22 Mart günü 45 yıldır Filipinler devletine karşı silahlı mücadele veren Filipinler Komünist Partisi’nin üst düzey liderleri gözaltına alındı. Ordu ve polisin ortak düzenlediği operasyonla FKP Genel Sekreteri Benito Tiamzon ve Wilma Austria Tiamzon’la birlikte 5 yoldaşın yakalandığı açıklanırken, operasyonun amacı, Yeni Halk Ordusu’nun silahlı mücadeleyi başlatmasının 45. yılı dolayısıyla yapacağı eylemleri engellemek olarak ifade edildi. Genelkurmay Başkanı ayrıca, Filipinler Komünist Partisi’ne yönelik operasyonların artacağını da söyledi.
Operasyonun ardından 28 Mart günü açıklama yapan Filipinler Komünist Partisi ise, devletin birçok kişiyi öldürmekle itham ettiği Benito ve Wilma Tiamzon’un FKP’nin ileri düzey liderleri ve uzun bir süredir Filipinler devleti ile Filipinler Ulusal Demokratik Cephe arasında süren barış görüşmelerinde FUDC’un danışmanları olduğunu açıkladı. Açıklamada Ordu’nun, Tiamzonlar ve devrimci harekete karşı tezgahlanmış bir hikayeyi servis ettiği vurgulandı.
Yapılan açıklamada Wilma Tiamzon’un gerçek ismiyle FUDC’nin barış danışmanları listesinde yer aldığı, Ordu’nun iddia ettiği gibi kod isim kullanmadığı ve tutuklanmasının yapılan anlaşmaların ihlali olduğu ifade edilirken, aynı şekilde Benito Yoldaşın da FUDC’nin danışmanlar listesinde yer aldığı söylendi. Başbakan Aquino’nun, kendisini Filipinler Cumhuriyeti hükümetinin ve FUDC ile yapılan anlaşmaların üstünde gördüğünün ifade edildiği açıklamada, “Filipinler hükümeti ve FUDC arasında yapılan tüm anlaşmalar, uluslar arası sözleşmelerde yer almakta ve ulusal yasaları da kapsamaktadır. Bu durum, barış görüşmelerinin daha yüksek hedefleri için polis ve mahkeme süreçleri de dahil imzacı tarafları kapsadığı konusunda anlaşmaya vardıkları JASİG anlaşmasında açıkça belirtilmektedir… Bu nedenle Wilma yoldaşın kefaretle serbest bırakıldıktan sonra kaçması statüsü JASİG anlaşmasıyla korunan kendisine karşı kullanılamaz” denildi.
“Benito ve Wilma barış görüşmelerini yürütüyor”
Filipinler devletinin Tiamzon’ların yakalanmasının ardından FKP önderliği içinde çatlak olduğu, özellikle ülkedeki önderlik ile Hollanda’daki FKP önderliği arasında anlaşmazlık olduğu iddiasına karşın, yapılan açıklamada böyle bir anlaşmazlığın doğru olmadığı ve Wilma ve Benito yoldaşların yakalanmasının ardından ilk açıklamayı Hollanda’da bulunan Joma Yoldaş (Sison) ve Müzakere Grubu’nun yaptığı ve iki yoldaşın ve yine 400’ün üzerinde politik tutsağın serbest bırakılmaları için canla-başla çalıştıkları söylendi. Konuya dair açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yoldaş Benito ve Wilma ve FKP’nin tüm merkezi önderliği FUDC’nin müzakere grubunun çalışmalarını desteklemeye devam etmektedir. Filipinler’deki önderlik, Filipinler devleti ile barış görüşmelerinin –her ne kadar temelleri sağlıksız ve zor da olsa- devam edeceği umuduyla FUDC’un müzakere grubunun ofislerini tutmaktadır. Benito ve Wilma yoldaşlar ile FKP, silahlı devrimi ateşlemeye devam etmekte olan topraksızlık, işsizlik, düşük ücretler, yaşam maliyetlerinin aşırı yüksekliği, insan hakları ihlalleri, militarizm, doğal afetlerin zararını engelleyecek altyapının olmayışı ve daha sayısız sosyo-ekonomik probleminin çözülmesi amacıyla barış görüşmelerini istemektedir.
Aynı zamanda, FKP önderliği bir halkın silahları yoksa hiçbir şeyi yoktur ilkesine sıkı bir şekilde bağlıdır. Ramos ve Estrada hükümetleri dönemindeki barış görüşmeleri kanıtlamıştır ki, iç savaş öfkesine rağmen (ya da ondan kaynaklı) gerçekleştirilebilir. Estrada döneminde imzalanan tarihi CARHRIHL (İnsan Hakları ve Uluslararası İnsani Yasa Üzerine Karşılıklı Anlaşma) ve Ramos tarafından imzalanan JASIG dışında 1992’den 1998’e kadar 10’dan fazla önemli anlaşma mevcut. Arroyo, silahlı çatışmanın köklerine dair sorunları çözmekten uzaklaşan ve FUDC ve Yeni Halk Ordusu’nu teslim olmaları için aldatma umudunun bir aracı haline gelen barış görüşmeleri anlamını yitirdiği dönemde böyle bir anlaşmayı çöpe atmıştı.
Aquino da, tüm barış söylemlerine karşın, Arroyo rejimin barış karşıtı görüşme tavrını uyguladı.”
“Tutuklamalar devrimi durduramayacak”
Tiamzonların tutuklanmasının tamamen uydurma suçlamalarla gerçekleştirildiğine değinilen açıklamada, Kuzey Samar’da Hilongos “toplu mezarı” cinayetiyle suçlandıkları ifade edilerek bu suçlamanın daha önce en az 50 başka aktiviste de yapıldığının altı çizildi. “Hilongon ‘toplu mezarları’, Filipinler Ordusu’nun Arroyo’nun en azgın yetkililerinden biri olan Raul Gonzales’in başında bulunduğu sözde Ajanslar Arası Hukuk Danışma Grubu döneminde başlayan yasal bir uydurmadır” denilen açıklamada bu dosyanın Tiamzonların karşısında yeterli olmayacağı korkusuyla, yakalandıkları sırada üzerlerinde hiçbir silah bulunmamasına karşın ruhsatsız silah bulundurmaktan da dava açıldığı söylendi.
“Tiamzonların tutuklanması devrimin ilerleyişini durduramayacak. Bu ‘yer değişikliği’ geçici ve kısa süreli olacak. Benito ve Wilma yoldaşların omuzladıkları sorumluluklar otomatik olarak FKP Merkez Komite’nin diğer yetkililerine geçmiştir.
Yoldaş Joma’nın da özlü bir şekilde vurguladığı gibi FKP derin köklere sahiptir. 15 bölge komitesi, birçok alt bölge komitesi, yüzden fazla cephe komitesi ve Yeni Halk Ordusu içinde on binlerce Parti şube ve bölümü, FKP’nin günlük çalışmalarına ve halk savaşını ileri taşımaya önderlik edecek politik iktidar organlara sahibiz.
Bunlara ek olarak FKP önderliği ve üyeleri hiç olmadığı kadar genç insanla genişlemekte, mevcut baskıcı ve sömürücü sisteme bir son verecek bir devrim olmaksızın gelecekleri güvence altına alınamayacak olan geniş Filipinli genç arasında etkisini artırmaktadır.”
FKF açıklamasında, medyanın Tiamzonların lüks içinde yaşadıklarına dair iddialarını da yanıtladı. Ordu yetkililerinin Benito ve Wilma’nın evinden kanıt oluşturabilecek bir şey bulamadığı için umutsuzlukla yalanlara sarıldığının altının çizildiği açıklamada, medyada gösterilen kısımda, evde sadece bir çalışma masası, sandalye, tahta yatak, yemek masası, küçük bir televizyon dışında hiçbir şey bulunmadığı, bunların da sade bir yaşam sürmekte olduklarını kanıtladığı ifade edildi.
