Birleşik Cephe, Ukrayna’daki savaşın ikinci yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Sermayenin savaşlarına karşı uluslararası bir protesto ve mücadele için güç birleştirme çağrısında bulunan Birleşik Cephe, “Ukrayna’dan Filistin’e, Sudan’dan Kongo’ya küresel kapitalizmin çelişkilerinin yoğunlaştığı tarihsel bir evrede, emperyalist devletler giderek daha fazla savaşa ve insan katliamlarına başvuruyor. Bu yolla, kapitalist tekelleri arasındaki çıkar çatışmalarını şiddetle “çözmek” ya da ezilen halklar üzerindeki sömürgeci ve yeni-sömürgeci egemenliklerini yenilemek istiyorlar.
Kendilerini kimin sömüreceğine karar vermek için birbirlerini öldürmeye çağrılan işçiler, proleterler, sermayenin savaşlarına karşı savaş ilan etmeli ve dünya üzerindeki kapitalist egemenliği yıkmak için örgütlenmelidir. Ukrayna’da devam eden savaşla birlikte, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez büyük kapitalist güçlerin iki ittifakı Avrupa kıtasında açıkça çatışıyor: Bir yanda Rusya (Çin ve bazı yükselen güçlerin kısmi desteğiyle), diğer yanda NATO (ABD ve Avrupalı güçler) askeri malzemeyi tedarik ederken, Ukrayna da top mermisi sağlıyor. Neredeyse iki yılın ve 500.000’den fazla can kaybının ve 6,2 milyonu göç etmiş 10 milyon yerinden edilmiş insanın ardından, katliam tırmanma riskiyle devam ediyor; bu da küresel rekabetlerle birleştiğinde, tüm güçlerin genel bir silahlanma yarışıyla hazırlandığı Üçüncü Dünya Savaşı’nı gerçek bir felaket olasılığı haline getiriyor” dedi.
‘Asıl düşman evdedir!’
Çatışan güçlerin her iki kampına karşı, Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un bayrağını yükseltme, her iki savaş cephesine karşı proleter muhalefete içerik kazandırma çağrısında bulunan açıklama, “Her iki tarafı da emperyalist olan bu savaş karşısında, tıpkı Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi karşısında olduğu gibi, anti-kapitalist solun bazı akımları, savaşan iki kamptan birinin ya da diğerinin destekçileri olarak bölünmüştür. Ulusal burjuvazinin iki kanadı arasındaki şiddetli çekişme bu ülkeyi trajik bir savaşa ve Zelenski ile birlikte batı emperyalizmine tam teslimiyet yoluna sürüklemişken, Ukrayna’nın ‘kendi kaderini tayin hakkı’ndan bahsetmek de neyin nesi? Çarlık İmparatorluğunu yeniden canlandırmak isteyen Putin ve çevresi Rus Nazileri tarafından desteklenirken ve karşılığında Avrupa çapında aşırı sağcı örgütleri desteklerken, Rusya iddia ettiği gibi hangi “Nazizm”e karşı savaşıyor?
Çatışan güçlerin her iki kampına karşı, Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un bayrağını yükseltelim, her iki savaş cephesine karşı proleter muhalefete içerik kazandıralım: “Asıl düşman evdedir!” ifadelerini kaydetti.
‘Eleştirilerimize rağmen Filistin direnişini destekliyoruz’
Ortadoğu’da, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı yürüttüğü sömürge ve imha savaşında şimdiye kadar çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 32 bin sivilin katledildiği, iki milyondan fazla insanın yerinden edildiği ve açlığa mahkûm edildiği bilgisinin yer aldığı açıklamda, “Evler, kamu binaları, hastaneler ve temel altyapı sistematik olarak tahrip edilmiştir. Yerleşimcilerin ve ordunun Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik faşist saldırıları da devam etmektedir. Bu durum, batılı güçlerin Ortadoğu’daki ileri karakolları olan Siyonist devlete verdikleri desteği ve Filistin davası için kendi ilişkilerini feda etmeye hazır olmayan diğer büyük ve bölgesel güçlerin suç ortaklığını göstermektedir. Filistin halkının tek müttefiki, Filistin halkını desteklemek için sokaklara dökülen Ortadoğu proleterleri ve dünyanın dört bir yanındaki işçiler ve gençlerdir. Onların olağanüstü direnişini, Filistin’deki Siyonist ve batılı baskı mekanizmasına son vererek kendi kaderini tayin etmek için yüzyıllardır verdikleri mücadeleyi desteklemektedirler. Bugün Filistin her zamankinden daha fazla ezilenlerin yurdudur! İslamcı güçlerin siyasi ve ideolojik alternatiflerine yönelik eleştirilerimize rağmen Filistin direnişini destekliyoruz” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Tüm devletler, tüm hükümetler, büyük emperyalist güçlere, kapitalist tekellere, uluslararası finans sistemine bağlı vurguncu burjuvazilerin temsilcisidir ve savaş üreten toplumsal sistemin bir parçasıdır; hiçbiri savaşa karşı savaşta müttefik olamaz. Yeni orta ve büyük güçlerin ortaya çıkması karşısında Amerikan süper gücünün gerilemesi, ABD’nin egemen olduğu bir dünya düzeninden “çok kutuplu bir dünyaya” geçiş, denge ve barışa değil, – şimdiden görebildiğimiz gibi- artan dengesizliklere, gerilimlere ve yeni savaşlara yol açmaktadır. Bu savaşlar esasen toplumun büyük çoğunluğunun küçük bir azınlık tarafından sömürülmesinin nimetlerinin paylaşımı için yapılan savaşlardır.
Bizim safımız burjuva devletlerinin safı değil, sömürülen ve ezilen sınıfların, işçilerin, uluslararası proletaryanın safıdır; ve -eğer örgütlenirse- sömürücülerin, onların sırtından yürüttüğü savaşlara son verme gücüne sahip olan ve bundan çıkarı olan tek sınıftır. Devrimci hareketin dip noktası geçildikten sonra, sermayenin karşı-devrimci bozgunculuk zeminindeki savaşlarına, tutarlı proleter enternasyonalizmi zemininde duran örgütlerin ortak girişimlerde bir araya gelmesi gerekmektedir. Hemen şimdi, çok geç olmadan!
Ukrayna’daki savaşın ikinci yıldönümü olan 24 Şubat 2024 Cumartesi günü, sermayenin savaşlarına karşı uluslararası bir protesto ve mücadele günü için güçlerimizi birleştirelim!
– Ukrayna’da savaşan her iki tarafa karşı, devrimci bozgunculuk için- “düşman evde!”
– Emperyalist-Siyonist İsrail devletinin ulusal, ırksal ve dinsel baskı ve ayrımcılığına karşı Filistin halkının kurtuluş mücadelesinin yanında olalım!
– Sömürü ve savaşın olmadığı bir toplum için, insan ve doğa arasındaki uyum için mücadele edelim!
Bütün Ülkelerin Proleterleri Birleşiniz!”
