GüncelManşet

Cumartesi Annelerinde kaybedilen Kürt çocukların aileleri ile Ermeni aydınların torunları buluştu

İstanbul: Galatasaray Meydanı’nda 630. kez biraraya gelen Cumartesi Anneleri, bu hafta oturma eylemini, 23 Nisan “Çocuk Bayramı” ve 24 Nisan Ermeni Soykırımı nedeniyle gözaltında kaybedilen çocuklar ve Ermeni aydınlar, Ermeni halkı için gerçekleştirdi.

Failler belli, kayıplar nerede” yazılı pankartın açıldığı eylemde gözaltında kaybedilen çocukların ve 24 Nisan 2015’te gözaltına alınan İstanbullu Ermeni aydınların fotoğrafları pankart üzerine serildi.

 

Çocukların aileleri “Çocuğumun günahı neydi? Kürt olmak mı?”

Eylemde ilk olarak 1995’te 12 yaşındayken Merdîn Dargeçit’te gözaltına alınarak kaybedilen Davut Altunkaymak’ın annesi Hayat Altunkaynak’ın Nîsebîn’den gönderdiği mektup okundu. Anne Altunkaynak mektubunda, “12 yaşındaki oğlumu bir mağaranın dipsiz kuyusunda bulduk. Faillerinin kim olduğu biliniyor, cezalandırılmasını istiyorum. Yarın 23 Nisan. Erdoğan çocukları Saray’ında topluyor, ama bizim çocuklarımız mağaralarda katlediliyor, kuyulara atılıyor. Çocuğumun günahı neydi? Kürt olmak mı? Bizim çocuklarımız Kürt olmasaydı yaşıyor olurlar mıydı? Bizim çocuklarımızın failleri meçhul değil. Belli. Failler yargılansın” dedi.

Dayı Ramazan Turan da yıllar süren mücadeleler ve arayışlar sonucunda 21 yıl sonra Davut’u bulduklarını hatırlattı. Sadece yeğeninin değil birçok çocuğun gözaltına alınarak kaybedildiğini belirtti. 17 yaşındayken Êlîh’te (Batman) gözaltında kaybedilen Mehmet Şirin Maltu’nun kardeşi Perihan Maltu da “O çocukların da bayram kutlama hakkı yok muydu? Hala kemiklerine ulaşabilmiş değiliz. Annem mücadelesine devam ediyor” diye konuştu.

 

Ermeni aydınların torunu “Sizin acınızı hissediyorum ve ağlıyorum”

Çocukları gözaltında kaybedilen ailelerin konuşmalarının ardından 24 Nisan 1915’da İstanbul’da gözaltına alınan Ermeni aydınlarının torunları adına Rene Leonian konuştu. Fransa’dan 24 Nisan anmaları için Türkiye’ye gelen Leonian, Cumartesi Anneleri ile bir arada olmaktan dolayı duygulandığını belirterek şunları söyledi:

Çocuklarının başına ne geldiğini, mezarlarının nerede olduğunu bilmiyorsunuz. 1915 yılında benim ebeveynlerim de Ermeni soykırımına maruz kaldı. Şu anda Maraş Besni, Adıyaman’dan İstanbul’a gelmişlerdi. Burada yaşıyorlardı. Kendi topraklarında yaşamaktan mutlulardı. O dönemden kurtulanlar bana hikayelerini anlattı. Nasıl soykırıma uğradıklarını, nasıl kaçmak zorunda kaldıkları, nasıl sürgün edildiklerini anlattılar. Ailemin bir kısmının yok olduğunu, yollarda, çöllerde zorla göç ettirildikleri topraklarda öldüklerini anlattılar. Bana hikayelerini gözyaşlarıyla anlattılar. Onların mezarlarını ve kemiklerinin nerede olduklarını bilmez durumdalar. Bugün sizinle buradayım. Sizin acınızı hissediyorum ve sizinle birlikte ağlıyorum. Ben inançlı bir insan olarak tanrıya yalvarıyorum ve adaletin bulması için yalvarıyorum. Dualarım ve temennilerim sizinle. Umarım bu acı son bulur.

 

“Sizi unutmadık, unutmayacağız”

Son olarak haftanın açıklamasını Cumartesi insanlarından Derya Gazioğlu okudu. Gazioğlu, 16 Nisan’da gerçekleşen referandumun hilelerle lekelenerek sonuçlandığını belirtti. Çocukların işkencelerden geçirildiğini ve kaybedildiğini ifade eden Gazioğlu şöyle devam etti: “Çocukların gözaltında kaybedilişi savcılık fezlekelerinde, mahkeme tutanaklarında ve AİHM kararlarında detaylı bir biçimde yer alsa da iç hukukta sonuçsuz bırakıldı. Tunceli Mirik Mezrası’nda ailesiyle birlikte kaybedilen 3 yaşındaki Dilek Serin, Mardin Dargeçit’te kaybedilen 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, Şırnak’ta kaybedilen 12 yaşındaki İlyas Diril ve kaybedilen 25 çocuğun akıbetlerinin açıklanması ve adaletin sağlanması talebimiz karşılıksız bırakıldı.

Daha sonra 250 Ermeni aydının gözaltında kaybedilmeleri sürecini aktaran Gazioğlu “Gözetim altında tutulan bu insanlardan 174’ü jandarma ve polis eşliğinde ıssız vadi ve ormanlara götürülerek katledildi. Açıkta bırakılan bedenleri doğanın yok etmesine terk edildi. Bir mezar taşları bile olmadı. Resmi kayıtlardaysa ya firar ettikleri ya da serbest bırakıldıkları yazıldı” dedi.

102 yıldır kanayan yaranın sarılabilmesi için devleti ve toplumu gözaltında kaybedilen Ermeni Aydınlar gerçeğiyle yüzleşmeye çağıran Gazioğlu, “Bugün bir kez daha gözaltında kaybedilen çocuklara ve İstanbullu Ermeni aydınlara sesleniyoruz: Sizi unutmadık, unutmayacağız” dedi.

 

{gallery}cumartesi anneleri_630. hafta{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu