İstanbul: Farqin’de sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından bölgeye inceleme yapmak için giden Barış Bloku heyeti, gözlemlerinin sonuçlarını açıklamak için bugün bir basın toplantısı düzenleyerek orada sadece devlet katliamının söz konusu olmadığını, halkın direndiğini belirterek duyarlılık çağrısında bulundu.
12 gün süren sokağa çıkma yasağı boyunca yaşam alanlarının tahrip edildiği ve çok sayıda insanın katledildiği Amed-Farqin’de (Silvan) sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından Barış Bloku 17 Kasım’da bir heyetle Farqin’e gitmişti. Aralarında Partizan okurları, Özgür Gelecek, ETHA ve Alınteri muhabirlerinin bulunduğu heyet, buradaki incelemelerinin ardından Nusaybin ve Cizre’ye de ziyaret düzenledi.
“Devlet saldırısına karşı halk direnişte”
Heyet İstanbul’a geri dönmesinin ardından bugün (20 Kasım) bir basın toplantısı düzenledi. Fatih’te bulunan Silvanlılar Derneği’nde düzenlenen basın toplantısında ilk olarak konuşan Barış Bloku Eşsözcüsü Nuray Sancar, Silvan, Nusaybin ve Cizre ile dayanışmak için buradan çıkan sese çok ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etmek istediği için devletin saldırılarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Sancar, burada sadece devlet baskısının değil aynı zamanda halkın da bir direnişi olduğunu vurguladı.
Daha sonra Silvan ve Cizre’deki izlenimlerini aktaran Doğu Güneydoğu Dernekler Platformu Başkanı Abdurrahim Daş, “Devlet oradaki insanları zorla göç ettirmek istedi. Bu katliamları devlet yaptı. Bombalar patlatılmıştı. Sağlam hiçbir yer kalmamıştı. Oradaki insanlar, 12 gün boyunca ekmek ve su olmadan yaşadı” diye konuştu.
Nusaybin’e giden İpekyolu’nun ulaşıma kapalı olmasından kaynaklı ilçeye giremediklerini söyleyen Daş, devletin Cizre’de de aynı zihniyetle ilçeyi talan ettiğini ifade etti. Daş, “Cizreliler, ‘Neden İstanbul’daki heyetler ‘sokağa çıkma yasağı’ kaldırıldıktan sonra geliyor. Türkiye kamuoyu neden ses çıkarmıyor’ diyerek eleştirilerini sundu” dedi.
“Kardeşlik duygusu çok zedelendi”
Heyette yer alan Alınteri Gazetesi muhabiri Zarife Çamalan “Orada sadece askerler, polisler değil, IŞİD’e benzer kişilerin olduğu yönünde söylemler duyduk” dedi. Çamalan, dayanışma çağrısının yanında Farqin’i yeniden inşa edilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak herkesi dayanışmaya çağırdı.
Daha sonra salondan söz alan heyete katılanlar, bölgede faşist baskının olduğuna, halkın uzun yıllar boyunca yapabildiği evlerine ve dükkanlarına çok ciddi zararlar verildiğini, halkın göç ettirilmeye zorlandığını, bu saldırılarla Kürt halkının kardeşlik duygularının geri dönülmez zararlar gördüğüne dikkat çektiler. Ayrıca bölge halkının Gezi İsyanı ve sonrasında Batı’da direnen devrimci ve ilerici güçlerin yaşananlara duyarsız kalmasına sitem ettiklerine vurgu yapan katılımcılar Kürt halkıyla maddi ve manevi olarak dayanışmanın önemine dikkat çektiler.
