EmekGüncel

Emekçiler Tartıştı: “Emek Ucuz, Hayat Pahalı Krizin Faturasını Ödememek İçin Ne Yapmalı?”

Esenyurt’ta BDSP, Çağrı, EMEP, ESAS-DER, Halkevleri, Partizan, Sol Parti, TİP ve TÖP’ün  birlikte örgütlediği “Emek Ucuz, Hayat Pahalı Krizin Faturasını Ödememek İçin Ne Yapmalı?” etkinliği Esenyurt halkının yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Ardahan ili HOÇVED Federasyonu salonunda düzenlenen etkinlik işçi sınıfı, devrim ve demokrasi mücadelesinde ölümsüzleşenler için 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. İşçi direnişleri ve Esenyurt bölgesinde uzun süredir işçi ve emekçilerin gündemi üzerinden yapılan eylem ve etkinliklerin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Etkinliği örgütleyen kurumlar adına okunan ortak metninde; “Sermaye düzeninin saldırılarına karşı anlamlı bir toplumsal hareket oluşmasa da ülkenin dört bir yanında direnenler asla bitmedi. Trendyol, MATA, Sputnik, Kartonsan, Özak tekstil, Kromevye, Plasmek, Agrobay, Akbelen, Dikmece vb. daha sayamadığımız bir çok direniş gerçekleşti. Bu direnişlerden işçi ve emekçilerin çıkartması gereken dersler var. Kazanılan her direnişin işçi sınıfının kazanımı olduğu, aynı şekilde her saldırı bütün işçi sınıfı ve emekçi yığınlara yapılan saldırıdır. Örgütsüz ve dağınık olan işçi ve emekçilere sermaye çok rahat bir şekilde saldırabiliyor. Sermayenin saldırılarını geri püskürtmek için örgütlü gücümüzün farkında olmalıyız. Fabrikalarda iş yerlerinde mahallelerde bizimle benzer sorunları yaşayan sınıf kardeşlerimizle yan yana gelirsek eğer, ne sermaye rahat rahat saldırabilir ne de bizleri sefalete mahkum edebilir. Bütün zenginlikleri yaratan bizleriz. Biz olmazsak hayat durur. Bizlerin üretimden gelen gücü var. Bu güç işçi sınıfının sermaye karşısında en büyük silahıdır. Sermaye ve onun iktidarının bu saldırılarına karşı örgütlü bir güç olup üretimden gelen gücümüzü kullanırsak eğer, işte o zaman bu sömürü düzeninin çarklarını parçalayabiliriz. Toplumun geniş kesimlerini bu yıkım ve sefalet düzenine mahkum eden sermaye iktidarının topyekün saldırılarına karşı, işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar olarak atölyelerde, fabrikalarda, sanayi havzalarında, okullarda, üniversitelerde kısacası hayatın her alanında örgütlenmeli ve mücadeleyi yükseltmeliyiz.” ifadeleriyle söz kurularak etkinliğin panel bölümüne geçildi.

Araştırmacı gazeteci Nuray Sancar ve Evrensel gazetesi genel yayın yönetmeni Hakkı Özdal’ın konuk olduğu panelde “işçi sınıfının yapması gerekenler, sınıfın deneyimleri, kapitalizmin işleyişi ve ekonomik saldırı planları” başlıkları üzerinden konuşmalar yapıldı.

Nuray Sancar konuşmasında dünyadaki emperyalist kapitalist sömürü düzenin kapsamını, bu kapsamda Ortadoğu başta olmak üzere dört bir yanda emperyalistlerin ezilen halklara yönelik yürüttüğü kirli savaşa değinerek, emperyalist kapitalist sömürü düzenin işçi ve emekçilerin mücadelesine dönük etkilerine değindi.

Hakkı Özdal ise işçi ve emekçilere reva görülen açlık ve yoksulluğun geldiği boyutu, AKP iktidarının “ekonomik büyüme” projesi olarak sunduğu, işçi ve emekçilere dönük bir saldırı politikası olan “orta vadeli programın” içeriği ve maddelerini yorumladı. Bu programın sermayenin kendini güçlendirme programı olduğunu, işçi ve emekçilere yönelik sistemli saldırıların yaşama geçirildiği maddeler içerdiğine değinildi.

Bu saldırılardan bir olan MESEM projesiyle 1 buçuk milyon çocuğun istihdam edildiği, göçmen işçilerin kayıtsız çalıştırılarak, esnek çalışma modelleriyle işçilerin, egemenlerin kendi sömürü düzenin ihtiyacını karşılama politikasıyla hareket ettiği gerçekliğe değindi. MESEM projesinin “Çocuklar meslek öğreniyor” diyerek ele alınamayacağını, iş yerlerinde durumun çocukların meslek öğrenmesinden öte bir sömürüye dönüştüğüne dikkat çekti.

Panel sonrası forum bölümünde Trendyol işçisi Azad Erdinç Trendyol direnişindeki işçilerin deneyim ve kazanımları üzerine, Motokurye İşçileri Derneği Başkanı Yasin Kölge motokuryelerin çalışma koşullarında karşılaştıkları zorluklara, örgütlenme mücadeleleri üzerine konuştu.

Bu bölümde Partizan adına kurulan söz de ise; egemenlerin sömürü düzenin işçilere, emekçilere, kadın ve LGBTİ+’lara, Kürt halkına dönük saldırılarının devam ettiğine, bu saldırılar karşısında ezilenlerin güçlerinin birleşmesinin önemine değinerek; “ancak birlikte omuz omuza mücadelenin büyütülmesiyle birlikte, mücadeleyi devletin baskı ve yasaklarına geri adım attırılabileceğimiz bir düzeye getirmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Etkinlik “İktidarın baskısı bizlerin yan yana gelmesini zorluyor. Daha fazla yan yana gelme ihtiyacımız var. İşçi sınıfı ve ezilen halkların saldırıları karşısında bir araya gelmeye devam edeceğiz.” ifadeleriyle sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu