H.Merkezi: Tüm gözler seni aradı ve bugün Cumartesi.
Bilesin ki Bebeğim bugün daha bir sessiz daha bir durgun, daha bir matemli ve her şeyden önce daha bir öfkeli. Senin yokluğunda biriken öfke tüm gözlerde yaşa dönüştü. Senin her adın anıldığında gözlerden akan yaş sana dair olan her şeyi anlattı bizlere.
Senin varlığından yayılan enerji bugün senin yokluğunda öfkeye dönüştü. Her sözde sen vardın. Elinden hiç ayırmadığın Süleyman Cihan’ın resmini bugün çocukların taşıdı. Senin gözlerin ile baktılar, senin duruşunu taşıdılar meydanlara.
Direncin ve öfkenin harmanlandığı bir geleneğin yükünü taşımak ne kadar zor değil mi? Nasıl bir cüret gerektiriyor ki buna erişebilmenin serüvenini sende bütünleşiyor. Yersiz ve yurtsuz olanların Anası, kavganın şen çocuklarının direngen siması…
Her şey sönülmense de bir anda, koca bir hiçlik içerisinde tekrara dönüşmek için kendine bir zemin bulur tekrar filizlenir ve küllerinden doğarsın tıpkı anka kuşu gibi…
Bugün Cumartesi Bebeğim ve senin “Bebeğim biz kayıplarımızdan vazgeçmediğimiz sürece kazanan biz olacağız” sözlerinde ulaşılan direnç ile bugün doldurduk meydanı. Hepimiz seniz…
Tüm Sözler Güzel Ana için
Cumartesi Anneleri bu hafta 652. kez bir araya geldi. “Kenan Bilgin için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” şiarıyla buluşan kayıp yakınları 22 yıldır kayıpların yoldaşı Güzel Ana için döktüler gözyaşlarını. Güzel ana eşarbı ile katıldı. 652. oturum diğer oturumlardan farklı olarak işlendi. Sadece kayıp yakınlarının ve avukatlarının mesajlarının yer eylemde bu kez Güzel Ana için yollanan mesajlar okundu. İlk olarak okunan, Barış Meclisi Anaları’nın mesajında şu ifadeler yer aldı: “Güzel Ana yaşamın boyunca adı gibi güzel, kocaman yüreğinde ayırmadan kayırmadan ötekileştirmeden; Kürdün, Laz’ın, Çerkes’in, Arap’ın, Romanın, Kürdün, Ermeni’nin, Alevinin, Sünninin acısını yüreğinde hissederek, onbinlerce ananın sesi oldun. Zalimlerin, öncelikle kadınlar ve analara mutlaka vereceği hesap var. Mücadele mirasını öncelikle biz kadınlara, analara devrederek aramızdan ayrıldın. Söz veriyoruz barış, adalet ve özgürlük tüm dünyada hakim olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Direnişi, sevgisi ve bitmeyen enerjisiyle daima yanımızda yürüdü
Tutsak HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ gönderdiği mesaj ile Güzel Ana’yı andı. Yüksekdağ gönderdiği mektupta “Direnişi, sevgisi ve bitmeyen enerjisiyle daima yanımızda yürüdü” sözleriyle Güzel Anneyi andı. Güzel Annenin bütün hak savunucularının, devrimcilerin, yurtseverlerin, eylemcilerin annesi olduğunu kaydeden Yüksekdağ mesajında “Mücadele arkadaşı olan o güzel kadını selamlıyorum. Kadın siyasi tutsaklar olarak onun direnişini büyütecek, bizlere emanet ettiği mücadele bayrağını zafere taşıyacağız” dedi.
Güzel Anneye sözümüz özgürlük mücadelesi olacaktır.
Sabat Tuncel ise önderdiği mektupta şunları ifade etti. “Hatun Tuğluk’un cenazesine yönelik gerçekleşen ırkçı-faşist sadırı nedeniyle yaşanan büyük öfke henüz dinmemişken, Güzel Ana’nın acısıyla sarsıldıklarını dile getiren tutuklu DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in mesajında şu ifadeler yer aldı: “Güzel Anne haksızlığa, zulümlere, faşizme karşı mücadelenin en ön saflarında yüreğinde özgürlük sevdasıyla, tüm etkinliklerin yol göstericisi oldu. Hatun Anne’ye ve Güzel Anneye sözümüz özgürlük mücadelesi olacaktır.”
Ben Annemi kaybettim
Kayıp yakınları adına söz alan Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan ise basının Güzel Anne’yi gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ın annesi olarak yazdığını hatırlattı ve “Doğru 31 yaşındaki Süleyman’ın annesi. Süleyman hiç büyümedi, onun koynunda hep burada yaşadı” dedi. Galatasaray Meydanı’nın Güzel Anne olmadan öksüz kaldığını dile getiren Cihan, hükümete seslendi ve şöyle dedi: “Vicdanınız kurusun. Daha kaç anneyi yitireceğiz kayıplarımızı bulmak için?”
Biz ondan çok şey öğrendik
Gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ise Güzel Annenin direnci ve mücadeleyi öğrettiğini söyledi. “22 yıldır burada oturuyoruz Biz Güzel ana’da çok şey örendik. Biz ondan direngenliği kararlılığı, fedakarlıüı öğrendik” dedi.
Bilgin, adalet olmayan “adalet sarayları”nda adalet aradıklarını dile getirdi. Gözaltında kayıplar yaşanmasında diye mücadele ettiklerinin altını çizen Bilgin, Kenan Bilgin dosyasının her yönüyle çok net bir dosya olduğunu kaydetti. Bilgin dosyasının her yönüyle çok net bir dosya olduğunu söyleyen İrfan Bilgin, gözaltında kaybedilenlerin “münferit” bir olay olmadığını vurguladı. “Devletin verdiği kararlar sonucunda gözaltında kaybedilen insanlardır” diyen Bilgin, bir gün faillerin adalet önüne çıkarılacağını ve halk tarafından yargılanacağını söyledi.
Yürüdüğümüz yollardan yalnız geldim
“Yürüdüğümüz yollardan yalnız geldim” cümlesiyle konuşmaya başlayan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın sözleri meydandaki gözyaşlarına boğdu. Gözyaşlarını tutamayan Yıldız ancak şu cümleleri kurabildi: “O benim de anamdı. O faşizmin, darbeleri yaşadı, her şeyi yaşadı, mücadele ederek yaşadı. O halkın anasıydı. O beni yetim bıraktı. Güzel Anam o havadaki yumruğunu, senin yerine hep kaldıracağım hiç merak etme sen. Senin o gücün bana yetecek. Seni utandırmayacağım. Sen güzel insanların arasına gittin…”
Bilgin için Adalet isteyeceğiz
Bu haftanın basın metnini Meryem Göktepe okudu. Türkiye’de hukukun üstünlüğüne uygun olarak hareket eden bir iktidar olmadığını söyleyen Göktepe, “Bu nedenle biz 652 haftadır Galatasaray’dayız. Bu nedenle biz 652 haftadır ‘Türkiye’de hukuk yok, yargı yok, adalet yok!’ diyoruz” dedi. Açıklamanın ardından Göktepe Güzel Anayı anarak onun mücadelesin sürdüreceklerini belirtti.
