Güncel

Cumartesi Anneleri 760. Hafta | Hakikat ve Adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!

Geçen hafta polis saldırısına maruz kalan Cumartesi Anneleri eylemi, bu hafta da yoğun polis ablukası altında yapıldı. Eylemde Fehmi Tosun ile Hüseyin Aydemir için adalet istendi

İstanbul: Geçen hafta Rojava’ya yönelik saldırılara karşı barış diyen Cumartesi Anneleri eylemi polis saldırısına maruz kalmıştı. Bu hafta eylemin yapıldığı İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokak ile çevresi yine yoğun polis ablukası altına alındı. Eyleme çok sayıda HDP ile CHP milletvekilleri de katıldı.

61 haftalık Galatasaray Meydanı yasaklanmasından itibaren İHD önüne taşınan eylemle ilgili konuşan Gülseren Yoleri “Kayıplarımızdan da Galatasaray’dan da vazgeçmeyeceğiz dedi.

Barış ve adalet talebimizde ısrar edeceğiz

Cumartesi Anneleri adına basın metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Yoleri, 759. buluşmalarındaki polis saldırısına değinerek, “Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin akıbetlerinin açıklanması, onları kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılması, hiç kimsenin kaybedilmediği ve yaşam hakkının güvencede olduğu barışçıl bir hukuk devleti istediğimiz için engellenmemiz, suçlanmamız, şiddete uğramamız keyfidir, hukuk dışıdır. Hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Yasaklara, baskılara rağmen demokrasi, barış ve adalet talebimizde ısrar edeceğiz. Ölümü değil, yaşamı savunacağız. Şiddetin değil, barışın ve hukukun yanında olacağız” dedi.

760’ıncı haftalarında gözaltında kaybedilişlerinin 24. yılında Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’i unutmadık diyerek buluştuklarını söyleyen Yoleri, “35 yaşındaki 5 çocuk babası Fehmi Tosun ve 34 yaşındaki 6 çocuk babası Hüseyin Aydemir Liceliydiler. Yaşadıkları ağır baskılar nedeniyle Lice’yi terk ederek aileleriyle birlikte İstanbul’a taşınmak zorunda kaldılar. 19 Ekim 1995 sabahı Fehmi Tosun ve arkadaşı Hüseyin Aydemir, birlikte kahvaltı ettikten sonra Tosun ailesinin Avcılar’daki evinden çıktılar. Fehmi Tosun akşam saatlerinde silahlı, telsizli sivil polisler tarafından 34 UD 597 plakalı Beyaz Toros araçla evinin önüne getirildi. Kendisini gören eşi ve çocuklarına ‘Gözaltına alındım, beni öldürecekler!’ diye bağırdı. Onlar Fehmi’nin yanına koşunca zorla araca bindirilerek evinin önünden götürüldü. Olaya çevredeki komşular da tanık oldu” diye konuştu. 

Devletin, Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’in kaybedildiğini hiçbir zaman kabullenmediğini de paylaşan Yoleri AKP iktidarını bu hukuksuzluğu son vermeye çağırdı.

Sizler suçlu bir devletin memurlarısınız!

Yoleri’nin ardından Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun seslendi. Tosun, 24 yıldır hak arama mücadelesi verdiğini ve devletin her türlü şiddetine maruz kaldığını vurgulayarak şunları ifade etti;

“Sizler suçlu bir devletin memurları olarak buradasınız. Görevinizi yapmıyorsunuz. Bana görevimi yapıyorum demeyin. Size suç işlemeyi öğretiyorlar. Beni korkutamazsınız çünkü 24 yıldır hatta 30 yıldır tüm şiddetini yaşadım. Evimi yaktınız. 4 gün sonra Lice katliamını yıldönümü, dedemi katlettiniz. Evimi yaktınız sonra babamı aldınız katlettiniz neyle yargılıyorsunuz beni. Ben intikam duygusuyla konuşmuyorum, hakikatin sağlanmasını istiyorum. Bu da sizin göreviniz, görevinizi yapın.”

Kayıpların mücadelesini vermeye devam edeceğiz!

Besna Tosun’un ardından annesi Hanım Tosun konuştu. Tosun şunları ifade etti

“Kızımın söylediği gibi artık yeter diyorum. Suçlu değiliz, haklı olduğumuz için bu meydanlarda direniyoruz. Kimsenin kaybolmasını istemiyoruz. Hiçbir çocuğun babasız büyümesine ben göz yummuyorum. Beş tane çocuğu babasız büyüttüm. Bu ülkede çocuklar babasız kalmasın. İnsanım insanca yaşamak istiyorum. Bu insanları savunmaya devam edeceğim. Hiçbir zaman geri adım atmıyorum. Haklı olduğumuz için haklılığımızdan güç alıyoruz. Meydanlardan, kayıpları aramaktan, hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Kayıpların mücadelesini vermeye devam edeceğiz.”

Hüseyin Aydemir’in oğlu Aziz Aydemir’in gönderdiği mektubu Abdülmecit Baskın’ın oğlu Eren Baskın okudu. Aydemir’in gönderdiği mektupta şu ifadeler yer aldı:

“Bizler yıllardır bu acıların içinde yaşayan bir halkız. Babalarımızı kardeşlerimizi, çocuklarımızı kaybettik. Emin olun bizler de sevdiklerimizin bulunması için kaybedilmeye hazırız. Bütün kayıplarımızın, faili belli cinayetlerin hesabı soruluncaya dek mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biz Hüseyin Aydemir ve Fehmi Tosun aileleri olarak onları hiç unutmadık unutmayacağız. Onlar gibi onurlu, gururlu babaların çocukları olmaktan gurur duyduk ve ölene dek onları aramaya devam edeceğiz.”

Eylemde son olarak Tosun ailesinin avukatı Eren Keskin gönderdiği mektup okundu. Keskin gönderdiği mektupta şunları belirtti:

 “Fehmi Tosun da bu coğrafyada kaybedilen diğer insanlar gibi biat etmeyen, onurlu, aydın bir insandı. Biat etmeyen Tosun, başta çocukları olmak üzere dalga dalga yayılarak mücadelenin devamını sağlıyor. Fehmi Tosun’un gözaltında kaybedilmesine ilişkin dosya diğer tüm kayıp dosyaları gibi zaman aşımı gerekçesiyle sonlandırıldı. Anayasa Mahkemesi de ‘zaman aşımı’ gerekçesiyle başvurumuzu reddetti. Dosya yeniden AİHM’e gönderildi. AİHM bugüne dek ayrımcılık suçunu düzenleyen 14. maddeden T.C. Devletini hiç cezalandırmadı. Oysa Fehmi  Tosun Kürt olduğu için kaybedildi. İnsan hakları savunucuları olarak AİHM’i T.C. Devletine karşı 14. Maddeyi uygulamaya çağırıyoruz”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu