Yasa tasarısının Ulusal Mecliste görüşülmeye başlandığı saatlere yakın binlerce kişi parlamento binası yakınındaki Saint-Germain bulvarında toplanarak tasarıyı protesto etti.
Aralarında hukukçu, gazeteci ve sarı yeleklilerin de bulunduğu kitleye Fransız polisi zaman zaman gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti.
Tartışmalı yasa, bir polis memurunun veya bir jandarmanın “yüz görüntüsü veya diğer kimlik unsurlarının” yayılması durumunda 1 yıl hapis cezası ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılmayı içeriyor. Ancak İnsan Hakları Ligi, Uluslararası Af Örgütü ve Sınır Tanımayan Gazeteciler gibi diğer kuruluşlarla birlikte bu miting için çağrıda bulunan gazeteci sendikaları, bu durumun gazetecileri ve yurttaşların polisi iş başında kayda alması ve polis şiddetini belgelemesini engellemek için çıkarılacağını savunuyor.
“Görüntü, gerçeği ortaya çıkarmak için oradadır”
Ulusal Gazeteciler Sendikası’ndan Emmanuel Poupard söz konusu yasaya tepki göstererek, “Gerçeği ortaya çıkarmak için olay yerinde artık doğrudan bunu belgeleyemeyeceğiz” dedi. CGT Sendikası’dan Emmanuel Vire, “Bu sadece gazeteciler için bir sorun değil” diyerek bu tür önlemlerin vatandaşları da tehdit ettiğini belirterek onların gösteri yapma ve kendilerini ifade etme hakkı olduğunu dile getirdi.
Eyleme katılanlardan Nadia, AA muhabirine yaptığı açıklamada, polis şiddetine çokça sahne olan Paris’in banliyölerinin birinde yaşadığını söyledi.
“Ne yaşadığımızı biz biliyoruz ne yazık ki sık sık yaşıyoruz. Eğer yasa (meclisten) geçerse vatandaşların hayatını riske atmakla kalmayıp aynı zamanda bu şiddeti ortaya çıkaran medyayı, basın mensuplarını da büyük ölçüde etkileyecektir” diyen Nadia, bu bakımdan yasa tasarısının meclisten geçmemesi gerektiğine işaret etti.
Nadia, polislerin görüntülerini çekme haklarının olduğunu ve bunun ellerinden alınmaması gerektiğini söyledi.
