Hükümet, kısa süre önce 2015 yılı için asgari ücrete yapılacak zam oranını açıkladı. Ancak geçmişte olduğu gibi bu yıl da bu konu halen kimsenin gündemine girmiş değil. Çalışanların %65’ini direkt ilgilendiren, kalan oranın da ücretlerinin buna göre belirlenmesine rağmen bugüne kadar görülen tepkisizlik, işin vahametinin halen anlaşılmadığını göstermektedir. Oysa hükümetin asgari ücret rakamlarını önceden açıklama nedeni, mevcut durumdan rahatsızlığın ne boyutta olduğunu ve
oluşacak tepkileri ölçmekti. Bu nedenle bugün işçilerin en temel ihtiyaçları için geçinecekleri ücretin açıklanmasına karşı ortada bulunan bu sessiz tablonun değişmesi oldukça önemli yerde durmaktadır.
Kısa bir süre sonra asgari ücret rakamları yasallaşacak. Bu süreçte de işçilerin temsilcisi görünümündeki sarı bürokrat sendika ağaları birlikte açıklama yapacaklar.“Hükümet baba” arabulucu işveren verilenin çok olduğunu sendikacıların ise verilenin az olduğunu söyledikleri
senaryoyu ocak ayı başında bir kez daha göreceğiz. Bu nedenle asgari ücret çalışması yapılırken iki yönlü çalışma birlikte yapılmalıdır.
Birincisi, asgari ücret faaliyetinin her alanda hissedilmesini sağlamak için çalışmaların görünür olmasını sağlamak gerekiyor. Öylece yapılan çalışmalar kamuoyu vasıtasıyla diğer tüm alanlarda da görülecektir. Asgari ücretin, tüm emekçileri kapsamasından dolayı yapılacak çalışmaların etkisi kısa zamanda her alana yayılabilir. Bu nedenle yürütülen asgari ücret çalışmalarının, alanlarla sınırlı kalmasını engellemek için yapılan çalışmaların daha fazla görünür olmasını sağlamak gerekiyor. Bu çalışma; bir yandan işçi sınıfı ile sürekliliği sağlanmış bir bağın kurulmasını sağlarken diğer yandan yapılan çalışmaların yaratacağı etki gücü ile ulaşılmayan diğer alanlar üzerindeki etkisini artıracaktır. Bu etki, mücadele edeceklerin ortak hareketine katkı sunacağı gibi yürütülen çalışmalara dâhil olmayı da sağlayacaktır.
İkincisi, işçilerin en temel örgütlenme araçları olan sendikaların, asgari ücret konusundaki sessizliğini bozacak adımları atmak gerekiyor. Asgari ücretin belirlenmesinde söz sahibi olan başta Türk İş Konfederasyonu olmak üzere, bu konfederasyona bağlı sendikalar ile diğer konfederasyonların açıklanan asgari ücrete karşı sessiz ve işbirlikçi yanları teşhir edilmelidir. Diğer yandan ayrım yapılmadan, asgari ücrete karşı mücadele edecek tüm sendikalarla ortak mücadele hedeflenmelidir. 2015 yılı asgari ücret rakamlarını açıklayan hükümetin bu saldırıları ancak “Birleş, örgütle, asgari yaşama diren ”le püskürtülebilir. Bu nedenle bu saldırıya karşı daha etkili bir çalışma için kalan zamandaki çalışmaları daha programlı yürüterek daha verimli sonuçlar almayı sağlamalıyız.
