H. Merkezi: HDP’li İbrahim Ayhan Eğitim-Sen’e dönük baskında gözaltına alınan yaralı YPG’lilerin El Nusra’ya verildiğine dair bilgileri Davutoğlu’na “6 Rojavalı Kürt vatandaşını göz göre göre savaştıkları örgütün hâkimiyetinde olan bölgeden sınır dışı edilmiş olmaları açıkça bunların ölüme gönderilmesi sonucunu doğurmuyor mu?” diyerek sordu.
Temmuz ayının son günlerinde AKP’nin başlattığı gözaltı ve tutuklama furyası sırasında baskın düzenlediği adreslerden biri de Ankara’daki Eğitim-Sen Genel Merkezi olmuş, burada AFAD onayıyla tedavi edilen 6 YPG’li gözaltına alınmış ve Eğitim-Sen terörize edilmeye çalışılmıştı.
Bu baskının ardından gözaltına alınan 6 YPG’li, YPG/J’nin elindeki Kobanê’ye açılan Mürşitpınar Sınır Kapısı yerine El-Nusra’nın denetiminde olan Reyhanlı Cilvegözü (Bab El Hewa) Sınır Kapısı’ndan sınır dışı edilerek, adeta kanlı örgütlere kurban verilmiştir.
“YPG’liler açıktan ölüme gönderildi”
Konuya ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması için bir soru önergesi hazırlayan HDP Riha (Urfa) Milletvekili İbrahim Ayhan, “Rojava bölgesinde YPG-YPJ güçleri ile DAİŞ, El-Nusra gibi terör örgütleri arasında bir savaşın yaşanmakta olduğu dünya ve Türkiye kamuoyunca bilinmektedir. Buna rağmen 6 Rojavalı Kürt vatandaşını göz göre göre savaştıkları örgütün hâkimiyetinde olan bölgeden sınır dışı edilmiş olmaları açıkça bunların ölüme gönderilmesi sonucunu doğurmuyor mu” diye sordu.
Ayhan’ın soru önergesinde şu sorular yer aldı:
1- Bahse konu olan olayda gözaltına alınan yaralıların gözaltı gerekçesi nedir? Bu yaralılara resmi makamlar tarafından tedavileri süresince geçici kimlik verildiği ve tedavilerinin resmi prosedür takip edilerek yapıldığı iddiaları doğru mudur? Şayet doğru ise buna rağmen niçin gözaltı gerçekleşmiştir?
2- Rojavalı 6 yaralı şahsın tedavilerinin ardından iradeleri dışında El-Nusra’nın denetiminde olan Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısından sınır dışı edildikleri iddiası doğru mudur? Şayet doğru ise sınır dışı edilme kararı devletin hangi kurumu tarafından alınmıştır?
3- Sınır dışı kararı alınmadan önce ne gibi yasal prosedürler uygulanmıştır? Örneğin BMMYK (Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği) tarafından kişilerin mülakatı yapılmış mıdır? Şayet yapılmışsa bu kişilerin sığınma ya da üçüncü bir ülkeye iltica talebinde bulunmuş mudur?
4- Hangi gerekçelerle Rojavalı 6 Kürt vatandaş DAİŞ terör örgütünün muadili olan El-Nusra’nın denetimindeki bölgede sınır dışı ediliyor. Bu durum Türkiye’nin de taraf olduğu AİHS’nin “Sınır dışı edilecek kişilerin gönderileceği ülkede ölüm cezası, işkence ve insanlık dışı muamele gibi durumlarla karşılaşmamasını güvence altına almakla yükümlüdür” hükmünü hükümet olarak ihlal etmiş olmuyor musunuz?
5- İnsan hakları evrensel bildirgesinde “Tüm insanlar gibi mülteci ve sığınmacılar özgürlüklerinden yoksun bırakılmadan ve insan onuruna yaraşır bir muameleyi hak etmektedirler” hükmünün uygulamanızla bağdaşır bir yönü bulunmakta mıdır?
6- Rojavalı 6 Kürt vatandaşın iltica başvurusu bulunmakta mıdır? Şayet bulunmakta ise değerlendirme konusu yapılmamış olması AİHS’nin “Mülteci ve sığınmacılara iltica ve sığınma hakkı düzenleyen hükümleri uyarınca devletlerin korunması altında bulunmaları gerekmektedir.” Hükmünü taraf bir ülke olarak ihlal etmiş olmuyor musunuz?
7- Sınır dışı edildiği iddia edilen Rojavalı 6 Kürt vatandaşın akıbetleri hakkında hükümetinizin herhangi bir bilgisi var mıdır?
8- AİHM’nin Türkiye hakkında sınır dışı etme işlemine ilişkin olarak vermiş olduğu ihlal kararları var mıdır? Varsa hangi gerekçelerle bu kararlar verilmiştir?
9- Rojava bölgesinde YPG-YPJ güçleri ile DAİŞ, El-Nusra gibi terör örgütleri arasında bir savaşın yaşanmakta olduğu dünya ve Türkiye kamuoyunca bilinmektedir. Buna rağmen 6 Rojavalı Kürt vatandaşını göz göre göre savaştıkları örgütün hâkimiyetinde olan bölgeden sınır dışı edilmiş olmaları açıkça bunların ölüme gönderilmesi sonucunu doğurmuyor mu?
10- Rojavalı 6 Kürt vatandaşının sınır dışı edilmesinin Türkiye’nin Rojava devrimine yaklaşımıyla bir ilgisi bulunmakta mıdır?
