Ankara Gar Meydanı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen “Barış ve Demokrasi” mitingine katılanlara yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği bombalı saldırının üzerinden 8 yıl geçti. Katliamda hayatını kaybedenler, katledildikleri yerde anıldı.
Katliamın 8’inci yılında Ankara Garı önünde yapılan anmaya hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralıların yanı sıra Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Milletvekilleri Perihan Koca, Gülderen Varlı, Zeynep Oduncu ve Zülküf Uçar, CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP’li TBMM İdare Amiri Ensar Aytekin, CHP Milletvekilleri Veli Ağbaba, Orhan Sarıbal, Kayhan Pala, Gamze Taşçıer, Suat Özçağdaş, Burhanettin Bulut, EMEP Milletvekilleri İskender Bayhan ve Sevda Karaca, TİP Milletvekili Ahmet Şık, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik katıldı.
10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği (10 Ekim Der) öncülüğünde Ulus metro çıkışında toplannan kitle, katliamın yaşandığı yere doğru “Katil IŞİD işbirlikçi AKP” sloganıyla yürüdü.
Gar önüne kadar süren yürüyüşün ardından, katliamın yaşandığı saat olan 10.04’te saygı duruşu yapıldı. 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkan İhsak Kocabıyık, 8 yıldır adalet aradıklarını belirtti. Kocabıyık, “Barış istiyoruz. Bilineni tekrarlamak istiyoruz; 8 sene önce IŞİD’li iki canlı bomba bütün kontrollerden geçerek, ellerini kollarını sallayarak başkentin göbeğine kadar gelip kendilerini patlattı. 104 canımız hayatını kaybetti. 500’den fazla kişi yaralandı. Yargılama sürecinde ortaya çıktı ki -Marquez’in Kırmızı Pazartesi kitabında anlatıldığı gibi- devletin güvenlikle ilgili bütün kurumlarının bilgisi olduğu katliam adım adım gelmiş. Bir devlet düşünün ki kendi insanına karşı yapılan katliama sessiz kalsın” ifadelerini kullandı.
‘Katliamın olduğu yere bir anıt yapılsın’
Katliama dair hukuki sürecin cezasızlık politikasıyla sonlandırılmak istendiğini söyleyen Kocabıyık, “Yargılama sürecinde hakikat ortaya çıksın, adalet gerçek anlamda tesis edilsin diye çaba gösterdik. Hala da gösteriyoruz. Avukatlarımızın binbir zahmetle ortaya koyduğu deliller yok sayıldı. Katliamı aydınlatabilecek nitelik taşıyan devletin kendi soruşturmaları, istihbarat raporları görmezden gelindi. Emniyet müdürlüğü mahkemenin kendisinden istediği bilgiler için yok demeye bile tenezzül etmedi, cevap vermedi. Katliamın olduğu yere bir anıt yapılsın, bu anıt bizim yasımız olsun, toplumsal hafızamızda 10 Ekim Katliamı’nı unutturmasın istedik” diye konuştu.
Sorumlular yargı önünde hesap verinceye kadar mücadele edeceklerinin altın çizen Kocabıyık, “Bizi zulümle, baskıyla, hatta ölümle korkutmak, terbiye etmek isteyenler bilsinler; bizim yaşadığımız hayat, Soma’da katledilen madenci kardeşlerimizinden kalan ömürdür. Madımak’ta yakılan Koray Kaya’dan kalan ömürdür. Şenyaşar ailesinin katledilen fertlerinden kalan ömürdür. 33 Düş Yolcusu’ndan kalan ömürdür. Bu meydanda katledilen 104 kardeşimizden kalan ömürdür. Katledilen kardeşlerimiz, anne babalarımız, çocuklarımız, yoldaşlarımız bu ömürlerini bize borç olarak bıraktılar. Bu borç adalet mücadelemizle, barış mücadelemizle, eşitlik ve kardeşlik mücadelemizle ödenebilecek bir borçtur. Bu borcu ödemekte kararlıyız” diye kaydetti.
‘İktidar katliamın ortağıdır’
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise, iktidarın katliamın ortağı olduğunu söyledi. Bozgeyik, “Bizim esas adalet mücadelemiz, hukuk mücadelemiz bu katliama yol verenlerin yargı önüne çıkartılması ve adaletin sağlanması içindir” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da şunları söyledi: “8 yıl önce bu meydanda yaşanan katliam aslında bugün bize yaşatılmaya çalışılan, bugün bize dayatılan Türkiye’ye giden yolun taşlarından bir tanesiydi. 8 yıl önce sonuçları kabul edilmeyen ve tekrar ettirilen iki seçim arasında bizler Türkiye’nin dört bir tarafında barış, emek ve demokrasi için bu meydanda buluşmuştuk.”
Anma Gar Meydanı’ndaki geçici anıt mezara karanfil bırakılmasının ardından sona erdi.
