Avusturya’da Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ve Avusturya Sosyaldemokrat Partis (ÖVP) den oluşan sağcı, milliyetçi ve ırkçı koalisyon; Mayıs ayında sanal dünyaya İbiza’dan yayınlanan 6 dakikalık skandal görüntüyle sonlandı.
Sağcı ve ırkçı FPÖ-ÖVP hükümetinin sonunu getiren yolsuzluk görüntüleri, Avusturya’daki kliklerin kendi aralarındaki çatışmalarının bir görüntüsü ve aynı zamanda aşırı milliyetçi ve ırkçı FPÖ, kendisini kamuoyunda sürekli en “temizler”, “vatansever”olarak yansıtmasına rağmen, bu görüntülerde temsil ettiği kliğin kirli ilişkilerini ortaya koymaktaydı.
Sonuçta sağcı, milliyetçi ve ırkçı (ÖVP ve FPÖ) partilerden koalisyon yıkıldı ve erken seçim sürecine girildi.
Erken seçim kararı sonrası her kurum, her siyasi yönelim kendi sınıfsal çıkarlarına göre tutum belirleyecekti. Sonuçta da öyle oldu. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) muhalefet partisi olmasına rağmen etkin bir muhalefet yürütmediği gibi, seçim sürecine etkin olmayan bir perfonsmanla katılmaktadır.
Sol, sosyalist ve demokrat çevreler ise demokratik bir güç birliği oluşturmaktan uzak , değişik seçim listeleri ile katılmaktadırlar.
Avusturya ATİK olarak, bizler yürüttüğümüz tartışma sürecinden sonra yerellerde veya merkezi düzeyde devrimci, demokrat ve yurtsever adayları destekleme eğilimimizi netleştirdik. Bu anlayışımız doğrultusunda 8 Eylül günü derneğimiz Linz Enternasyonal Kültür Merkezi’nde kitlesel bir katılımla Avusturya Yeşiller Partisi adayı Berivan Aslan ile bir söyleşi düzenledik.
Avusturya ATİK adına yapılan açılış konuşmasında, sağcı ve aşırı milliyetçi hükümetin iki yıllık icraatının kısa bir özeti yapıldı: 12 saatlik iş gününün yasallaştırılması, iç faşistleşme ve polis yetkilerini arttıran “güvenlik “yasasının çıkartılması, sığınmacıların toplama merkezlerinde toplanması ve yurtdışı edilmeleri ve benzeri icraatlar ve bunlara karşı mücadele yöntemleri vurgulandı.
Ayrıca Avusturya’da demokrasi mücadelemizin sesini parlamentoya taşıyacak demokrat ve ilerici adaylara ihtiyacımız olduğu vurgulandı.
Berivan Aslan ise yaptığı sunumunda milletvekili olduğu dönemde Avusturya parlamentosunda demokratik talepleri savunduğunu, Türk devletinin yönelimlerine karşı mücadele ettiğini ve bu yüzden dönem dönem Avusturya’daki Türk milliyetçilerinin ve gericilerin çeşitli tehditleri ve protestoları ile karşı karşıya kaldığını anlattı.
Soru cevap bölümünden sonra nasıl bir seçim çalışması yürütüleceği, Türkiye’li, Kürdistan’lı demokat ve yurtsever çevrelerin aktif katılımının sağlanması için yürütülecek çalışma yöntemleri üzerinde konuşmalarla söyleşi sonlandırıldı.
