Serekaniye: Demokratik Suriye Güçleri (QSD)’nin Kobanê’nin güneyinde başlattığı uzun süredir DAİŞ çetelerin işgali altında bulunan köyleri temizleme hamlesinde yer alan Türkiye Komünist Partisi/MarksistLeninist(TKP/ML)’ye bağlı Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu(TİKKO) savaşçılarından hamle üzerine değerlendirmelerini aldık.
23 Aralık’ta başlatılan hamlede yer alan Baran Çakıroğlu, Kobanê’nin güneyini temizleme hamlesinde YPG taburları içinde yer aldıklarını, hamlenin iki koldan yürütüldüğünü bir kolun Kobanê kuvveti bir kolun da Cizir kuvveti olduğunu belirtti. Cizir kolu içerisinde olduklarını söyleyen Çakıroğlu, Cizir kuvvetinin görevi esasta stratejik olan ve barajı denetim altına alacak bir tepede konumlanmak ve olası gelebilecek takviyeyi engellemek, bununla birlikte Kobanê kolunun savunmasını almak olduğunu ifade etti. TİKKO savaşçısı Baran Çakıroğlu, hamlede konumlanışlarını şu şekilde anlattı:
”Bizim de içinde olduğumuz Cizir koluna ait 8 hareketli tabur vardı. Bunların 4’ü saldırı taburlarıydı diğer 4’ü ise savunma taburlarıydı. Biz de saldırı taburlarından birinde yerimizi aldık. Önemli olan hızlı bir şekilde o tepeye ulaşmaktı o yüzden var olan 4 saldırı taburu 2 gündüz saldırı gerçekleştirecekti, diğer tabur ise 2 gece. O tepeye ulaşmak için önümüzde 35 km bir mesafe vardı. Biz gündüz hareket edecek olan taburda yer aldık.”
Hamlenin birinci günü akşam saatlerinde hareket edildiği için beklemeye geçtiklerini söyleyen Çakıroğlu, ilk girilen köyde çatışma çıktığını ve çatışmanın sabah saatlerine kadar sürdüğünü belirtti. Sabah saatlerinde kendi taburlarının harekete geçtiğini bir köye girdiklerinden yarım saat sonra köyün içinden çıkan bir bombalı aracın kendisini 15 m mesafede patlattığını ifade eden Çakıroğlu, patlamada 3 YPG’li ve MLKP’li Pirsus Armanç yoldaşların şehit düştüğünü ve 10 savaşçının da yaralandığını, patlamada kendisinin de aldığı parçalardan hafif yaralandığını ifade etti. Çakıroğlu ifadelerine, patlamadan hemen sonra yaralıları oradan çıkarmalarının ardından mevzilendiklerini yaralı ve şehit düşen yoldaşlarını çıkardıklarını ekledi.
Köyleri temizleme hamlesine katılan TİKKO savaşçılarından Sefkan İçli de hamleye büyük bir heyecan ve moralle katıldıklarını Kobanê’nin güneybatısında bulunan Tişrin barajını özgürleştirerek AKP hükümetinin “Kırmızı Çizgimiz” dediği Fırat’ın batısına geçerek hem AKP’ye hem de DAİŞ çetelerinin üzerine kalın bir çizgi çektiklerini belirtti.
Hamle sırasında kendilerini köylü olarak kamufle etmeye çalışan 13 çeteyi bir köyde yaptıkları operasyonda tutukladıklarını söyleyen Sefkan İçli, çetelerin en sık başvurduğu şeyin bombalı araçlar olduğunu ifade etti.
Hamlede aynı zamanda kış koşullarına karşı da savaş açtıklarını vurgulayan İçli, ”Yağmur, kar ve sisli havalar yer yer ilerleyişimizi yavaşlatsa da sonuç olarak 640 km2’lik bir alanı özgürleştirerek çetelere ağır bir darbe indirdik” dedi. Sefkan İçli değerlendirmelerini ”Rojava’da verdiğimiz özgürlük ve direniş mücadeleyi aynı zamanda bugün Türkiye Kürdistanı’nda azgınca ve pervasızca süren faşist katliamlara karşı mücadelenin önemli ve kayda değer etkin bir parçası olarak görüyoruz” sözleriyle bitirdi.
Karker Serhad: “Devrimin nöbetini tutmaya devam edeceğiz!”
Hamlenin ilk günlerinde bombalı aracın içlerinde patlamasıyla birlikte taburlarında şehit ve yaralıların olması nedeniyle birkaç gün operasyonlara dahil olamadıklarını ifade eden TİKKO savaşçısı Karker Serhad, 3 günün ardından operasyonlara tekrar katılma talebinde bulunduklarını, şehit düşen yoldaşlarının intikamını almak istediklerini belirtti.
“Bizler özgürlüğü silahlarımızın kızgın namlusundan söküp kazacağımızı biliyoruz” diyen Karker Serhad, “Özgürleştirdiğimiz köylerde gece her an düşman gelecekmiş gibi ellerimiz tetikte nöbet tutuyorduk. Biliyoruz ki bu nöbetler, devrimin, güzel yarınların nöbetleridir” şeklinde konuştu. Köylere yaptıkları operasyonlarda halkın kendilerini çoğu yerde çok sıcak karşıladıklarını ifade eden Serhad sözlerini “Biz çocukların gözlerinden savaşın yarattığı yıkımın izlerini silmek, özgürlük rengini yeniden yaratmak istiyoruz. Rojava topraklarında ezilen halklar özgürlüklerine tamamen kavuşuncaya dek silah elde devrimin nöbetini tutmaya devam edeceğiz” şeklinde sonlandırdı.
