Güncel

Devletin baskısı her yerde!

Erzurum: Son yıllarda ülkemizde yaşanan gelişmeler tüm toplumu ve devrimci, demokrat kurumları etkilemektedir. Ülke gündemi bölgelerin öznel koşulları ile birleşir ve her yöre kendine özgü sorunlarla karşı karşıya gelir. Erzurum aslında tüm toplumun hem seçim öncesi HDP’lilere yapılan saldırılara hem de seçim sonrası onlarca kişinin sudan bahanelerle tutuklanan insanlarıyla adını bizlere sıkça duyurdu. Bizler de Özgür Gelecek gazetesi olarak Erzurum’da yaşanan bu olayları konuşmak için Erzurum Eğitim-Sen başkanı Ali Kemal Yıldırım ve İHD başkanı Medeni Aygül ile röportaj yaptık.

“Erzurum’da 150’den fazla kişi sudan bahanelerle gözaltına alındı”

İHD diyince akla ilk önce cezaevleri gelir. Biz de Erzurum’daki tutsakların durumu ile başladık sohbete. İHD başkanı Medeni Aygül  bize “Erzurum’da cezaevlerinin durumu ülke genelinden farksız değil. Özellikle hasta tutsakların durumu kötü. Tedavi hakları engelleniyor veya geciktiriliyor. Kelepçeli muayene ve çıplak arama bunlara en iyi örnek olacaktır” dedi.

Adli ve siyasi tutsaklar arasında muamele konusunda ise “Siyasi tutsaklar haklarının bilincinde, bu yüzden aileleri aracılığı ile ya da mektuplarla bizlere ulaşıp hak ihlallerinden bizleri haberdar ediyorlar. Fakat adlilerde durum maalesef böyle değil” şeklinde bilgi veren İHD temsilcisi ardından Erzurum’da gerçekleştirilen operasyon ve onlarca kişinin tutuklanmasını değerlendirerek,

Seçim sonrası istenilen sonucu alamayan devlet saldırılara başladı. HDP binaları yakıldı ve en son Ankara katliamı bu saldırılara örnektir. Erzurum’da 150’den fazla kişi sudan bahanelerle gözaltına alındı. Gözaltına alınan arkadaşların 60 tanesi tutuklandı. Bunların arasında HDP’li belediye başkanı olmak üzere birçok siyasetçi var. Bahaneler o kadar komik ki bir arkadaşımız iki yıl önce sosyal medyaya yazdığı yazı yüzünden tutuklandı. Devlet iki yıl boyunca yatmış, şimdi birden hesap sormaya başlıyor. Bunların hepsi seçim sonucunu kaldıramamanın ürünüdür” dedi.

“Devlet dönem dönem farklı unsurlarıyla karşımıza çıkıyor”

Herkesi yasa boğan ama aynı zamanda da öfkemizi bileyen Ankara saldırısı ve başbakan Davutoğlu’nun Wan’daki “Beyaz Toros” tehdidine ilişkin ise Aygül, “Devlet sadece tabelalardan ibaret değil, dönem dönem farklı unsurlarıyla karşımıza çıkıyor. Geçmişte kontra-gerilla ile karşımıza çıkarken beyaz toroslarla çıkıyorken şimdi IŞİD ile karşımızda. Bir taraftan bir siyasi partiye tehdit ile oy alıyorlar derken diğer yandan tehdidi kendileri yapıyor. Ankara ve Suruç’taki katliamın arkasında da devlet vardır” dedi.

Seçimde baraj engelini yıkan ve ülke yasaları içerisinde mecliste yer alan bir partiye karşı illegal parti muamelesi yapılmasına ve saldırıların hedefi haline gelmesini hak ihlali açısından değerlendirmelerde bulunan Aygül, “HDP barajı geçmekle aslında bir düzeni bozmuştur. İktidarını paylaşmak istemeyen bir AKP ile karşı karşıyayız. Kendi koydukları hukuku bile çiğniyorlarken artık burada hak ihlali var mıdır diye sormak anlamını maalesef yitirmektedir” dedi.

“Devlet bizleri buradaki halka terörist olarak gösteriyor”

Eğitim-Sen’in Erzurum’daki kurucusu olan ve her türlü baskıya rağmen yıllarca başkanlık yapan Ali Kemal Yılmaz ile Ankara’da yaşanan katliam üzerine sohbet ettiğimizde ise “barışa ve kardeşliğe yönelik bir saldırıdır” tanısı koyduk. Eğitim-Sen’in Erzurum’da ki tarihi ve halkın yaklaşımı hakkında bilgi istediğimizde ise “Maalesef halkın çoğu bizlere olumsuz bakıyor. Bu yüzden buradaki öğretmenlerin bize yaklaşımı da kaygılı oluyor. Halkın bakışını belirleyen aslında devletin ve kurumlarının bizlere bakış açısıdır. Devlet bizleri buradaki halklara terörist olarak gösteriyor. Burada bizlerin de eksikliği var tabi ki. Bizler de kendimizi halka ifade etmekte eksiklikler yaşadık. Eğitim-Sen 95 yılında kuruldu ve bugün hala zor koşullar altında mücadele vermekte. Ama dediğim gibi maalesef baskıdan kaynaklı birçok duyarlı arkadaş sendikaya üye olmuyorlar. Herkes gittiği bölgede kendini yok sayarsa başarılı olamayız. Biz kendimizi doğru ifade edersek başarılı oluruz. O yüzden sizlerin aracılığı ile bir kez daha sesleniyorum” şeklinde cevap verdi.

Erzurum’da çocukların özellikle kız çocuklarının okula gönderilmeme sorunu olduğunu söyleyen Yılmaz konuya ilişkin şunları söyledi: “Yoksulluk maalesef temel neden. Eğitim pahalı olduğundan aile gönderemiyor, bunun yanı sıra üniversite okuyan binlerce işsiz genç var. Aileler bunu da göz önünde bulunduruyor. Çocuğum erken yaşta işe atılsın diyor. Burada devletin üstü kapalı ihmali var. Hem eğitimi paralı yaparak hem de çocuk işçiler ve çocuk gelinler için kılını kıpırdatmayarak aslında suç işlemiş oluyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu