DünyaMakaleler

ÇEVİRİ | Biplav: “Ülke yanlış yöne gidiyor ve politik patlamanın eşiğinde”

Gerçekte hükümet, var olduğumuz günden itibaren yapıcı konuşma seçeneği öneriyor ancak pratikte faaliyetlerimizi ağır bir şekilde bastırıyor. Bu sadece politik gerçek. Hükümet bizden korkuyor çünkü Nepal halkının kalbine yakın olan sorunları gündeme getiriyoruz.

Jibram Bhandari 19 Haziran 2019

Netra Bikram Chand (Biplav), 13 Şubat 1996’da Pushpa Kamal Dahal’ın (Nepal’de iktidar partisi Nepal Komünist Partisi eş başkanı ) önderliğinde başlatılan on yıllık “Halk Savaşı”nın güçlü kadrolarından biriydi. Hala eskisi gibi devrimci komünist olma iddiasında. Nepal Komünist Partisi Genel Sekreteri olan Netra Bikram Chand, Nepal İçişleri Bakanı Ram Bahadur Thapa’ya yönelik sert bir siyasi meydan okuma yapıyor.

İkisi de inandıkları ortak bir amaç için bir araya gelseler de, bu kez değişen siyasi senaryoda siyasi nedenlere karşı karşıya geliyorlar. Biplav, halkın sesini bastıran hükümete ve faşizme karşı kendisini bir halk adamı olarak sembolleştiriyor. Mevcut siyasi sisteme karşı kendi önerisini koyan Biplav, görevdeki hükümetle yapıcı bir diyaloga hazırdır. Ama öne sürmesi gereken bazı noktaları var. Khabarhub’ın Baş Editör Jibaram Bhanadri ile röportajı:

Görevdeki hükümet Nepal Komünist Partisi tarafından yönetiliyor. Ancak, insanlara hitap etmesi azalıyor. Partinizin insanların dikkatini çekeceği konusunda ne kadar iyimsersiniz?

Aslında, halkın dikkati, ulusal egemenliğimizi güvende tutarak, çiftçiler, işçiler, kadınlar ve gençler dahil olmak üzere, herkesin sosyal adalet yolunda ilerlemesini sağlamak için birlikte hareket eden bir dizi ulusal öneme sahip sorunlardan kaynaklanmaktadır. Demokratik partiler, halkın dikkatini çekmek için siyasi ideolojileri, programları ve politikaları doğrultusunda yorulmadan çalışmalıdır.

Ne yazık ki, ülke yanlış yöne gidiyor ve politik patlamanın eşiğinde. Bir ülke olarak, politik, ekonomik ya da sosyal olsun, her cephede ciddi bir riskle karşı karşıyayız. Mevcut siyasi sorunun arkasındaki tek neden, “komisyon temelli sömürücü kapitalist ekonomik sistem”i savunan parlamento siyasi partileridir. Nepal Kongresi, CPN-UML ve CPN-Maoist (Merkez) gibi siyasi partiler kapitalizmin temsilcileridir.

Partim ulusal öneme sahip meselelerden asla taviz vermeyecek, dış güçlerin siyasi müdahalesi ve egemenliğimize saldırı görüldüğünde siyasi protesto için harekete geçecek ve haykıracaktır.

Her zaman Nepal halkının yanındayız ve temel haklarını sağlamak için savaşıyoruz. Partimiz, politik bencil çıkarlar, komisyon kültürü, yolsuzluk, kaçakçılık, sosyal adaletsizlik, tecavüz, hırsızlık, enflasyon, devlet hazinesinin yağmalanması ve ulusal çıkarlarımıza yapılan her türlü saldırıya karşı tahammül edemez. Aslında politik olarak ne yaptığımız Nepal halkını ilgilendiriyor.

Bu nedenle, vurguladığım tüm bu konular halka aittir ve refahları içindir; biz sadece onların adına taleplerini savunuyoruz. Halk için varız ve halk kesinlikle bizi durduğumuz yerden politik ideolojiye çekecektir. Hiç şüphe yok ki; halk yanlarında olduğumuz gibi yanımızda olacaktır.

Nepal’de her zaman insanların ilgisini çeken ve siyasi değişiklikler yapmak için daha önce birçok hareket ortaya çıktı. Siyasi değişim getirme iddianız bizim için yeni değil. Ne tür bir siyasi değişim arıyorsunuz? Ne tür bir devlet yapısı öngörüyorsunuz? Parlamento demokrasisinin mevcut yönetim modeli için değil misiniz?

Politik kimliğimizin gereği olarak, siyasal sistemdeki değişimin odak noktası, şu anda ülkeyi yönlendiren kapitalist ekonomi modeline son vermektir. Kapitalist ekonomik modelin yol açtığı parlamenter demokrasi sadece Nepal halkını istismar etti. Yoksulluktan acı çekiyorlar ve kölelik içinde yaşayan başkalarına bağımlı hale geldiler. Ülkenin politik sistemini değiştirme zamanı geldi.

Şu anki politikacılar, milli çıkarlarımızı istismar ederek kişisel çıkarlarına hizmet etmek dışında hiçbir şey yapmadı. Bu siyasal sistemi kendi siyasal sistemimiz – “Bilimsel Sosyalizm” ile değiştirmek istiyoruz.

Parlamenter demokrasinin koruması altında işleyen kapitalist ekonominin bize getirdiği tüm ayrımcılığı, sömürüyü, yağmalamayı, yolsuzluğu, siyasi istikrarsızlığı, savaşı ve bize getirdiği çatışmaları ortadan kaldırmak için “bilimsel sosyalizm”i savunuyoruz. Ve burada unutmamak gerekir ki, siyasi sistemimiz Nepal’in tüm halkının özgürlüğünü ve eşitliğini sağlayacaktır.

Nepal halkının sokaklara çıkacağını ve komünist ideoloji ve özellikle de sizin komünizm versiyonunuza destek vereceğini düşünüyor musunuz?

Kuşkusuz halk bizim desteğimizle ortaya çıkacaklar çünkü Nepall Kongresi, CPN-UML ve CPN – Maoist (Merkez) tarafından son 70 yılda başlatılan siyasi hareketlere destek vermekten hiç bıkmamışlardır. Nepal Kongresi ve CPN-UML gibi siyasi partileri mecliste çoğunluk ve onlar kendilerine üçte iki çoğunluk desteğiyle oy vererek iktidardaki sandalyeye oturmak için hiç tereddüt etmeyenler aynı kişilerdir. CPN-Maoist (Merkez) bile kısa bir süre için de olsa Nepal halkına güveniyordu.

Buradaki soru, bu siyasi partilerin, ülkenin barışı, ilerlemesi ve refahını sağlamak ve temiz bir siyasi sistem verdikleri için vaatleri yerine getirmemeleri ve kendilerine güvenen insanlara hizmet etmemeleridir.

Aksine, bu siyasi partiler güvenlerine ihanet ederek insanları kandırdılar ve kamusal parayı kendi kendilerini büyütme konusunda kötüye kullandılar. Bu partiler, kendilerine oy veren insanları kandırdılar ve ülkeyi yabancılara yalnızca kişisel kazanımlar için sattılar. Bu bizim politik kimliğimiz gereğince propaganda ettiğimiz, insanları bir araya getirecek ve “bilimsel sosyalizm”e destek verecek halka karşı mevcut siyasi sistemin başarısızlığıdır.

Dünyanın dört bir yanındaki komünistler siyasi zemini sarsıyor. Son seçimlerde böyle bir yıkıcı ve tarihi bir zafer kazandıktan sonra bile Nepal’de olumlu eleştiriler alamıyorlar. Gelecekteki politik beklentileri bu çerçevede nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünya komünist hareketinin 1976’da Mao Zedong’un ölümünden sonra burada ve orada bazı sarsılma ve aksaklıklardan geçtiği doğrudur. Aynı zamanda, kapitalizm de dünyayı iyileştirmeyi başaramamıştır. Kapitalizmin çirkin yüzü, bir avuç ayrıcalıklı kişi tarafından insanların servetlerinin yağmalanması, yolsuzluk ve durdurulamaz sahtekarlık vakaları daha da artı. Sadece kapitalizm, insanların tüm dünyada karşı karşıya olduğu tüm acı ve hastalıklardan sorumlu tutulmalıdır.

Bu noktada komünistler için politik yol ne kadar zor görünse de, tartışmasız olan şeylerden biri kapitalizmin mevcut insanlığın çözümü olmadığı gerçeğidir. Mevcut kapitalist dünyanın entelektüelleri bile bu gerçeği idrak etmeye başladı. Ve Nepal, “ilerici kapitalizm” olarak adlandırılan kapitalizmin değiştirilmiş versiyonundan bile mahrumdur.

Ben şahsen kapitalizmin bu versiyonuna da karşıyım çünkü ‘ilerici kapitalizm’, olarak adlandırılan şey çürümüş yabancı güçlerin siyasi iktidara ortak olmasını sağladığı için kendi gücüne sahip değildir. “İlerici kapitalizm”, dünya siyasal sisteminde olumlu bir değişim getirebilecek kapasiteye sahip değildir.

Bu özelliği yoktur. O kibirli bir kapitalist modelden başka bir şey değildir. Kapitalizmin bu yeni sürümü ekonominin endüstriyel ve teknolojik sektörüne itici güç bile sağlayamaz. Sistem, sıradan insanları piyasaya düşürerek acımasız ekonomik sömürü için savunmasız kalmasını sağlayarak yabancı güçlerin sermayesini korumanın yollarını sağlayacaktır. Kendimize ait bir üretim ve üretim üssümüz yok, ancak hiçbir kısıtlama olmadan özgürce Nepal’e giren dünyanın tüm ürünlerini tüketmek istiyoruz.

Bu nedenle yaygın yolsuzluk, dejenerasyon, ahlaki değerlerin aşınması, kaçakçılık, aldatma, insan kaçakçılığı ve kadın ticareti görüyoruz. Toplumun tüm kötülüklerini teşvik eden ve koruyan mevcut siyasi sistemin çökeceğinden, halkın üstün niteliklerini savunan bizim gibi devrimci komünistlerin önünün açılacağından eminim.

Katmandu’daki son bombalı saldırılarda masum insanlar öldü. Politik görüşleriniz için çalışan komünist eylemciler, bu patlamalara karışmakla suçlandılar. Görevdeki hükümet, siyasi varlığınızı Nepal’in bir kaç kentsel bölgesi ile sınırlı olarak görüyor ve politik hattınızı teknolojik gelişmeye karşı çıkmak olarak açıklıyor.

Sorularınız örtüşüyor. Onları ayrıştırıp cevaplayacağım. K.P. ve Oli-led liderliğindeki hükümet, bizi terörist olarak hedef göstererek politik hareketimizi acımasızca bastırıyor. Bu, siyasi muhaliflerle uğraşmanın faşist bir yolundan başka bir şey değil. Hükümet, bizi bir kez daha Halk Savaşına sokmaya itiyor. Siyasi hareketimize, halkın isteğine göre devam ettiğimiz için yasadışı bir şey yapmadık. Hiç silah almadık. Polis, Jestha 8’de yoldaşlarımızdan biri olan Tirth Raj Ghimire’yi (diğer adıyla Raju) öldürdü; polis barbarlığını protesto etmek için ‘Nepal Bandh’i (Genel Grev) teşvik ettik. Bandh’ın hazırlık sürecinde, bazı teknolojik aksaklıklar yüzünden birkaç yoldaş şehit oldu.

Onların fedakarlıklarının boşa gitmesine asla izin vermeyeceğiz. Benzer şekilde, daimi komitenin bazı üyeleri ve diğer yüzlerce kişi demir parmaklıklar ardında. Bu yoldaşlar cezaevinde boşta oturmuyor, taleplerini zorla baskı altına alıyorlar. Politik hareketimize karşı böyle devlet destekli şiddet karşısında bile hayal kırıklığına uğratmadıkları için yüce onuru hak ediyorlar.

Hükümet, varlığımızın sadece birkaç kentsel alanda sınırlı olduğunu ilan eden analizinde politik olarak motive olmuştur. Toplumun bu şekilde kırsal ve kentsel alanlar olarak bölüştürülmesine inanmıyoruz. Aslında hükümet, özellikle Nepal’in kentsel bölgelerindeki insanlar arasında kendilerine karşı artan memnuniyetsizlikten etkileniyor. Hatta kendi partileri bile – Komünist Parti Nepal birkaç gruba bölünmüş durumda.

Hükümet, politik hattınıza göre hem yapıcı konuşma hem de başka kısıtlamalar öneriyor. Nasıl cevap verirsiniz?

Bu tamamen yanlıştır ve aynı zamanda yanıltıcıdır. Gerçekte hükümet, var olduğumuz günden itibaren yapıcı konuşma seçeneği öneriyor ancak pratikte faaliyetlerimizi ağır bir şekilde bastırıyor. Bu sadece politik gerçek. Hükümet bizden korkuyor çünkü Nepal halkının kalbine yakın olan sorunları gündeme getiriyoruz.

 

Kaynak: https://english.khabarhub.com/2019/19/27082/

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu