O dönemler ne zaman Erzingan’dan bahsedilse akla gelen ilk isim olurdu Hakan (Çakır). Yeni Demokrat Gençlik merkezi toplantılar yapardı, Hakan gelirdi; merkezi bir etkinlik düzenlenirdi, Hakan orada olurdu; YDG köy çalışmalarına başlardı, Hakan isim listesinin ilk sıralarında yer alırdı. Hem de seve seve… Koşa koşa… Hatta Hakan için durum öyle bir hal almıştı ki, merkezi YDG Genç Kadın Komisyon toplantılarına bile Hakan katılırdı. Şaka değil, gerçek! 2007-2009 döneminde başlayan genç kadın komisyonunun tartışmaları, buluşmaları o dönem karma bir katılımla düzenlenirdi. (Tabii toplantıların karma yapılmasının doğru olmadığı üzerine tartışmalar sonucu bu tarz mahkum edildi ve ortadan kalktı.)
Hakan, Erzingan’da bir operasyon sürecinde çok sayıda yoldaşla birlikte tutuklanır ve bir süre hapis yatar. Bu tutsaklığın ardından Erzingan’a geri döndüğünde birçok yoldaşın mücadeleyi bıraktığını gören Hakan, o dönem az sayıda olan örgütlü yoldaş ile kolları sıvar ve Erzingan’ın yeniden örgütlenmesi için tüm emek ve çabasını ortaya serer. Bunun için Özgür Gelecek gazetesinin Erzingan irtibat bürosunun bölgede kurumsallaşması ve etkinliğinin artması için gençlik çalışmalarının yanı sıra gazete ve dergi dağıtımlarını yapar; Erzingan’ın ilçe ve köylerinde örgütlenme faaliyeti yürütürdü. Ve doğal olarak Özgür Gelecek’in merkezi toplantılarına da sık sık yine Hakan gelirdi.
O toplantılardan birinde kadın yoldaşlar “pozitif ayrımcılık” üzerine bir tartışma açmış ve diğer yoldaşları ikna etmeye çalışıyorlardı. Pozitif ayrımcılığın kadın bakış açısı ve örgütlenmesi açısından önemli bir politik yönelim olduğunu savunanlara karşı temel argüman; pozitif ayrımcılığın “kadın-erkek eşitliğine” aykırı olduğuydu. Bu tersten ele alışlara karşı hararetli bir tartışma sürerken Hakan yoldaş söz aldı. “Pozitif ayrımcılık bence de çok önemli. Biz Erzincan’da bunu uyguluyoruz” dedi. Bir yoldaş “Ne yapıyorsunuz mesela yoldaş?” diye sorunca, Hakan, yıllarca konuşulacak o örneği verdi: “Alana gazete, dergi kargoları geliyor ya… Örneğin 3 paket geldiyse bunun 2’sini kadın arkadaşa veriyoruz, bir tanesini de biz taşıyoruz”!
Şaka mıydı söyledikleri gerçek miydi, bilinmez ama Hakan yoldaş, o dönemde pozitif ayrımcılığa dönük tersten ele alışların en nadide örneğini sergileyen bir pratikten söz etmişti. Ancak kadın örgütlenmesi konusunda adımlar atılmaya başlandığında Hakan yoldaş da bu çalışmanın destekleyicilerinden olmuş ve Erzingan’da bir kadın örgütlenmesi olmasının aslında çok önemli olduğunu her fırsatta dile getirmiş, alandaki kadınların çalışmalarını destekleyen bir yerde durmuştu.
Her daim güler yüzlü ve güldüğünde gözleri ışıl ışıl parlayan Hakan yoldaş; 2011 yılında HPG gerillası 17 yaşındaki Mazlum Erenci (Yılmaz Pılıng) ile birlikte şehit düşen TİKKO komutanı Yurdal Yıldırım’ı (Muharrem) çok sevdiğinden kaynaklı Yurdal’ın şehit düşmesinden sonra gerillaya katıldığında da onun ismini almış ve hakkıyla taşımıştı. Dersim Bölge Komutanlığı’nın Şahverdi şehitlerine ilişkin yaptığı açıklamada Hakan yoldaşa ilişkin vurguları da bunun en önemli kanıtı…
Son yıllarda devrimci ve demok-rat saflarda yaşanan dejenerasyona karşı duran nadir kişiliklerden biriydi Hakan… Çalışkanlığı, emekçiliği, dürüstlüğü, samimiyeti, mütevazılığı ve devrime olan inancıyla tanınır, bilinirdi. YDG’nin her yaz çalışmasında yer alır; fındık toplamaya gider, kayısı pırtlatır vb. Ancak YDG’nin çalışmaları olmasa da Hakan hem Erzingan’daki örgütsel çalışmaların, gazete bürosunun hem de bir bütün örgütsel çalışmaların ihtiyacı için sık sık Erzingan’da da emek süreçlerine katılır ve olanak yaratırdı. Patates toplar, harmana gider vb. Bu yönüyle gerçek bir devrim emekçisi, hamalıydı.
Hakan yoldaşın bugün örgütlü olan ve olmayan çok sayıda yoldaş üzerinde çok ciddi emekleri var. Özellikle Erzingan’da hala bu emek gözle görülür ve elle tutulur bir durumda… Başta Hakan yoldaş olmak üzere devrimi emekçisi yoldaşların, şehitlerimizin bize emanet ettiği bu emekleri örgütlü güce çevirerek devrim iddiamızı yenilemenin ve ivmesini artırmanın zamanıdır. (Bir yoldaşı)
