Emekliler Ankara’ya yürüyor: Ödediğimiz primlerin karşılığını istiyoruz

Tüm Emekliler Sendikası, Emekliler Dayanışma Sendikası ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Emekliler-Yaşlılar Meclisi, 15 Nisan’da birçok kentten Ankara’ya yürüyecek. Yol güzergahında pek çok ilde açıklama yapılması planlan yürüyüş, 16 Nisan Cumartesi günü Ankara Anıtpark’ta yapılacak mitingle son bulacak. Yürüyüş kolları ise “Hopa’dan başlayan Karadeniz kolu, İzmir’den başlayan Ege kolu, İstanbul Kadıköy’den başlayan Marmara kolu, Mersin ve Antalya’dan başlayan Akdeniz kolu ve Kayseri’den başlayan İç Anadolu kolu” şeklinde belirlendi.

Emekliler bu yürüyüş ve mitingde, “Temel tüketim mallarına yapılan zamların geri çekilmesi, emekli maaşlarına insanca yaşanabilecek kadar ek zam yapılması, emekli ikramiyelerinin yılda 4 defa birer maaş tutarında verilmesi, emekli sendikalarının örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılması” yönünde taleplerini dile getirecek.

İstanbul kolunda yer alan sendikalarla emeklilerin sorun ve taleplerini Mezopotamya Ajansı konuştu.

Emekliler Dayanışma Sendikası (EDS) Genel Başkanı Mahinur Şahbaz, izlenen ekonomik ve sosyal politikaların emeklilerin zor koşullar altına yaşamaya zorladığını belirterek, “Aldığımız aylıklar 10 gün yetmiyor. Yatırdığımız primlerin karşılığını bugün görmek istiyoruz” dedi. Yaşlılıkta en kötü şeyin “yaşlı, yoksul ve birine muhtaç olmak” olduğunu vurgulayan Şahbaz, “Maalesef biz bugün bunu yaşıyoruz. Emeklilerin sorunları, ekonomik, sağlık ve genel olarak sosyal sorunlar. İnsan yaşlılıkta günlük ihtiyacını karşılamakta yardıma ihtiyacı oluyor. Bunda çok zorlanıyor. Devletin şöyle bir politikası oldu süreç içerisinde devlet emeklilere, yaşlılara aileleri baksın tavrını takındı. Değişen ekonomik süreç nedeniyle kimse ailesini bırakmak istemez ama bakmakta zorlanıyorlar. Devlet bakım hizmeti için destek veriyor ama bu gerçekten evin içinde yaşlıya ulaşıyor mu diye kontrol etmiyor. Maalesef amacına ulaşmıyor” diye konuştu.

Seslerini duyurmak, farkındalık yaratmaya çalıştıklarını fakat bu çabanın görülmediğini ve “bütçeye yük” olarak görüldüklerini dile getiren Şahbaz, “Biz dün ödediğimiz primlerin ve bugün ödediğimiz vergilerin karşılığını istiyoruz.  Sadece geçinebileceğimiz kadar, zorunlu ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar bir aylık istiyoruz. Emekliler ciddi anlamda sağlık hakkı kaybına uğruyor. Katkı payı deniyor ama tamamını öder duruma geldik. Ödeyemiyoruz. Emekliler, yaşlılar hastalanmaktan korkuyor. Maalesef birçoğu dişsiz dolaşıyor” dedi.

Emeklilerin yaşadığı, ekonomik, sosyal ve sağlık sorunlarının sadece kendilerini ilgilendirmediğini ve toplumsal bir sorun olduğunun altını çizen Şahbaz, şöyle devam etti: “Bugün 5 milyon 903 hanede 1 ya da 2 emekli, yaşlı insanımız var. Bunların sorunu ailenin bütününü ilgilendiriyor. O zaman sorun toplumsallaşıyor. Biz dün emekli olduğumuzda geçmişte emekliliğin tadını çıkarabiliyorlardı. Emekli olsam da rahatlasam diyebiliyordu. Ama bugün bunu söyleyemediği gibi ülkede çalışan nüfus içerisindeki emeklilerin oranı yüzde 12, Avrupa Birliği’nde bu oran yüzde 4.”

“Bu yaşta en az 2 kronik sorunu olan bizlerin Ankara’ya yürüme kararını kolay almadık” diyen Şahbaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öyle bir noktaya geldik ki sesimizi duyuramıyoruz. Gidelim bir de orada sorunlarımızı dile getirelim dedik.  Açıklamalarla, konuşmalarla olmadığını birlikte gidip derdimizi anlatmamız gerekiyordu. Şartlar bizi zorladığı için kararlıyız. Onurlu, insanca bir yaşam bizim hakkımız bunun mücadelesini vermekte, hak hukuk adalet temelinde yasal haklarımızı kullanmak istiyoruz. 16 Nisan’da Ankara’da olacağız. Herkesi toplumsal sorun olan emeklilerin sorununda yanımızda olmalarını bekliyoruz.”

Tüm Emekli Sendikası Kadıköy Şubesi Başkanı Hıdır Kurtulmaz, yaşanan ekonomik krizin son yıllarda iyice ağırlaşmaya başladığını ve bu krizden en çok etkilenen kesimin ise emekliler olduğunu ifade etti. Kurtulmaz, emekliler olarak temel ihtiyaç maddelerini karşılayamaz duruma geldiklerini dile getirerek, şunları söyledi: “Bugün emekliler sofrasında birçok temel gıda maddelerini çıkarmış durumda. Mesela ete ulaşamaz duruma gelmiş. Emekliler artık kaliteli bir peynir alıp sofrasına koyamaz olmuş. Çünkü bu ülkede 13 milyon emekli var. 4 milyon emekli açlık sınırının yarısının altında maaş almakta, 8 milyon emekli ise açlık sınırının altında maaş almakta. Emekliler şuan aç. Siz açlık sınırının altında maaş veriyorsanız onu aç bırakıyorsunuz demektir.”

“Ben 2 bin 500 TL maaş alırken bir demet kıvırcık 2,5TL idi. Bana zam yaptılar, 3 bin TL alıyorum bir demet kıvırcık 20 TL oldu” diyen Kurtulmaz, şunları ifade etti: “Bize bunlar bile lüks oldu. O açıdan emeklilerin sorunları çok ağır, birikmiş durumda. Biz yıllarca çalıştık, primlerimizi yatırdık niçin insanca bir yaşam için ama bunlar yıllardır bizim kazanılmış haklarımızı elimizden aldılar. Sosyal güvenlik reformu dediler emekli bağlanma oranları yüzde 70’lerden yüzde 30’ların altına düşürdüler. Bugün günümüzde 25 yıl bir fiil çalışmış bir emekçi emekli olduğunda aldığı emekli maaşı 2 bin TL. Bugün bu ülkenin şartlarına baktığımızda 2 bin TL ile bir insan geçinebilir mi?”

Emeklilerin bu şekilde yaşamayı hak etmediğini sözlerine ekleyen Kurtulmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Emekli maaşlarımızın derhal düzenlenmesini istiyoruz. En düşük emekli maaşı en az 5 bin 500 TL olmalı. Açlık sınırının üstüne çıkarılması gerekiyor. Faturalara yapılan zamlar kesinlikle geri çekilmeli, çünkü emekliler faturalarını ödeyemez durumda. Bunun için biz sesimizi duyurabilmek için bir miting kararı aldık. Bu mitingi gerçekleştireceğiz. Bugüne kadar emeklilerin sesini duymayanlara sesimizi kesinlikle duyuracağız. Emekliler artık nefes alamaz durumdalar. Tahammülleri kalmadı. Bu anlamda bize katkı sunacak bütün emeklileri, halkımızı yanımızda görmek istiyoruz.”