Güncel

Askerlerin katlettiği Şerali Dereli saatlerce yaralı bekletilmiş

Hakkari'de ahırının yanında askerlerin ateşi sonucu katledilen Şerali Dereli'nin yaralı bir şekilde saatlerce bekletildiği öğrenildi

Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere Beldesi Duranlar köyünde yaşayan Şerali Dereli, 29 Ekim günü operasyona çıkan askerler tarafından evine 50 metre mesafedeki ahırına yakın bir noktada atlarıyla birlikte öldürdü.

Hakkari Valiliği günler sonra yaptığı açıklamada Dereli’nin ‘dur’ ihtarına uymadığı için vurulduğunu iddia etse de ailesi bunun yalan olduğunu, Şerali Dereli’nin evinin 50 metre mesafesinde atlarına bakmak için ahıra gittiğini, atlarıyla birlikte öldürüldüğünü söylemişti.

Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can ve Mazlum Engindeniz, olayın yaşandığı köye giderek tanıklarla görüştü.

Habere göre, Dereli’nin kan izleri hala kurumamış ve olay yerinde çok sayıda boş kovan bulunuyor.

Cenazeyi almaya gittiklerinde jandarma tarafından darp edildiklerini anlatan Dereli’nin yakınları, olay yerine gelen bir binbaşının “Türk’ün gücünü göreceksiniz” diyerek tehdit ettiğini söyledi.

‘Köyü yakıp başınıza yıkacağım’

Olay günü köyde olan Dereli’nin yeğeni Ercan Dereli, saat 18.30 sıralarında gelen silah sesleri üzerine sesin geldiği noktaya gitmek istediklerinde jandarmanın “dur” ihtarında bulunduğunu belirtti.

Neler olduğunu öğrenmeye çalışırken 20 dakika sonra takviye ekip ve ambulansın geldiğini anlatan Dereli, “Ambulansı görünce telaşlandık. Ekiplere doğru yürüdük. Ekipler üzerimize silah doğrulttular. ‘Niye ambulans geldi?’ diye sorduk. Kendisini İlçe Jandarma Komutanı olarak tanıtan binbaşı silahı bize doğrulttu ‘Sizi öldürürüm’ dedi. ‘Hayırdır komutanım ne oldu?’ dedik. ‘Benim askerimi vurdunuz, bu köyü yakacağız, başınıza yıkacağım. Bundan sonra devletin ne olduğunu size göstereceğim’ gibi tehditlerde bulundu” dedi.

Cenazeyi uzak yere taşımışlar

Binbaşıya ısrarla silah seslerini sorduklarını vurgulayan Dereli, şunları anlattı:

Komutan sonrasında ‘Teröristsiniz, benim askerimi vuran benim vatandaşım değildir’ diye hakaretlerde bulundu. Asker olsaydı askeri ambulansa yaralı götürülürdü. Üzerinden 1 saat geçti. Ama hiçbir yaralı gelmedi. Çevre köyleri de aradık, onlar yardıma geldiler. Tekrar kalabalık şekilde binbaşının yanına giderek ‘Amcamı vurdunuz’ dedik. O esnada amcama sesleniyoruz herhangi bir ses gelmiyor. Yukarı gitmeye çalıştık, silah dipçiğiyle engellediler. Barikatı aşarak olay yerine çıktık. Bir saatlik süre içinde amcamı evinin yakınında vurdukları için telaşa kapılarak, yukarı doğru götürmeye başlamışlar.

‘Bize de silah doğrulttular’

“Vurdukları anda belki yaralıydı. Ambulans da gelmişti. Resmen katlettiler” diyen Dereli, cenazenin olduğu yere ulaştıklarında operasyona çıkan askerlerce durdurulduklarını anlattı.

Dereli, “Kurma kolunu çekip ‘dur’ dediler. ‘Biraz daha yaklaşırsanız vururuz’ dediler. Yukarı doğru 40 ya da 50 adet Kirpi (zırhlı araç) geldi. Amcamın cenazesine doğru ilerlediğimizde önce havaya ateş açtılar, biraz daha yaklaştığımızda ayaklarımıza doğru ateş ettiler. Gaz spreylerinden sonra kendimizden geçtik. Cenazeye yaklaştığımızda amcam yerdeydi” diye anlattı.

Binbaşı: Olan oldu

Cenazeyi teşhis ettikten sonra binbaşıya “Askerimi vurdunuz demiştin, hani yaralı askerin” diye sorduğunu dile getiren Dereli, “Komutan bize, ‘Olan oldu, kimse öleni geri getiremez. Kalp krizinden de ölmüş olabilirdi’ dedi. Amcamı vurdukları yerden 100-200 metre yukarıya götürdüler. Yetişmeseydik biraz daha yukarıya götüreceklerdi. Bu adam dağda vurulmuş, gerçekten de kaçakçılık yaptığı imajını vereceklerdi. Kendilerini kurtarmak için amcamın cenazesini taşımışlardı” dedi.

Cenaze 12 saat yerde kaldı

Saatlerce yaralı olarak yerde yatan amcasının ambulans olay yerine gelmesine rağmen müdahale edilmesine izin verilmediği için öldüğünü vurgulayan Dereli, şöyle devam etti:

Bu kadar vahşet ve kin yutmuşlar. Cenazemiz 12 saat boyunca yerde kaldı. Orada hiçbir şey yapamıyorduk, yaptığımız her hareketimizde üzerimize ateş açıyorlardı. Bunun üzerine cenaze yerde kalmasın bari üzerine bir şey örtün teklifinde bulunduk. Amcam vurulmuş üzeri açık bir şekilde apaçık orada ve çocukları bakıyor, isyan ediyordu. Biraz empati kurun, orada yerde yatan sizin de amcanız, babanız olabilirdi.

‘Türk’ün gücünü göreceksiniz’

Köyde doğup büyüdüklerini dile getiren Şerali Dereli’nin oğlu Sultan Ali Dereli ise babasının her gün olduğu gibi olayın yaşandığı gün de atını sabah ahırdan çıkarıp otlama alanına götürdüğünü ve akşamüzeri saat 6 gibi getirmeye gittiğini anlattı.

Dereli, 29 Ekim günü yaşanan cinayeti şöyle anlattı:

Babam gittikten sonra saat daha 18.30 olmadan silah sesleri geldi. Annem, ablam, kuzenlerim,  silah seslerini duyar duymaz evden çıktık ne olmuş, diye bakalım dedik. Evden çıkmamız ve askeriyenin evin önüne gelmesi bir oldu. Biz de ne oldu hayırdır dedik, onlar da buna karşılık ‘Siz ne arıyorsunuz burada, ne işiniz var’ dedi. Biz de bu köyde yaşadığımızı, silah sesleri geldiğini belirttik. Daha sonrasında ise bize ‘Evinize girin’ dediler. Biz de buna karşılık ne oldu diye soru sorduk. Onlar da bize yukarıda bir olay olduğunu ve olayda bir askerin yaralı olduğunu söylediler ve ‘Gidip askerimizi getireceğiz’ dediler. Baktık ambulans geldi.

Tabii biz de ambulansı görünce tedirgin olduk. Olayın olduğu yere gitmeye çalıştık. Yetkili bir binbaşı gelip ‘Göreceksiniz Türk’ün gücünü, sizi yakacağım, yukarıda askerimi vurdunuz, burada neler gelip gittiğini ben biliyorum’ dedi. Ben de ona ‘Madem neler gelip gittiğini biliyorsun neden yakalamıyorsun’ dedim. Ona babamın atı getirmeye gittiğini söyledim ve merak ettiğimizi belirttim. ‘Babam orada olduğu için ben de sizinle gelmek istiyorum, babam korkmuş olabilir silah seslerinden dolayı. Babamı çağırayım, gelsin’ dedim. ‘Yok. Baban ne arıyor orada’ dedi ve biz böyle konuşmaya devam ettik. Önümüze askerler tarafından duvar örmüşlerdi. Diğer köylerdeki akrabalarımız geldi, bize yardım ettiler. Biz onların yardımıyla o engeli aşarak olayın olduğu yere doğru gittik.

Orayı aşıp atın olduğu yere vardık ve atın öldürüldüğünü gördük ama babam orada değildi. Olay yeni yaşandığında silah seslerinin yeni yeni geldiğini duyduğumuzda orada bağırışlar duymuştuk. ‘Dur, sakin ol’ diye boğuşma seslerini duyuyorduk. Biz olay yerine gittiğimizde ise babam orada değildi. Baktık ki yukarı taraftan sesler gelmeye başladı. Biz de hemen diğer taraftan gittik, baktık babam vurulmuş yerde uzanıyordu. Askerler tarafından babamın etrafı sarılmıştı, izin vermediler bakalım. Babam atın katledildiği yerde vurulmuştu. Babamı yukarıya götürmüşlerdi, sırf iftira atsınlar işte kaçakçıdır diye. Zaten iftira atmışlar da, kaçakçıdır diye. Zaten babamın katledildiği yerle evimiz arasında 40 metre mesafe var babamın söylenen, konuşulan ve yapılan hiçbir olayla alakası yok.

Valiliğin açıklamasına tepki

Valiliğin yaptığı açıklamaya ilişkin de konuşan Dereli, sırf Yüksekovalı olduğu için 10 yıl tutuklanan babasının ölümü sonrası yapılan açıklamaya sert tepki gösterdi.

Sultan Ali Dereli, “Valilik yaptığı açıklamada babam için ‘daha önce bu kişinin uyuşturucu ile alakası var’ denildi. O zaman biz de diyoruz, binlerce uyuşturucu işi yapan insan var, hepsini katletsinler. İnsanları geçmişleriyle mi yargılayacaklar. Söylenen olay ise zaten babam suçsuzdur. Sırf Yüksekovalıdır diye üzerine suç atıldı ama babam yine de 10 yıl boyunca da cezaevinde kaldı. Valilik bırakmadı acımızı da yaşayamadık. Allah kabul etmesin” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu