Güncel

Grup Umuda Haykırışla dayanışmayı ve sanatın rolünü konuştuk

Özgür Gelecek olarak Koronavirüs günlerinde dayanışmanın önemi ve sanatın buradaki rolü zerine Grup Umuda Haykırışla verimli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Dün akşam Türkiye saati ile 21.00 Avrupa saati ile 20.00’de başlayan söyleşide Türkiye ve Avrupa’da son yaşanan gelişmeler, Koronavirüs pandemisiyle ortaya çıkan tablo, ezilenlerin buna karşı nasıl bir mücadele çizgisi izlediği, bunda sanatın rolü üzerine canlı ortamda bir söyleşi sohbet gerçekleştirdik.

Program Dev Yapı İş sendikası Avrupa Temsilcisi Hasan Oğuzun inşaatta çalışırken yaşamını yitirdiği hatırlatılarak başsağlığı ile başladı.Söz alan Umuda Haykırış emperyalist kapitalist sistemin varlığını sürdürmek adına yaşama geçirdiği politikalara karşı yaşamın her alanında sanatla müzikle kitle ile buluşmak için her türlü olanağı kullanmaya çalıştıklarını, paylaşımı sosyal medya üzerinden yapmaya çalıştıklarını bu süreç böyle devam ettiği sürece devam edeceklerini dile getirdi.

Grup üyeleri yaşanan süreçten dolayı bir araya gelemediklerini ancak buna rağmen farklı yöntemler geliştirerek bunu aşmaya çalıştıklarını, bu dönemin kendileri açısından bir ilk olduğunu, toplum ve halk olarak dayanışma ağlarını örmenin ve büyütmenin gerekliliğini ifade etti.

Grup üyeleri, grubun tarihi hakkında bilgi verdi. Umuda Haykırış’ın Avrupa’da çalışmalarını yürüttüğünü, 2000 yılında geleneksel YDG Kültür-Sanat Festivaline katıldıklarını ve birinci olduklarını bundan sonra da konserler vermeye başladıklarını, Türkiye’de konserler verdiklerinin, bu yıl grubun 20.sanat yılı olduğunu ifade etti Bu süre içinde susma ismiyle bir albüm gerçekleştirildiklerini dile getirdi.

Umuda Haykırış ilk ezgisini ölümsüzleşen Grup Yorum üyesi Helin Bölek ve direnişinin 300. gününü geride bırakan İbrahim Gökçek için söyledi.

Özgür Gelecek adına yapılan konuşmalarda Türkiye ve Avrupa’da salgından en fazla etkilenen kesimlerin yoksullar ve emekçiler olduğu, hafta sonları sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği ama sömürünün devam ettiği ifade edildi. Yapılan sohbetlerde gerek Türkiye gerekse de Avrupa’da işçilerin çalışmaya devam ettiği sistemin çarklarının çevrilmeye çalışıldığı ifade edildi.

Özgür Gelecek olarak gerek basın alanında gerekse toplumsal alana doğru bilgiye ulaşmak dayanışma ağlarını örmenin daha fazla öne çıktığı, hapishanelerde gazetecilik yaptığı için çok sayıda insanın tutsak edildiği, son infaz yasasının getirdiği adaletsizliğin devletin soruna çifte standartlı yaklaşımını gösterdiğine dikkat çekildi.

Salgın döneminde ezilenlerin tek merkezden bilgilendirildiği, TTB ve benzeri sağlık meslek örgütlerinin doğru bilgi vermek istediği ancak baskı ve sansüre maruz kaldıkları dile getirildi.

Yayın sırasında izleyicilerin soruları da alındı, Avrupa’da dayanışma ağlarının örülmesi adına neler yapıldığına dair bilgi verdi.

Canlı yayın izleyicilerin soruları ve verimi sohbet ve müzikle 22.30’da sona erdi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu