Güncel

“Gözaltında kaybedilen, katledilen kadınları unutmayacağız”

Cumartesi Anneleri, 780. hafta eyleminde gözaltında kaybedilen, katledilen kadınlar için biraraya geldi.

Cumartesi Anneleri 780. hafta eylemi, 81 haftalık Galatasaray Meydanı yasaklamasından dolayı bu hafta da Beyoğlu’nda İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta yapıldı. Eylem öncesi ve eylem sırasında sokağın çevresi yoğun polis ablukası altına alındı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesine gelen bu haftaki eylemde gözaltında kaybedilen, katledilen kadınların isimleri tek tek sayılarak ‘unutmayacağız’ denildi. Eyleme HDP milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.

Bu haftaki eylemin basın metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Yoleri bu haftaki eylemin 8 Mart öncesine geldiğini ve dünyanın her yerinde kaybedilen, katledilen kadınlar için hesap sorulmaya devam edildiği vurgulayarak başladı sözlerine. ‘8 Mart’ta kadınların baskıya ve eşitsizliğe yükselttiği sese biz de ortak oluyoruz’ diyen Yoleri sözlerine şöyle devam etti:

“Erkek egemen sistemin beslediği cinsiyet imtiyazlarına, ayrımcılığa, adaletsizliğe, cezasızlığa, kısacası tüm ezme biçimlerine karşı yüksek sesle itiraz ediyoruz. Bu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de kamuoyuna “sahip oldukları kimlikleri, gözaltında kaybedilen kadınlar için sesleniyoruz”

Yoleri kaybedilen kadınların akıbetlerinin ortaya çıkarılıncaya kadar ve 81 haftadır yasaklanan Galatasaray Meydanı açılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini yineleyerek açıklamasını ‘gözaltında kaybedilen kadınların isimlerini’ sayarak bitirdi:

“•           1991 yılında Cizre’de gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapını çalışması sırasında kemikleri bulunan Makbule Ökdem’i unutmayacağız!

  • 27 Temmuz 1992 tarihinde Dersim’de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka’da gömülü bulunan, Ayten Öztürk’ü unutmayacağız!
  • 14 Ağustos 1992 tarihinde Mardin/Derik’te 2 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rıdda Yavuz’u unutmayacağız!
  • Eylül 1993 tarihinde Hizbullah tarafından Nusaybin ilçesinin Selahaddin Eyyubi Mahallesi’nde başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Seddiye Dal’ı unutmayacağız!
  • 24 Aralık 1993 tarihinde Bitlis Tatvan/ Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarlı’yı unutmayacağız!
  • 24 Eylül 1994 tarihinde Dersim/ Mirik’te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin’i unutmayacağız!
  • 05 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar’ı unutmayacağız!
  • 17 Ekim 1994 tarihinde Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak için gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Talu ve Kadriye Talu’yu unutmayacağız!
  • 24 Ocak 1995 tarihinde Ankara’da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda “kimliği meçhul kişi” olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek’i unutmayacağız!
  • 1 Mayıs 1995 tarihinde Diyarbakır/Bismil’de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek’i unutmayacağız!
  • 07 Eylül 1996 tarihinde Diyarbakır/ Bağlar ‘da bulunan bir eve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı sivil polisler tarafından yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş’ı unutmayacağız!
  • 28 Kasım 1996 tarihinde Diyarbakır’da eşi Mahmut ile birlikle gözaltına alınan ve 2 yıl sonra Cizre Asri Mezarlığı’na “kimliği meçhul kişi” olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezarına hala ulaşılamayan Fahriye Mordeniz’i unutmayacağız!
  • 26 Eylül 1997 tarihinde Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurularak eşi Orhan ile birlikte beyaz Toros ile kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren’i unutmayacağız!
  • 31 Mart 1998 tarihinde İzmir/Çeşnıe/Alaçatı’da 3 arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu’yu unutmayacağız!
  • 16 Temmuz 1998 gecesi derin devlet bağlantılı Hizbullah tarafından Mersin’de kaçırılan, 21 Ocak tarihinde işkence edildikten sonra Konya Meranı ‘daki bir villanın bodrumunda cansız bedenine ulaşılan Konca Kuriş’i unutmayacağız!”

Gözaltında kayıplar günümüzde de devam ediyor

Yoleri’nin ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan Şebnem Korur Fincancı seslendi. Fincancı, Türkiye ve dünyada insan hakları mücadelesinin öncülerinin kadınlar olduğunu vurgulayarak, Cumartesi Anneleri mücadelesinin kadınların mücadele ve hesap sormasıyla yol açtığını belirtti.

Fincancı geçmişte ‘beyaz toroslarla’ anılan gözaltında kayıpların, bugün farklı biçimlerde devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“90’lı yıllarda çok yaygın bir biçimde gördüğümüz gözaltında kayıplar ve beyaz Toroslar, günümüzde yeniden farklı bir biçimde karşımıza çıkıyor. Ve günümüzde gözaltında kayıplarda adını andığımız Ayten Öztürk gibi geçtiğimiz aylarda bir başka Ayten Öztürk de aylarca gözaltında kayıpken ortaya çıkıyor ve ağır işkencelerden geçtiğini öğreniyoruz”

Fincancı yaşanan bu insan hakkı ihlallerine karşı mücadeleye devam edileceğini de sözlerine ekleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu