Güncel

Cumartesi Anneleri: 25 yıldır mücadele ediyoruz

Cumartesi Anneleri 792. hafta açıklamasını Mardin'in Budaklı köyünde kaybedilenler için düzenledi.

Cumartesi Anneleri bu hafta Midyat’ın Budaklı köyünde gözaltına alınan ve kaybedilen Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve Şakir Demir için adalet istedi.

Aileler adına kayıplardan Hizni Bilmen’in eşi ve diğer kayıpların akrabası Şükriye Bilmen Kürtçe yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“Biz aynı dindeniz. Allah’tan korkmuyorlar mı? Bizim de yaşamaya hakkımız yok mu? Bütün dünyanın hakkı var bizim hiç mi hakkımız yok? Ne tuhaftır ne acayip bir şeydir bizim başımıza gelen. Kemiklerimizi getirin. Başında bir Fatiha okumak, dua okumak istiyorum. Yerini siz biliyorsunuz, nasıl bilmiyorsunuz. Bize gösterin. Tüm ısrarlarımıza rağmen avukatlara dilekçe yazdıramadık, ‘biz korkuyoruz’ dediler. Kimse bize sahip çıkmadı, ben meclise kadar gittim ama hiç kimseden bir cevap alamadım. Bir şeye ulaşamadım. Biz gidip gelerek mahvolduk. O yollarda çekmediğimiz eziyet kalmadı.”

“Dosyanın Midyat savcılığına nakledilmesinden sonra herhangi bir gelişme kaydedilmedi”

Davayı o dönem İHD Mardin Şubesi adına takip eden Avukat Erdal Kuzu ise Midyat çevresinde gözaltında kayıp ve işlenen işlenen cinayetlerin hala JİTEM soruşturması kapsamında soruşturulduğuna, Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir Demir ve Şakir Demir’in infaz edilmesinin de bu soruşturma kapsamında olduğuna, bu soruşturmada en son 2013 yılında keşif çalışması yapıldığına, tanık beyanlarının alındığına, mağdurların dinlenildiğine ancak yasal değişiklik nedeniyle dosyanın Midyat savcılığına nakledilmesinden sonra herhangi bir gelişme kaydedilmediğine dikkat çekti.

Kuzu şunları dile getirdi:

“Bir açıdan baktığınızda bu cinayet tamamen tipik JİTEM cinayetlerini özelliklerini gösteriyor. Karakola çağırılma, karakoldan sonra serbest bırakılma, serbest bırakıldıktan sonra kaçırılmalar ve infaz edilmeleri. JİTEM cinayetlerinin tipik özelliklerini taşımaktadır”

Gazeteci Fehim Işık Tanıklığını Anlattı

2000 yılının sonlarına doğru öğretmen olarak yeniden göreve başladığını ve atamasının Mardin’in Midyat ilçesinde bir köye çıktığını söyleyen gazeteci Fehim Işık, tanıklığını paylaştı. 4. ve 5. sınıfta öğretmenlik yaptığını ve öğrencilerine “unutamadığınız bir anınızı” yazın diyerek ödev verdiğini söyledi. Akranlarından büyük olan ve sınıf başkanlığı yapan Naime isimli öğrencisinin kağıdını okuduğunda, 90’lı yıllarda haber yaptığı şeyleri gördüğünü söyledi.

“Kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz”

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un koronavirüs nedeniyle online olarak düzenlediği açıklamanın basın metnini İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen okudu. Gözaltında kaybedilenler ve adalete ulaşmak için yapılan tüm girişimleri sonuçsuz bırakan cezasızlık politikalarına karşı 25 yıldır mücadele ettiklerini kaydetti.

Çevirmen, kaybedilenin akıbeti ve yeri kesin bir şekilde saptanana kadar devam ettiğini ve zaman aşımı işletilemeyeceğini, devletlerin, zorla kaybedilen kişilerin akıbetini ve yerini saptamak, sorumluları belirlemek ve yargılamak zorunda olduğunu dile getiren Çevirmen şu ifadeleri kullandı:

“Gözaltında kaybedilişlerinin 25. yılında adli makamları Mehmet Emin Altuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir’in akıbetlerini açığa çıkarma ve onları kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmalarını sağlama görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Mehmet Emin Atuğ, Hizni Bilmen, Abdulkadir ve Şakir Demir için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. 93 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu