İstanbul: 48.haftadır Cumartesi Meydanı olan Galatasaray Meydanı’ında toplanamayan Cumartesi Anneleri bu hafta da İHD İstanbul Şube Binası önünde bir araya gelerek Hasan Gülünay için adalet talep ederek, “Hasan Gülünay dosyasında 27 yıldır devam eden inkar ve cezasızlık son buluncaya kadar hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!” şeklinde haykırdı.
Açıklama İnsan Hakları adına Sebla Arcan tarafından okundu. Arcan, öncelikle 48.haftadır Galatasaray Lisesi Meydanının yasaklanmasına tepki göstererek, “İşin aslıysa devleti yönetenler kayıp yakınlarının en meşru, en insani, en hukuki talebini şiddetle bastırarak, gözdağı vermek istiyor. Sus eleştirme biat et diyor” dedi.
Arcan,
“747.haftamızda 72 yıl önce bugün gözaltına alınarak kaybedilen Hasan Gülünay’ı unutmadık diyerek buluştuk. 1992 yılının mayıs ayında Artvin İl Jandarma Alay Komutanlığı’nda işkence ile öldürülen Ali Ekber Atmaca2nın üzerinden, İstanbul’da aynı mahallede yaşadığı Hasan Gülünay polis kayıtlarına geçti. Eşine bir süredir polis tarafından takip edildiğini söyleyen Hasan Gülünay, 20 temmuz 1992 tarihinde tarabya’daki evinden işyerine gitmek üzere çıktı ve bir daha geri gelmedi” diyerek Gülünay’ın nasıl ‘kaybedildiğini’ dile getirdi.
Arcan Anayasa Mahkemesinin “etkili soruşturma” yürütülmediği 21 Nisan 2016 tarihindeki kararına rağmen dosyanın zaman aşımı gerekçe gösterilerek açılmadığını belirtti.
Arcan sözlerini “Hasan Gülünay dosyasında 27 yıldır devam eden inkar ve cezasızlık son buluncaya kadar hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Kayıplarımızdan ve kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde tamamladı.
Eylemde Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay’ın mektubu okurken, aile adına Zeki Eğim kısa bir konuşma yaptı.
Ardından gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın doğum günü olması nedeniyle Annesi Hanife Yıldız söz alarak “Murat hala 19 yaşında ben 24 yıldır suç işliyorum suçum oğlumu aramak… “ diyerek oğlunun doğum günü için bir şiir okudu.
Eylemde son olarak, Suruç katliamı hatırlatılarak “Suruç için ve Herkes İçin Adalet” denildi.
