Güncel

İbrahim Ayhan, “İktidar biat eden nesiller yetiştirmektedir”

H. Merkezi: HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, Meclis Genel Kurulu’nda yapılan 2017 bütçesi görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin söz aldı. İktidarın amacının gelecek için sağlıklı nesiller yetiştirmek değil, itaatkar, sorgulamayan, biat eden nesiller yetiştirmek olduğunu belirten Ayhan, “Eğitim bilimsellikten ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşmış, okullarda AKP’nin kendi siyasal İslam algısı üzerinden dizaynı hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Özellikle 2010’dan sonra eğitim alanına yönelik düzenleme ve uygulamalarla yoğun bir kuşatmanın yaşandığını söylemek mümkündür” ifadelerini kullandı.

“İktidar biat eden nesiller yetiştirmektedir”

Meclis Genel Kurulu’nda 2017 bütçesi görüşmeleri devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin söz alan HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, “İktidarın amacı gelecek için sağlıklı nesiller yetiştirmek değil, itaatkar, sorgulamayan, biat eden nesiller yetiştirmektir. Eğitim bilimsellikten ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşmış, okullarda AKP’nin kendi siyasal İslam algısı üzerinden dizaynı hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.

Ayhan, şunları belirtti: “Sokrates’in eğitime dair bir sözünü hatırlatmak isterim. ‘Eğitim kıvılcımla ateş yakmaktır. Boş bir kabı doldurmak değildir.’ AKP’nin amacı öğrencileri aydınlatmak değil onları ‘tabula rasa’ (boş levha) yerine koyup istediği gibi şekillendirmektir.”

“Bütçeden en çok payı eğitime ayırdık” bir çarpıtmadır

2016 eğitim bütçesi, önceki yıllardaki bütçelerin kopyası sayılabilecek bir anlayışla, eğitim sisteminin ve yüksek öğretimin en temel ihtiyaçlarını görmezden gelen, sadece zorunlu harcamaların dikkate alındığı bir içerikte hazırlanmıştır” şeklinde konuşmasına devam eden Ayhan, “MEB Bütçesinin yaklaşık %80’ninin Personel Giderleri ve Sosyal Güvenlik Kurumuna Devlet Prim giderleri olduğu anlaşılmaktadır.

2002-2016 yıllarında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan payın seyri, her fırsatta ‘Bütçeden en çok payı eğitime ayırdık’ diyenlerin halkı nasıl kandırdıklarının, eğitim bütçesi üzerinden gerçekleri nasıl çarpıttıklarının ispatı niteliğindedir” dedi.

“Anadilinde eğitim hakkı tanınmalı”

Sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgede onlarca çocuğun yaşamını yitirdiğini, yüzlerce okulun tahrip olduğunu, on binlerce öğrencinin okulsuz kaldığını, yüzlerce öğretmenin bölgeyi terk ettiğini hatırlatan Ayhan, “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Savunma Bakanlığındaki günlerine dönerek, okulların karakola dönüştürülmesine sessiz kaldı” dedi. 

Bir diğer önemli sorun alanı, anadilinde eğitimdir. Çocuğun yurdu, imgelem dünyası, zihni, hayal gücü anadilidir. Eğitim ancak bunun üzerine inşa edilirse anlamlı olur. Sayısız bilimsel araştırma, eğitimin çocuğun anadilinde başlamasının faydalarını sıralamaktadır. Bu nedenle çok sayıda uluslararası metin anadilinde eğitimin hayati önemine vurgu yapmaktadır. Gelişmiş birçok ülke anadilinde eğitim için model geliştirmektedir” diyen Ayhan, buna rağmen Türkiye’de anadilde eğitimin hala yasaklı olduğunu belirtti. 

Amed’de tüm baskı ve engellemelere rağmen anadilde eğitim vermeye çalışan dernek ve okulların kapatıldığını ifade eden Ayhan, “Bu nedenle Kürtçe öğretmenlerin ataması devede kulak kalıyor, eksik ve yetersiz bulduğumuz Kürtçe seçmeli ders uygulamasının önüne engeller çıkartılıyor” diyerek şu soruları yöneltti: “Sayın Bakan Kürtçe seçmeli dersi seçen kaç öğrenci var? Kaç sınıf açıldı? Dillerin korunmasına eğitimin önemli bir yeri vardır. Türkiye’de UNESCO’nun tehlike altındaki diller atlasına göre 15 dil yok olma tehlikesi ile karşı karşıya, siz bu dillerin korunması için hangi çalışmaları yapmaktasınız?” 

Aladağ Katliamı hükümet-cemaat ortaklığını gösteriyor

29 Kasım 2016 tarihinde Aladağ’da öğrenci yurdunda meydana gelen yangın sonrasında hayatını kaybedenleri hatırlatan Ayhan, “Aladağ’daki olay hükümet cemaat ortaklığını tüm çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Kamusal ve parasız olması gereken barınma hakkının nasıl cemaatlere peşkeş çekildiğini ve bu alanlarda tam bir denetimsizliğin hüküm sürdüğü kamuoyuna bir kez daha yansıdı” dedi. 

Ayhan, “İktidarın amacı gelecek için sağlıklı nesiller yetiştirmek değil, itaatkar, sorgulamayan, biat eden nesiller yetiştirmektir. Eğitim bilimsellikten ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşmış, okullarda AKP’nin kendi siyasal İslam algısı üzerinden dizaynı hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Özellikle 2010’dan sonra eğitim alanına yönelik düzenleme ve uygulamalarla yoğun bir kuşatmanın yaşandığını söylemek mümkündür” dedi.

“Öğretmenler intihar ediyor”

Ayhan, eğitim alanın temel sorunlarından birinin, ataması yapılmayan öğretmenler olduğunu belirterek devam ettiği konuşmasında “Türkiye’de eğitim sistemi her geçen gün artan sorunlar ve derinleşen çelişkiler ile tam bir çürüme içinde bulunurken, AKP iktidarı döneminde ortaya çıkan ataması yapılmayan öğretmenler -ki sayıları 300 bini aşkın- sorunu eğitimin öncelikli sorunlarından birisi haline gelmiştir. Bugüne kadar ataması yapılmadığı için 41 işsiz öğretmen intihar etmiştir” ifadelerini kullandı. 

Mevcut öğretmenler üzerindeki siyasal baskılar her geçen gün daha da artmaktadır. Siyasi iktidar, yıllardır eğitim sistemini kendi dünya görüşü doğrultusunda düzenlemekte, bunu gerçekleştirmek için bir taraftan bütün kamu kurumlarında “siyasal kadrolaşma” operasyonları sürerken, diğer taraftan özellikle Eğitim Sen üyelerine yönelik soruşturma, sürgün ve cezalandırma uygulamaları giderek artmaktadır. Açığa alınan ve görevlerinden ihraç edilen Eğitim Sen üyeleri görevlerine derhal iade edilmeli, soruşturma, sürgün ve cezalandırma uygulamalarına son verilmelidir” şeklinde sözlerine devam eden Ayhan, tutuklu HDP eş genel başkanları ve milletvekillerini selamlayarak sözlerini sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu