İstanbul: Beylikdüzü’nde 78’liler Girişimi, Makine Mühendisleri Odasında bir araya gelerek “Denizlerden İbrahimlere kayıplarımızı anıyoruz” şiarıyla bir anma ve panel gerçekleştirdi.
Etkinlikte Yazar Serdar Can, 78’liler Girişimi’nde Hasan Erkul, HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş ve Celalettin Can’ın katılımcı/panelist olarak yer alırken, panelde 1980 AFC döneminde Diyarbakır Hapishanelerinde olan tutsaklar tanıklıklarını anlattı.
Etkinlik mayıs ayı şehitleri şahsında saygı duruşu ile başladı. Ardından ilk sözü HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş aldı. Ataş, İbrahim Kaypakkaya ve Haki Karer şahsında mayıs ayı şehitlerini anarak sözlerine başlarken, İbrahim, Mahir ve Deniz’in aynı amaç için farklı yol ve yöntemleri izlediklerini, bunun düşünülen özgür dünyanın zengin fikirlerinin birer parçası olduğunu dile getirdi.
Ataş, İbrahimlerin devrimciliğe başladığı dönem ile bu dönemi kıyaslayarak, mevcutta önemli devrimci örgütlü bir güç olduğunu ve bunun belli avantajlarına dikkat çekti. Ataş, bugün oluşturulan birlikteliklerin mücadele alanlarında önemli olduğuna değinerek birlikte, birleşik mücadelelerinin bugün birer kazanım olduğuna dikkat çekti.
Ataş’ın ardından sözü Serdar Can aldı. Can Diyarbakır Hapishanesi’nde tutsaklara dönük farklı, daha ağır ve yoğun bir işkence olduğunu dile getirdi. 5 No’lu da kendisinin de tutsak olduğu dönemi, yaşanan işkenceleri aktararak, amacın kişiden bilgi almak değil, “değerlerini” yok ettikleri “bomboş” bir kişi yaratmak olduğunu sözlerine ekledi.
Can “Peki bunlar neden Diyarbakır’da yapıldı?” sorusuna “çünkü orada Kürtler vardı” şeklinde cevap verilebileceğini dile getirdi.
SERDAR Can; “Kaypakkaya kopuş içinde kopuştur”
Can konuşmasında İbrahim KAYPAKAYA için özel bir vurgu yapmak istediğini belirterek, “İbrahim Kaypakkaya kopuş içinde kopuştur. İbo’nun kronik hastalık olan olan sosyal şovenizm konusunda yazdığı tez deprem etkisi yaratmıştır” dedi.
Yazar Serdar Can konuşmasını DÖRT’ler için yazdığı şiirle bitirdi.
Etkinlik Diyarbakır Hapishanesi’nde tutsak olan dönemin tanıklıkları ile sürdü. Dönemin tanıkları uzun uzun yaşananları aktardı.
Ardından sözü 78’liler Girişimi’nden Hasan Erkul aldı. Erkul, İbrahim Kaypakkaya’nın kısacık yaşamına sığdırdığı önemli analizlerine vurgu yaparak, İbrahim’in çok zeki olduğunu aynı zamanda mütevazi bir kişi farklı örneklerle anlattı. Erkul, İbo’nun yaptığı analizlere ek olarak siyasal İslam alanında çalışmaların yapılması gerektiğini dile getirdi.
Erkul son olarak anmaların kendisi için önemli olduğunu, kendisini anmalar vesilesiyle anıldığını, moral motivasyon ve coşku hissettiğini sözlerine ekledi.
