H.Merkezi: Suruç’ta SGDF üyelerine dönük gerçekleştirilen faşist saldırının ardından Yeni Demokrat Gençlik bir açıklama yaparak saldırıyı protesto etti.
“DAİŞ’i başından bu yana besleyen, ona akıl hocalığı yapan ve her türlü desteği veren TC/AKP’de tıpkı DAİŞ gibi aciz durumdadır. Katliam gerçekleştirmek üzere Kobanê sınırını açan AKP, nasıl katliamın doğrudan suç ortağı olduysa bugünde Suruç’ta yaşanan vahşi ve alçakça katliamın altına imza atmıştır” diyen YDG saldırıya kaşı tüm halk gençliğini alanlara çağırdı. Açıklamanın tam metni şu şekilde;
“Urfa(Riha)nın Suruç(Pirsus) ilçesinde bugün yaşanan katliamda ilk resmi açıklamalara göre 31 kişi hayatını kaybetti, 100’ü aşkın insan yaralandı.
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu tarafından başlatılan ve Kobanê’nin yeniden inşasına dahil olmak hedefiyle yürütülen kampanya kapsamında bugün Suruç’ta Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması sırasında düzenlenen bombalı saldırıda büyük bir katliam gerçekleştirildi. Yaşanan katliamla Kültür Merkezi adeta bir can pazarına döndü. Yaralıların ciddi bir kısmının durumunun ağır olması, katliamın boyutunun çok daha büyük olacağını gösteriyor.
Yaşanan katliamın tamda Rojava’da Kürt halkının kendi yönetimini kurduğu, eline aldığı tarihin yıldönümünde olması saldırının hedefinde ne olduğunu göstermektedir.
Katliamla Rojava’da DAİŞ çetelerine ve onu besleyip büyüten TC’ye karşı gelişen direniş ruhunun ve kazanımların hedeflendiği çok açıktır. Gerçekleşen vahşi katliam bir kez daha DAİŞ isimli katliamcı çetelerin neler yapabileceğini gösterdi.
26 Haziran’da Kobanê’de düzenledikleri saldırılarla 250’yi aşkın insanı katleden bu insanlık düşmanı vahşi çete bu defa saldırılarını Türkiye sınırlarına taşıdı. Daha önce Reyhanlı’da düzenledikleri katliamla resmi açıklamalara göre 52 kişiyi katleden DAİŞ, YPG/YPJ’nin direnişi karşısında çaresiz kaldıkça, geri çekildikçe daha fazla katletmeye ve öldürmeye yönelmiştir.
DAİŞ’in, Ermeni, Sürayani Ezidilere; Alevilere ve Kürt halkına yönelik katliamlarla Rojava’da kontrolü ele almaya ve ortaçağ karanlığını burada tesis etmeye yönelik çabaları, özellikle de Kürt halkının kazanımlarına dair düşmanlıkları gelişen direniş karşısında boşa düşmüş ve bu vahşi çeteler işgal ettikleri yerlerden geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
Çetelerin savaş cephelerinde ve mevzilerinde aldıkları ağır darbelerin intikamını almak adına halka yöneldiği ve katliamlara giriştiğini biliyoruz.
Bu vahşi katliam, bir kez daha DAİŞ çetelerinin ne kadar aciz kaldıklarını, köşeye sıkıştıklarını göstermiştir. Elbette aciz kalan sadece DAİŞ değildir.
DAİŞ’i başından bu yana besleyen, ona akıl hocalığı yapan ve her türlü desteği veren TC/AKP’de tıpkı DAİŞ gibi aciz durumdadır. Katliam gerçekleştirmek üzere Kobanê sınırını açan AKP, nasıl katliamın doğrudan suç ortağı olduysa bugünde Suruç’ta yaşanan vahşi ve alçakça katliamın altına imza atmıştır.
DAİŞ çetelerinin Suruç’u bir merkez haline getirdiği, burada çetelerin cirit attığı ve sınırdan rahatça girip çıktıkları herkes tarafından bilinirken yaşanan katliamdan habersiz numarası yapmak ve sağduyu çağrısı yapmak büyük bir ikiyüzlülük ve sahtekârlıktır.
Yaşanan katliamın, bölge gerçekliği, DAİŞ’le kurduğu ilişki dikkate alındığında TC/AKP’nin bilgisi dışında gerçekleşmesi mümkün değildir. AKP, katliamın doğrudan failidir.
Reyhanlı’da 7 Haziran seçimlerinde Mersin, Adana ve Erzurum ile son olarak Amed de yaşanan katliamlardan sonra ortaya çıkan bilgi ve belgeler, yaşananlardan haberi yokmuş gibi davranan TC/AKP’nin yalan söylediğini, aynı zamanda vahşetin doğrudan faili olduğunu gösterdi.
Erdoğanın daha birkaç hafta önce “Suriye’nin kuzeyinde ne pahasına olursa olsun bir devlete izin vermeyeceğiz” açıklaması da her şeyi yeterince açıklamaktadır.
TC’nin geçmişten bugüne sürdürdüğü Kürt düşmanlığı sınırların dışına taşmış, Suriye’de Kürt halkının kazanımlarını da hedef almıştır.
TC’nin tarihi bu uğurda neler yapabileceğine dair kanlı örneklerle doludur.
Urfa Suruç’ta toprağa düşerek ölümsüzleşen genç yoldaşlarımız Rojava’da inşa edilen ve Ortadoğu’nun bağrında yükselen demokratik ve özgür yaşamın şehitleri olarak kalbimize gömülmüştür.
Geleceğe ve özgürlüğe sevdalı dostlarımız, siper yoldaşlarımızın mücadelesini ve kavgasını, Kürt halkının kazanımlarına daha fazla sahip çıkarak, DAİŞ’ ve AKP’ye karşı direnişi ve mücadeleyi büyüterek sürdüreceğiz.
DAİŞ işgaline karşı Kobanê’den tüm Ortadoğu’ya şehitler ve bedeller pahasına yayılan direniş er ya da geç zafere ulaşacaktır.
Katliamcı devlet ve onun uşakları halkımızın kahredici öfkesinden kurtulamayacak!
Tüm halk gençliğini, sokağa, katliamın sorumlularından hesap sormaya çağırıyoruz!
Şimdi öfkeyi kuşanmanın, direnişi büyütmenin, şehitlerimizin kavgasını büyütmenin zamanıdır!
Kahrolsun katliamcı DAİŞ çeteleri
Katil AKP’den hesap soracağız!
Biji Berxwedana Kobanê
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!
Yeni Demokrat Gençlik“
