Güncel

Diyarbakır: TTB’nin yanındayız

TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alma kararını protesto eden Amed Emek Demokrasi ve Sağlık Platformu, "Toplumun yaşam ve sağlık hakkını; emek, demokrasi, insan hakları ve hekimlik değerlerini savunan TTB'nin yanındayız" dedi.

Amed Emek Demokrasi ve Sağlık Platformu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyelerinin dün (30 Kasım) mahkeme kararıyla görevden alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

Diyarbakır Tabip Odası önünde yapılan açıklamaya Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Eş Genel Başkanı Şükran Kaplan, Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve  çok sayıda kişi katıldı.

“Hekimlik yargılanamaz, TBB susturulamaz” pankartının açıldığı eylemde açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan yaptı.

Merkez Konsey’in görevden alınmasını “demokrasiye darbe” olarak nitelendiren Turan,  “Belediyelere kayyım atandığı, seçilmiş milletvekillerinin hapiste olduğu ve seçilmiş meslek örgütlerinin yöneticilerinin görevlerinden uzaklaştırıldığı rejimler demokratik rejim olarak adlandırılamaz. Bizler bu kararın neden alındığını biliyoruz. TTB’nin susturulmasına, etkisizleştirilmesine yönelik çabaların yeni olmadığını da biliyoruz. ‘TTB kapatılsın, adı değiştirilsin, yöneticileri tutuklansın’ çağrılarının belirli periyotlarla sürekli gündeme getirilmesi de tesadüf değildir” dedi.

TTB’nin sadece Merkez Konseyi üyeleri ile sınırlı bir meslek örgütü olmadığına vurgu yapan Turan, “TTB, tüm üyelerinin bütünlüğü içinde var olan, mücadelesini de tüm üyeleri ile birlikte yürüten bir örgüttür. Şubat depremleri bunun en sıcak örneğidir. TTB sadece sağlık ortamının düzenlenmesi ve sağlık politikalarının geliştirilmesi için değil; aynı zamanda toplum sağlığı ve onun için şart olan özgürlük, demokrasi, adalet gibi kavramlar için de mücadele eden bir örgüttür” diye konuştu.

Ardından TBB yöneticilerinin uzun süredir iktidarın hedefinde olduğunu ve TTB’nin varlık sebebinin insanı yaşatmak ve sağlığını korumak olduğunu kaydeden Turan, “TTB’nin, yıllardır Kürt sorununun barışçıl-demokratik yollardan çözümünü savunması, ‘nükleer ve kimyasal silahlara, mayınlara, bireysel silahlanmaya’ karşı durması ve dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ demesi bu kararın alınmasına yol açtı.

Yargının siyasallaştığı, hukukun araçsallaştığı bir dönemde siyasi iktidarın ve ortaklarının uzun süredir hedef gösterdiği TTB ve yöneticileri yalnız değildir. Hukuksuzluğa karşı adaletin, savaşa karşı barışın yanındayız. Toplumun yaşam ve sağlık hakkını; emek, demokrasi, insan hakları ve hekimlik değerlerini savunan TTB’nin yanındayız” ifadelerini kaydetti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu