EmekGüncel

DİSK-AR’dan yeni araştırma: “Adaletsiz vergi ve kesintiler ücretleri nasıl kemiriyor?”

DİSK-AR, “Adaletsiz vergi ve kesintiler ücretleri nasıl kemiriyor?” başlığı ile maaşların enflasyon ve vergi ile nasıl eridiğini araştırdı.

  • Çalışanlar bir yandan yüksek enflasyon bir yandan adaletsiz vergi ve kesinti yükü altında eziliyor.
  • Temmuz ayında alınan ücret zamları gelir vergisine gitti.
  • 2023 Ocak ayında yaklaşık 1.300 TL gelir vergisi ödeyen bir çalışan 2023 Ekim’den itibaren 3.500 TL gelir vergisi ödüyor.
  • Ocak 2023’te yaklaşık yüzde 22 olan ücretliler üzerindeki vergi ve kesinti yükü 2023 Ağustos’tan itibaren yaklaşık yüzde 30 oldu.
  • Asgari ücret istisnasının matrahtan indirim yerine vergiden indirim yoluyla uygulanması sebebiyle çalışanlar daha fazla gelir vergisi ödüyor.
  • 2023 Ocak’ta 4.350 TL olan vergi ve kesinti toplamı 2023 Mayıs’ta 5.100 TL’ye, 2023 Temmuz’da 6.378 TL’ye ve 2023 Ekim’den itibaren ise 7.295 TL’ye yükseldi” şeklindeki tespitlerin ardından nedenleri üzerinde durdu:
  • Çalışanların gelir vergisi yükünün artmasının birkaç nedeni var:
    1. Gelir vergisi oranlarının çok yüksek olması,
    2. Asgari ücret istisnasının matrahtan değil gelir vergisinden indirim yoluyla uygulanması,
    3. Gelir vergisi tarife dilimlerinin düşük tutulması ve böylece çalışanların kısa sürede bir üst vergi tarife dilimine girmesi.

 

Son yıllarda yüksek enflasyon nedeniyle büyük alım gücü kaybı yaşayan çalışanların, eline geçen net ücretleri de yılın ikinci yarısında artan vergi ve kesinti yükü nedeniyle giderek düştüğünü, işçiler ağustos ve eylül aylarında temmuza göre daha düşük ücret aldığını dile getirerek, ”

Ücretler yılın son aylarında artan gelir vergisi yükü nedeniyle giderek düşüyor. Bir yandan pahalılık bir yandan vergi ve kesintiler ücretleri kemiriyor.

Gelir vergisi tarife dilimleri ve bu dilimlere uygulanan kesinti oranları çalışanlar açısından büyük önem taşıyor. Vergi dilimleri ve oranları çalışanların hangi gelir düzeyinde ne kadar vergi ödeyeceğini belirliyor. Ülkemizde halen ücretliler açısından bir ayırım yapılmaksızın tek bir gelir vergisi tarifesi uygulanıyor.

Gelir vergisi tarife dilimleri ve oranları adil biçimde düzenlenmediğinden çalışanların üzerindeki vergi yükü artıyor. Çalışanların yıl içinde aldığı ücret zammının önemli bir bölümü vergiye gidiyor. Alınan zamdan birkaç ay sonra artan vergiler nedeniyle net ücret düşüyor. Özellikle günümüzde yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretlere bir darbe de vergi tarife dilimleri ve oranları vuruyor. Yüksek enflasyon nedeniyle çalışanlar çok daha hızlı biçimde ikinci ve üçüncü vergi dilimlerine giriyor. Çalışanlar nisan ve mayıs aylarında ikinci vergi tarife dilimine (yüzde 20), ağustos ve eylül ayında ise üçüncü tarife dilimine (yüzde 27) giriyor ve ciddi kayıplara uğruyor” denildi.

Araştırmada, ücret gelirlerinin asgari ücret kadar kısmı gelir vergisinden istisna edilmiş olmasına rağmen istisna uygulamasının matrahtan indirim yerine vergiden indirim yoluyla yapılması nedeniyle ücretli çalışanlar asgari ücret vergi istisnasından gerektiği gibi yararlanamadığını dile getirdi.

DİSK-AR tarafından hazırlanan bu çalışmada gelir vergisi uygulamasının adaletsizliği nedeniyle çalışanların artan vergi yükü ortaya konmaktadır. Çalışmanın ekinde DİSK’in gelir vergisi ve kesintilere yönelik alternatif hesaplamaları ve yasa değişikliği teklifi de yer almaktadır.

DİSK’in gelir vergisi ve kesintiler konusundaki talepleri:

  • Gelir vergisi ilk vergi tarife oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmelidir.

  • Gelir vergisi tarife dilimleri yeniden değerleme oranında (asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla) artırılmalıdır.

  • Asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.

  • İşverenlere uygulanan 5 puan SGK prim desteği çalışanlara da uygulanmalıdır.

  • Çağ dışı damga vergisi kaldırılmalıdır.

Araştırmaya erişmek için tıklayınız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu