Basel: Devrim ve komünizm mücadelesinde yitirilenlerin sahiplenmesinde, Enternasyonal ve Devrimci dayanışmanın en somut göstergesi olarak gerçekleşen anma etkinliği saat 12.00’de başladı.
“Yaşasın Enternasyonal Dayanışma”
Sarı yeleklilerden flormar direnişçilerine, sokakları terk etmeyen kadınlardan, Rojava direnişine, Rojava kadın devrimine vurgu yapılan açılış konuşmasının ardından mücadeleler tarihinde tüm yitirilenler için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından ilk sözü İsviçre Devrimci İnşa Örgütü (Revolutionäre Aufbau) temsilcisi aldı.
Enternasyonal mücadelelerin gerekliliği ile hareket etmenin yanında Rojava için duyarlılık çağrısı yapan temsilci “Şehitlerimizi sahiplenmek yetmez aynı zamanda onların silahlarını da yerde bırakmamalıyız” dedi. “Yaşasın Enternasyonal dayanışma” sloganlarının sık sık atıldığı konuşmada temsilci “An Serkeftin, an serkeftin” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
“Meral’le başlayan yürüyüşümüz, Nubar’la kavgamız sürüyor!”
Program akışı TKP/ML Örgütlenme Komitesinin“ çağrısı ile yayınlanan mesajın okunması ile devam etti. “Olacaksa bu topraklarda devrim (ki olacak) nasırlı ellerin ve kara lastikli ayakların ve elbette boyunlarına bakır tellerle isimlerini yazan Kürt çocukların devrimi olacak!” başlıklı yapılan açıklamasının okunmasının ardından program Müzik dinletisi ile devam etti.
Yüreği türküden ve halktan yana olanların, ezgilerinin ve marşlarının paylaşıldığı müzik dinletisinin ardından şehit yakını ve kurum temsilcileri sahneye davet edildi.
Sahneye ilk olarak değiştirip dönüştürme uğraşının gerçek öncülerinden Ali Demirdağ ve TKP/ML’nin ilkeleri üzerinde ayağa doğruluş sürecinde, tüm sınırlılıklara rağmen son nefesine kadar silah elde savaşan TKP/ML’nin şehit düşen 4. genel sekreti Mehmet Demirdağ’ın kardeşi, yoldaşı çağrıldı. Ardından bitmez tükenmez enerjisiyle militan bir devrimci Ünal Küçükbayrak, sivil faşistlerle girdiği kavgada şehit düşen Sinan Gürer ve Erdoğan Karataş`ın yakınları sahneye davet edildi.
“Gözlerini budaktan esirgemeyen, dün oğullarımızı kızlarımızı savunuyorduk şimdi onların düşüncelerini ve mücadelelerini savunuyoruz diyen sokakları/alanları mesken eyleyen şehit ailelerimizi ve kurum temsilcileri sahneye çağrıyoruz” sözleri ile sahneye çağrı yapıldı.
Partizan şehit ailesi olarak konuşma yapan şehit yakını sürecin önemine vurgu yaparak “onları sahiplenmek onların mücadelelerinden öğrenerek mücadelelerini sürdürmekten geçiyor” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
Özgürlük Hareketi Şehit Aileleri, MKP, MLKP, Komünist Kadın Örgütü, KKP, TKEP/Leninist, SYKP ve Devrimci Cephe temsilcilerinin konuşmaları duygu dolu anlar yaşattı. Tüm katılımcılar tarafından “Yaşasın devrimci dayanışma ve Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
“Ezilen halkların birleşik mücadelesini örmek, sokağın, amfilerin, fabrikaların, dağların eylem dilini dur durak bilmeyen bir enerjiyle kuşanmakla mümkündür. Faşizme karşı mücadelede birleşik mücadelenin pratik sorumluluğu olan HBDH’dir” çağrısı ile sahneye çağrılan HBDH temsilcisinin konuşmasının ardından etkinlik Muzaffer Öztürk ile devam etti.
Yolu yok kalbim
sağ çikacağız bu açılardan
Umutsuzluk yasak
Yorgun türküler söylemek de
Çünkü yürüyor umudun ordusu
Yaralı şahinimizin izinden
Özgürlük düşlerinin tutsak edilemediği mekanlardan olan Türkiye hapishanelerinde yıllarca idam edilmeyi bekleyen, uzun yıllar tutsaklık yaşayan Muzaffer Öztürk anılarını sözlere dökerek seslendirdiği türkülerde marşlarda yoldaşı Emre Bilgin ve birlikte idam edilmeyi beklediği Hıdır Aslan ve İlyas Has için türkülerini seslendirdi.
Anma programı, Türkiye hapishanelerinde bulunduğu her alanı direnerek mücadele ederek devrimci iradenin sınırsız ve sonsuz olduğunun sadece küçük bir örneği, 1996 Bayrampaşa hapishanesinde gösterimi yapılan tiyatrodan hazırlanan sinevizyon ile sonlandı.
