Güncel

Cumartesi Anneleri 764.hafta: “Hala faili meçhuller var, zulüm devam ediyor”

Mustafa Asım Hayrullahoğlu’nun eşi, İHD’nin bulunduğu sokağı abluka altına alan polislere “Bizden korkmayın. Zulmeden biz değiliz, sizsiniz” şeklinde seslendi.

Cumartesi Anneleri 764’üncü hafta oturumunda kayıp yakınları, sosyalist kimliğiyle bilinen ve 1982 yılında gözaltına alınan, işkence ile öldürüldükten sonra cansız bedeni polislerce kimsesizler mezarlığına gömülen 34 yaşındaki Mustafa Asım Hayrullahoğlu’nun faillerinin cezalandırılması talebiyle bir araya geldi.

Galatasaray Meydanı’ndaki eylem yasakları ve abluka nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde yoğun polis ablukası altında buluşan Cumartesi insanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.

Seyid Rıza ve yol arkadaşları da anıldı

Eylemde, 1937’deki Dersim isyanının öncülerinden olan ve idam edilen Seyit Rıza ile arkadaşları da unutulmadı. Cumartesi insanlarından Maside Ocak, Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmelerinin ardından kaybedilen cenazelerinin gömüldüğü yerin açıklanmasını talep etti.

Ayrıca doğum günü olması vesilesiyle Ahmet Kaya’yı da anan Cumartesi insanları, Çukurluçeşme Sokak’ta Kaya’nın Cumartesi Anneleri için yazmış olduğu Beni Bul Anne türküsünü dinletti.

Aynur Hayrullahoğlu

“Kabullenemedim, kabullenemeyeceğim”

37 yıldır öfkesinin hala devam ettiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Mustafa Asım Hayrullahoğlu’nun eşi Aynur Hayrullahoğlu, 37 yıldır  aynı özlem ve hasretle eşini beklediğini dile getirerek şunları aktardı:

“Kabullenemedim, kabullenemeyeceğim. Çünkü katilleri serbest bırakıldı, çoğu yargılanmadan öldü gitti. Öfkem bitmedi. 37 yıl oldu ben eşimi, yaşam arkadaşımı, yoldaşımı kaybettim. 37 yıl geçti hala yürekleri yanan eşler, anneler, çocuklar var. Bunca zaman bunca yıl aynı zihniyet devam ediyor. Acaba bu insanlar, bu zihniyeti devam ettirenler bu canları yakanlar çocuklarının torunlarının yüzüne nasıl bakıyor? Şu sokağa girdiğim zaman inanılmaz bir polis kontrolü var. Bizden korkmayın. Zulmeden sizsiniz, biz değiliz. Yeter artık!”

İşkencenin tanığı anlattı

Hayrullahoğlu ile birlikte gözaltında tutulan ve işkencenin tanığı olan Namık Kemal Cibaroğlu, Hayrullahoğlu’nun ağır işkencelere tabi tutulduğunu belirterek polisin Hayrullahoğlu’nun öleceğini anlayınca onu götürdüklerini söyledi. Mahkeme sürecini de anlatan Cibaroğlu, tanıklığının tamamının polislerin kendi söylemlerine dayandığını belirterek işkencecilerin tamamının yargılanana kadar mücadelesinin devam edeceğini dile getirdi.

Namık Kemal Cibaroğlu

“Cumartesi Anneleri sessizlerin sesi olmaya devam ediyor”

Hayrullahoğlu ailesinin avukatı Ergin Cinmen, eyleme katılamadığı için mektup gönderdi. Mahkeme sürecini de anlatan Cinmen’in mektubu şöyle:

“Mustafa Hayrullahoğlu, zamanın Türkiye Komünist Partisi’nin yöneticilerindendi. Hala kimliği belirlenememiş bir muhbirin ihbarı neticesi gözaltına alındı ve takriben bir buçuk gün içinde gördüğü yoğun işkence sonucunda yaşamını yitirdi. Polisin tuttuğu zapta göre o bir buçuk gün içinde ‘kimliğinin öğrenilmesine çalışılmıştı’.  Yani henüz sorgusunu yapamamışlardı.

Otopsi raporuna göre vücudunda yüze yakın ekimoz vardı. Gırtlak kemiği kırılmıştı. Ölüm nedeni gördüğü yoğun ve geniş travmaların yarattığı böbrek yetmezliği idi. Gırtlak kemiğinin kırılması boğazının uzun süreler sıkılmasının açık kanıtıydı. Tesadüfen o sırada yanında olan ve onun gibi işkence altında bulunan Namık Kemal Cibaroğlu, onun son anlarını duruşmada anlatmıştı.

‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ şiarı o ve onun gibi insanlarla insanlık tarihine adeta kazıldı. Hayrullahoğlu davası, 12 Eylül rejiminin ve onun onurlu ve onursuz kahramanlarının adeta bir resmigeçidi gibi gözlerimin önünde.

Ne yazık ki bu topraklar hep trajedilere sahne oluyor. Hayrullahoğlu gibi daha nice insanımızın yaşamı şu veya bu şekilde karartıldı. Zulüm devam ediyor. Faili meçhuller devam ediyor. İnsanlar düşünüyor; konuşuyor diye hapsediliyor. Ama tüm bu kötülüklere karşı itirazlar da var. Cumartesi anneleri yılmadan yorulmadan sessizlerin sesi olmaya devam ediyor.”

“Feyziye annenin umudu bizim de umudumuzdur”

764’üncü hafta oturumunun basın açıklamasını Cumartesi insanlarından Maside Ocak okudu. 1936’da Salih Bozışık’ın kaybedilmesinden bu yana yasalardaki haklarını kullanamadıkları için, darbe koşullarında yaşatıldıkları için kayıplara ve adalete ulaşamadıklarını belirterek “12 Eylül zihniyeti son buluncaya, Mustafa Asım Hayrullahoğlu için adalet sağlanıncaya kadar bu dava bizim için kapanmayacak” şeklinde konuştu. Hayrullahoğlu’nun annesi Feyziye Hayrullahoğlu’nun “Oğlum suçsuzdu, o düşüncesi uğruna, ezilenlerden yana olduğu için işkenceyle öldürüldü. Bunlar ortaya çıkacak, hak yerini bulacak. Bu umutla yaşıyorum” sözünü hatırlatan Ocak, “Onun bu umudu bizim de umudumuzdur” dedi.

Mustafa Asım Hayrullahoğlu kimdir?

Sosyalist kimliğiyle bilinen ve TKP yöneticilerinden olan 34 yaşındaki Mustafa Asım Hayrullahoğlu, İstanbul’da yaşıyordu. 14 Kasım 1982 sabahı evinden çıktı. Siyasi Şube polisleri tarafından gözaltına alınan Hayrullahoğlu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gayrettepe 1.Şube’ye götürüldü. 16 Kasım 1982 tarihinde gözaltındayken işkence ile öldürülen Hayrullahoğlu’nun cansız bedeni, ailesi her yerde onu ararken polisler tarafından gizlice Kasımpaşa Zindan Arkası’ndaki Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldü.

Oğlunu sormak için sürekli Gayrettepe’ye giden Feyziye Hayrullahoğlu’na “Böyle biri getirilmedi” dediler. Başvurduğu yerlerde hep “Bilmiyoruz” cevabıyla karşılaştı. Sıkıyönetim Komutanlığı’na “Aylardır oğlumu arıyorum. Sağ mı? Ölü mü? Ne oldu ona, bir bilgi verin” diye başvurdu ama cevap alamadı. 12 Eylül karanlığında tüm baskılara rağmen arayışını sürdüren aile, 1983 yılının Mart ayında gözaltına alındığı inkar edilen evlatlarının başka bir isimle gömüldüğü mezarına ulaştı.

Anne Feyziye Hayrullahoğlu ve avukatı Ergin Cinmen’in başvurusuyla, Sıkıyönetim 2 No’lu Askeri Mahkemesi’nde dava açıldı. Hayrullahoğlu’nun Gayrettepe Siyasi Şubede işkenceyle öldürülmesine tanıklık eden Namık Kemal Cibaroğlu, mahkemede Hayrullahoğlu’nun sorguda nasıl öldürüldüğünü detaylarıyla anlattı.

Yargılanan sorgu timindeki beş polisten Ali Can Özgenler ve Engin Devren beraat etti. Komiser yardımcıları Ümit Bağbek, Mehmet Yetiş ve Orhan Yaman’a Hayrullahoğlu’nu işkenceyle öldürmekten 10’ar yıl 8’er ay hapis cezası ve yaşam boyu kamu hizmetlerinden men cezası verildi. Ancak kararı veren hakimler Naci Gürkan ile Nuh Çetinkaya görevlerinden alındı. Adli Tıp, işkenceyi belgeleyen ilk raporu ‘yeniden’ düzenleyerek kayıtlara “İşkencede öldürülmemiştir” olarak geçirdi. Mahkûmiyet kararı Askeri Yargıtay 3. Dairesi tarafından oy çokluğuyla bozuldu. Mahkûm olan polisler de beraat etti.

Son olarak 2012 yılında Aynur Hayrullahoğlu eşinin işkenceyle öldürülmesi ve bedeninin kaybedilmesi ile ilgili suç duyurusunda bulunarak, 12 Eylül Askeri Darbesi’ne ilişkin davanın müdahillerinden biri oldu. Yalnızca iki generalin yargılanması ile sınırlı tutulan dava, cezasızlık zincirinin bir halkası oldu. 12 Eylül Askeri Darbesi’nin gerçekleştirilmesinde yer alan asker ve sivil tüm unsurların, yargılanarak cezalandırılmaları talebi karşılanmadı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu