GüncelMakaleler

Anı – Anlatı | Barbara ve Gül Sefa

"Her zaman daha ileri ve yüksek bir bilincin zorunluluklar dünyasını değiştirebileceğini söylediler. Söylediklerini yaptılar."

Her Şubat’ta derin bir öfke ve hüzün kaplar yüreğimizi. İki değerli kadın öncümüzü kaybettiğimiz aydır Şubat. Özgürlük arayanların Barbara’sını, Enternasyonalin Anna’sını; siyasi eğitmenimiz Gül Sefamızı kaybettik. Her iki yoldaşımızı gerilla savaşının buz kesen kışında, kar üstünde ve altında kaybettik. Mücadele tarihlerinin bu kadar benzer yollarda kesişmesi tesadüfi olsa da kararlılıkla gerilla savaşı yolunda yürümeleri asla tesadüfi değildi.

Doldurulması kolay olmayan iki büyük boşluk bıraktılar geride. Farklı şubatlarda kaybedilen iki kadın yoldaşın hatıraları, gerçeğe daha güçlü bakmamız, bilinç ve pratikte daha fazla devrimcileşmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Cesaret ve cüreti, bilinç ve iradeyi kuşanarak sınıf mücadelesinin ciddiyet ve sorumluluk isteyen görevlerine sarılmamızı emrediyorlar.

Gerçeğin gözünün içine cesaretle bakarak meydan okudular sistemin çakılı ve yazılı dünyasına. Mücadele tarihimizin daha görünür harflerle yazılması uğruna mücadele etme iddiasından bir an olsun geri durmadılar. Kadın özgürlük mücadelesinin amacına varmasının yolunun gerilla savaşının büyütülüp geliştirilmesi olduğu bilinciyle çalışıp, yaşayıp savaştılar. Her alanda kadın devrim renginin kızıllığını gösterip örgütlemeye, büyütmeye çalıştılar.

Duraklayıp soluklandıkları, oturup düşündükleri, yoğunlaşıp çözümün gücünü örgütlemeye çalıştıklarında bile mücadeleyi büyütmek gerektiğinin özeleştirisinden bir an olsun geri durmadılar. Amatörlüğe, acemiliğe karşı hoşnutsuzluk duydular.  Sorumsuzluğa, duyarsızlığa karşı asla hoşgörülü olmadılar. Birlikte yürüdükleri yoldaşlarını bilinçlendirip örgütlemek, savaştırmak için ciddi kafa yordular. Her alanda her anlamda komple bir devrimciliği, yirmi dört saat gerillacılığı esas alarak kendilerini ve yoldaşlarını geliştirmeye giriştiler. Önce söylediler sonra söylediklerini yaptılar ve yaptıklarını yaptırmaya çalıştılar. Nerede? Nasıl yaşamak? Nasıl bir devrimcilik yapmak? Görevlere ve sorunlara nasıl yaklaşılması gerektiğinin yanıtını aramaktan vazgeçmediler. Zor zamanların zor devrimciliğini seçerken kolay yaşamın yoluna tenezzül etmediler. Devrime yanıt olacak bir niteliği esas alarak kendilerini eğitmeye çalıştılar.

Düşmanın uykularını kaçırıp, beklemedikleri yerde sıkıştırıp, etkili darbeler vurmak için fazlasıyla yeni yol ve yöntemi aradılar. Yanıtını bulmaya çalışmaktan geri durmadılar. Sadece Sefagül yoldaş değil, Nurşen, Fatma, Derya, Gülizar yoldaşlar, en zor süreçlerin-en zor görevlerin insanı oldular. Savaşın, yoldaşlığın hakkını vermek için ellerinden geleni yaptılar. Canlarını ortaya koyarak, büyük bedeller ödeyerek gerilla savaşını büyütmeye çalıştılar. Yarınların, bugünden daha fazla devrimin olması için çalıştılar.

Uyanış ve devrimcileşmenin kolay olmadığını dikkate alarak daha çok partiyi ve gerilla savaşını anlatılar. Anlaşılıp kavranması için zengin örnekler verdiler, farkındalığı ortaya koyan doğruyla yanlışın ayrımını gösteren karşılaştırmalar yaptılar. Yanılgılardan kaçıp gerçeğin bilgisine varmak için her şeye ciddiyetle kafa yordular. Anlamanın-anlatmanın sabrından bir an olsun geri durmadılar. Azimle değişmenin ve bilinçle değiştirmenin mücadelesini verdiler. Hedeflerine kilitlenmiş bir irade ve bilinçle eğitmenlik yaptılar. Öğrenmekten, sabırla dinlemekten, ciddiyetle yaklaşmaktan asla rahatsızlık duymadılar. Koşulsuzca devrime adanarak kitlelerin güvenini kazanacaklarını bilerek, devrimi düşlediler ve düşlerini gerçek kılmaya çalıştılar.

Her zaman daha ileri ve yüksek bir bilincin zorunluluklar dünyasını değiştirebileceğini söylediler. Söylediklerini yaptılar. Yürünecek yolun kimlerle-nasıl yürünmesi gerektiğini hem öğrenmeye hem de öğretmeye çalıştılar. Öncülüğün ne bileklerin ne mevkinin ve yetkinin gücüyle olmayacağını bilerek devrimci bilincin ve sarsılmaz iradenin ismi oldular. Bizlere yoldaş, halkımıza öncü oldular. Bundandır ki devrimin unutulmazları arasında saygın bir yeri hak ettiler.

Barbara, savaş topraklarımızda enternasyonalizmiyle özdeşleşti. İsmi her genç kadın gerillanın onurla taşıması gereken bir simge oldu. Bilinçli bir öncünün hem kendi ülkesinin hem de kalın zincirlerle emperyalizme bağlanmış faşist-gerici bir ülke halkının kurtuluşu için nasıl savaşılması gerektiğini bizlere öğretti. Her devrimcinin bir yanının mutlak enternasyonalist olması diğer yanının kendi topraklarının işçilerini-ezilenlerini kurtuluşa götürme mücadelesine katılması gereken bir özne olmasını öğretti.

Sınırlı bir alanda, sınırlı bir zaman diliminde yapılan bir devrimciliği kabul etmeyen bir yerde durarak yüksek sesle konuştular. Özgürlüğü herkesten daha fazla, daha güçlü istediler. İstemenin yetmediğini, yapmanın mutlak olduğunu bilerek savaştılar. Sınırlılık içinde çizilen çemberleri kırarak yürüdüler. En barbar gericiliğin temsilcilerine karşı savaşarak durmanın enternasyonal temsilcisi oldular. Bundandır ki, yıllar ve yüzyıllar geçse de ölümsüzlerimiz içinde en fazla görünmeyi ve en önce anılmayı hak eden yoldaşlarımızdan oldular.

Halk ve devrimle birlikte yüründüğünde yenilmez olunacağını bilerek her şeyden ama her şeyden vazgeçmeyi bildiler. Özgürlüğe tutunarak kötülüklerin alt edileceğini öğrettiler. Bizlere öğretirken de devrimin mütevazi öğrencileri olmayı elden bırakmadılar. Bundandır ki, yaşamdaki duruşlarına ve devrimci savaştaki pratiklerine daha fazla bakıp anlamaya, kavramaya, uygulamaya çalışmalıyız.

En ağır ve en zorlu süreçlerde, en karmaşık sorunların ve yolların içinde nereye doğru-nasıl yürünüp-nasıl çalışılacağını Barbara ve Sefagül yoldaşların yaşamlarına bakarak öğrenmeliyiz. Devrimin, insan omuzlarının taşımakta zorlanacağı ağır sorumluluklar bıraksa da bir an olsun sızlanmadan bir an olsun “ah-of” çekmeden yürümekten başka yol aramamalıyız. Bir an olsun geriye dönüp, gelinen yere dönüp bakmadan, bir an olsun mücadele etmekte tereddüt etmeden, başarmaktan başka bir şey düşünmeden mücadele etmektir yoldaşları anmak.

Biz yoldaşlarımızı uğruna öleceğimiz halkımız gibi sevdik. Sevginin özgürlük, özgürlüğün zorunlulukları kavramak ve sorumlulukların farkında olmak olduğunu bilerek kuşanacağız devrimi.

Barbara ve Sefagül yoldaşların devrim tarihimizde fazlasıyla saygın bir yeri hak ettiklerini biliyoruz. Onları anmak, yürüdükleri yolda ayak izlerine basarak görevleri omuzlama cesareti ve kararlılığı göstermektir. Kurtuluşlarını başkalarından beklemeyen, ölümden yaşamı doğuranlar ölümsüzdür!

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu