Aralarında Birleşik Mücadele Güçleri’nin bulunduğu kitle Gazi Mahallesi Mezarlığına yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında, “10 Ekim’i Unutma, Unutturma”, “Barış Elçileri Ölümsüzdür”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür” sloganlarıyla devlet ve IŞİD ortaklığı ile bu katliamda şehit düşürülen barış savunucularının unutulmayacağı vurgulandı.
Yürüyüşün ardından barbar saldırıda ölümsüzleşen Serdar Ben’in mezarı başına gelen kitle, katliamda hayatını kaybedenler ve tüm devrim şehitleri şahsında bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi.
Birleşik Mücadele Güçleri, “10 Ekim şehitleri ölümsüzdür. Birleşik Mücadelemizde Yaşatacağız” yazılı pankartla yürüdü.
Saygı duruşu sonrası devrimci, demokrat ve ilerici kurumlar tarafından konuşmalar yapıldı.
Mezar anmasında ilk olarak söz alan İnşaat İşçileri Sendikası temsilcisi, “Bugün mavişimizin yanındayız. Maviş yoldaş, küçük yaşlarda tekstil işçilerine başlamış ve tekstil atölyelerinde örgütlü mücadeleye seçerek profesyonel devrimciliğe adım atmış bir yoldaşımızdı. Katliamda hayatını kaybedenlerimiz bugün burada Türkiye devrimci hareketine bir miras bıraktılar. Bizim toprağa düşenlerimizi; tek başına mavişimiz değil, tüm Ankara’da, tüm dünyada toprağa düşenlerimizi yaşatmamızın yolu, onların bize bıraktığı mücadeleyi sürdürmektir. Tüm eksikliklerimize, zayıflıklarımıza rağmen inat da bu mücadeleye sahip çıkmaktır.” dedi.
10 Ekim Platformu tarafından gerçekleştirilen açıklamada ise katliamı göz yumanlar teşhir edilerek şu ifadelere yer verildi: “10 Ekim 2015 sabahında; 7 Haziran 2011 seçimleri sonrasında, ülke egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı, barışı, demokrasiyi, emeğin hakkını savunmak için ülkenin dört bir yanından gelmiş binlerce kişi Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için Ankara garı önünde bir araya gelmişti. 10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. O karanlık dönemde hepimize umut veren coşkulu birliktelik saat 10.04’te birbirleri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı. Gidenlere büyüyen hasretimiz, katillere yol veren, elveren güçlere kinimiz büyüyor. Türkiye tarihinde en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşları saygı ve özlemle anıyoruz.”
Birleşik Mücadele Güçleri adına söz alan Sinem Özkan da birleşik mücadelenin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “O dönem Kürdistan’da yaşanan devletin katliamlarına karşı, 10 Ekim’de birleşik mücadeleyi örmek için o gün yollara çıkmıştık.
Türkiye devrimci hareketi ile Kürt halkının birlikte o gün mitingde bir araya gelmesi, aslında katliamlar karşısında barışı savunması, bombalarla karşılandı. Biz bunları daha öncesinde Maraş’ta, Roboski’de, Sivas’ta görmüştük. Amed’de seçim mitinginde, Suruç’ta 33 yoldaşımız katledildiğinde ve son olarak Ankara’daki katliamda gördük. Biz haklı ve meşru mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kürt halkının mücadelesinin sonuna kadar savunacağız. Bugün onlara sözümüz; devrimdir.” şeklinde konuştu.
Serdar Ben’in mezarında konuşmaların sona ermesiyle kitle, aynı katliamda şehit düşen Fatma Esen’in mezarında saygı duruşu ve konuşma gerçekleştirdi. Burada açıklamalarda bulunan HDP Sultangazi ilçe yöneticisi Zübeyde İnce, “ Barış yolunda şehit olan yoldaşlarımızı unutmayacağız” diyerek mücadele vurgusuyla konuşmasını tamamladı.
