Güncel

AÇIKLAMA | “Katliamları unutmadık, katil devlet hesap verecek”

HBDH, "Bize düşen görev, hesap sormaktır. Bunun için birleşik mücadeleyi geliştirip büyütmeliyiz" çağrısı yaptı.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, Roboski Katliamının 12’nci yıl dönümünde yazılı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İşgalci faşist devletin tarihi katliamlarla yazılıdır. Kurulduğu ilk günden bugüne, ‘tek devlet, tek dil, tek bayrak ve tek ulus’ faşist geleneğini sürdürüyor. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, Osmanlı döneminde başlatılan Ermeni, Keldani, Rum, Asuri ve Süryani halklarına karşı, katliamlarını devam ettirerek bir soykırım gerçekleştirdi. Ermenilerin tüm mallarına el koyan faşist devlet, katliam ve sürgünle, Ermeni halkını topraklarından zorla sürdü. Ermeni halkımıza karşı yapılan katliamları yenileri takip etti. Mustafa Suphi ve yoldaşları Karadeniz’de boğuldu. Kürt halkı Koçgiri’de, Dersim’de, Ağrı’da, Şeyh Said İsyanı’nda ve daha bir çok süreçte devletin katliamına uğrar.

Yıllar geçer hükümetler değişir fakat faşist devletin inkar ve katliam politikası değişmez. Devlet, saldırı politikasına, devrimcileri katlederek devam eder. Denizleri idam eder. Mahirleri infaz eder. İbrahim’i işkencede katleder. Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da yüzlerce insanımızı öldürdü” dedi.

Açıklamanın devamında, 1978’de Taksim’de 1 Mayıs kutlamasını katliama çevirdi. Yaptığı katliamlarla devrimci mücadeleyi ve halklarımızın ortak yaşam taleplerini bitiremeyen faşist devlet, 1980’de darbe yaparak katliamlarını tüm ülkeye yaydı. Kürdistan ve Türkiye, toplama kampına çevrildi. 12 Eylül faşist darbesiyle Kürdistan, Kürtler için açık bir hapishane yapıldı. Kürtlüğü ve Kürdistan’ı çağrıştıran her şey yasaklandı.

On binler içeri atıldı. Amed zindanında Kürt devrimciler üzerinde eşi benzeri görülmemiş işkenceler ve zulüm uygulandı. Kürt halkını ve öncülerini teslim almak için tüm savaş yöntemleri hayata geçirildi. Dili yasak, adı yasak, köle bir toplum yaratmak istendi.

Hapishaneleri toplama kampına çevirdi. İtirafçılık ve pişmanlık dayatmasını kabul etmeyenler için sürgün ve işkence sürekli hale geldi. Dışarıda halkı teslim almak ve direnişi bitirmek için katliamlar ve köy yakmaları, failli meçhul infazlar devlet politikası oldu. Koruculuk geliştirilerek ‘işbirlikçi Kürt’ oluşturmak istendi. Gerillayı yok etmek için tüm kirli yöntemleri kullandı. Dışarıda öldüremediği insanları tutukladı.

Tutukladığı devrimcileri teslim almak için hapishane katliamlarını devreye koydu. Buca’da, Amed’de, Ümraniye’de, Ankara/Ulucanlar’da, Erzurum’da devrimcileri infaz etti. En kapsamlı hapishane katliamını 19 Aralık 2000 yıllında yaptı. Ecevit hükümeti, ‘Cezaevlerini kontrol altına alamazsak IMF programlarını uygulayamayız!’ açıklamasıyla F tiplerine, katliamın onayını verdi. 20 hapishaneye saldırdı, devrimci tutsaklardan 28 devrimciyi katletti. Yüzlercesini yaraladı.” denildi.

Son olarak,

Roboski Katliamı, Kürtlere dönük ne ilk ne de son katliamdır. Roboski sonrasında da yeni katliamlar yapıldı. Sur, Cizre, Afrin, Serekaniye ve Başur’da birçok katliam yapıldı. Kürt halkımızın devrimcileri ve aydınları infaz edildi. Faşist devletin yaptığı bu saldırılar Kürt halkını korkutmadı. Haklı taleplerinde geri adım atmadılar. İşgalci faşist devlet şimdi saldırısını Medya Savunma Alanları’nda ve Rojava’da yoğunlaştırmış durumda.

Gerillaya karşı tüm kirli yöntemleri kullanarak bu süreci kendi lehine çevirmek istiyor. Kimyasal silahlar ve SİHA’ları kullanarak üstünlük kurmaya çalışıyor. Bu nedenle Gare’ye, Zap’a, Xakurke’ye, Metina’ya tüm gücüyle saldırıyor. İşbirlikçi KDP’nin desteğini de alarak, halkın direnme umudu olan gerillayı ortadan kaldırmak istiyor. Rojava’da devam eden halkçı devrimi, askeri ve ekonomik saldırılarla tasfiye etmeyi hedefliyor.

SİHA ve İHA saldırıları ile öncüleri katletmek ve halkta korku, panik ve örgütsüzlük yaratmak istiyor. Fakat çabaları nafile kalacak. Bu düşlerine ulaşamayacaklar. Bunu gerillanın Mersin, Ankara ve Zap eylemlerinde gördük. Devletin katliamları Kürdistan ve Türkiye ile sınırlı kalmadı. Avrupa ülkelerinde de Kürtler, devletin talimatlarıyla katledildi. 23 Aralık 2022 yılında Paris’te, 3 Kürt katledildi” şeklinde sözler kaydedildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu