GüncelMakaleler

ANI-ANLATI | MARTAGER YOLDAŞ

İki şey elinden düşmezdi. Silahı ve başkan Mao’ nun seçme eserleri. Tutku düzeyinde bağlılık ve ölümüne adanmışlık Nubar Ozanyan yoldaşın kişiliğiyle bütünleşmişti.

Devrimci mücadele de “Herkese uygun iş vermek” yapılması ve olması gerekendir.   Devrimci yaşamın çok yönlü renkliliği ve çeşitliliği içinden geçilen sürecin zorlukları ve özgünlükleri yeterli sayıda ve gerekli nitelikte insan yokluğu dikkate alındığında “Herkese uygun olmayan” işlerin yapılması görevi de devrimcilere düşebilir. Buna hazır olmak ve gerekli tedbirleri almak gerekir.

“Yapılacak en iyi işi zevkle yapmak” her zaman mümkün olmuyor. Devrimci yaşamda yetenek birikim ve gelişkinlik olarak her zaman en iyi yapmamız gereken işlerin olanak ve fırsatına sahip olmuyoruz. Bazen yeteneğimizi tecrübe ve birikimimizi zorlayan daha önce yapmadığımız ancak mutlaka yapmak zorunda olduğumuz işleri de yapmakla karşı karşıya kalabiliriz.  Devrimin çok çeşitli çok yönlü sayısız işleri vardır her zaman bunları yapacak yeterli sayıda ve düzeyde insan sorunuyla karşı karşıya kalındığı bir gerçektir. Amaç “Herkese uygun iş vermek” gerçekliğine yaklaşmak ve bunun koşullarını yaratmaktır.  İkinci bir amaç ise yapılacak işleri severek isteyerek zevkle yapmak. Sıkılıp, bıkarak bir an önce bitmesini isteyerek yapılan iş bir işkenceye dönüşür.  Doğru olan devrimin işlerini zevk ve heyecanla, coşku ve sevinçle yapmaktır. Anlam vererek, anlamlandırarak, yoldaşları ve halkı işe katarak yapmaktır. En üstün nitelik ve düzeyde en fazla verim alacak şekilde ve zamanında bitirerek iş yapmak… Olması gereken budur.

Bir devrimci yaptığı ve yapacağı işin ustası olmak zorundadır. Bilmiyorsa yapmayı öğrenecek, iyi yapamıyorsa iyi yapmayı, geç yapıyorsa zamanında yapmayı öğrenmek zorundadır. Tek başına iş yapıyorsa yoldaşlarını ve halkını işin yapımına katmayı öğrenecektir. Keza işin küçük ya da büyüğü demeden devrimin tüm görevlerini başarıyla ve sonuç alıcı şekilde zamanında yapmak zorundadır.

Bazı yaşlı eski kadrolarda görülen zaafların başında genç ve yeni yoldaşları ciddiye almamak önemsememek, üstten ve kibirli yaklaşmaktır. Onları ciddiye almamak önemseyip değer vermemek gelir. İkinci belirgin zaaf ise işi sınıflandırmaktır. Kendilerine göre “küçük ve daha az önemli” işleri yapmak istememektir. Üçüncü zaafları ise kendilerinden fazlasıyla bahsetmek ve geçmişte yaptıklarını fazlasıyla dillendirmektir. Her zaman anlatacak bir öyküleri ve bir anıları vardır.

Komutan Martager yoldaşta bu geri ve devrime yabancı zaafların hiç biri yoktu. 64 yaşında olmasına karşın genç ve yeni yoldaşlara eşit saygılı ve önemseyen bir yaklaşım sergilerdi. Özellikle askeri bilgi ve birikimlerini yeni ve genç demeden büyük bir istek ve zevkle tüm yoldaşlarıyla anında paylaşırdı. Sabır ve dikkatle ayrıntılara hâkimiyet içinde her şeyi önemseyerek yoldaşlarına bildiklerini anlatırdı. Onun için devrimin küçük ya da büyük işi olmazdı. Onun için devrimin işleri ve görevleri olurdu. İstisnasız hemen her görevi ve işi büyük bir sabır ve dikkatle ve oldukça hızlı bir şekilde yapardı. Kendi yaptıklarından, geçmiş yaşamından bahsetmeyi asla sevmezdi. Sorulmadıkça anlatmayan, gerekmedikçe konuşmayan tutumu herkesi etkileyen ve çeken bir özellikteydi.

Askeri bilgisini ihtiyaç durumunda aktarır. Geçmişini ise sormadıkça kimseyle paylaşmazdı. Görünüş olarak oldukça sessiz ve sakin bir duruşu vardı. Sessizliği ve çalışkanlığıyla fedakârlığı ve alçakgönüllüsüyle insanları derinden etkilerdi. Sözle değil eylemle, lafla değil pratikle insanları etkilerdi. Ona dokunan ve onunla çalışan herkes üzerinde büyüleyici bir etki bırakırdı. Onu görüp yakından tanımak isteyen herkes onda gizemli bir özelliğin olduğunu anlar ve bilirdi. Az konuşan ancak konuştuğunda derin bir bilgi sahibi olduğu hemen anlaşılan bir özelliğe sahipti.

Kelimenin gerçek anlamıyla görev insanıydı. Askeri ve pratik görev dendiğinde her şey o an durur konuşan ve yapan eller olurdu. Karar daha yazılı hale gelmeden kararın pratik uygulayıcısı ve yapıcısı olurdu. Görev onun için kutsallık düzeyinde değerli ve mutlaka yapılması gerekendi. Özellikle savaş alanına gitmek düşmana karşı savaşmak, eylem yapmak onun vazgeçilmez tutkusuydu. Hayal ve rüyalarının en anlamlı yerinde düşmana karşı savaşmak etkili ve imha edici darbeler vurmak vardı. Oldukça soğukkanlı ve sinirlerine hâkim bir yoldaştı. O kelimenin gerçek anlamıyla Kaypakkaya yoldaşın eğitip yetiştirdiği 72 döneminin devrimcisi ve militanıydı.

İki şey elinden düşmezdi. Silahı ve başkan Mao’nun seçme eserleri. Tutku düzeyinde bağlılık ve ölümüne adanmışlık Nubar Ozanyan yoldaşın kişiliğiyle bütünleşmişti. Onun tüm yaşamı ve anı KAYPAKKAYA yoldaşa büyük sadakat düzeyinde bağlılık onun yolunda yürümede ısrar ve çelikten bir kararlılıktı.

O en zor dönemlerin en fırtınalı zamanların devrimcisiydi. Askeri-politik-yazınsal tüm çalışmaların pratik şampiyonuydu. Yoldaşlığın yiğitliğin mertliğin ve bağlılığın yoldaşıydı. Ona bakıp onun ayak izlerine dayanarak yürümek zor olsa da yapılması ve başarılması gereken görev budur. Her dönem her zaman örnek alınacak tüm zamanların devrimcisi ölümsüzdür. Komutan MARTAGER yoldaş ölümsüzdür.

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu