H. Merkezi: Gazeteciler Hasan Cemal ve Tuğçe Tatari’nin kitaplarına “terör örgütü propagandası yaptığı” gerekçesiyle toplatılma kararı verildi.
Antep, Balıkesir, Hatay ve Siirt’te 11 Ekim 2015 tarihinde yapılan eşzamanlı operasyonlarda 21 kişi hakkında KCK, YDG-H ve YPG üyeliği iddiasıyla yakalama kararı verilmişdi.
Antep 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı üzerine gözaltına alınan Haşim Vesek’in üzerinden “PKK/KCK terör örgütünün görüşleri doğrultusunda yayın yaptığı ve suç unsuru taşıdığı” değerlendirilen şeklinde tanımlanan aralarında Hasan Cemal’in “Delila Bir genç kadın gerillanın dağ günlükleri” ile “Çözüm sürecinde Kürdistan günlükleri” kitaplarının da olduğu çok sayıda kitap ele geçirilmişdi.
Gözaltına alınan Ömer T.’nin üzerinde ise Tuğçe Tatari’nin “Anneanne, ben aslında Diyarbakır’da değildim” isimli kitap bulunmuştu.
Savcılık aynı gün Antep 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, aralarında Hasan Cemal’e ve Tuğçe Tatari’nin kitapları da dahil olmak üzere ele geçirilen bütün kitap, dergi ve takvimler hakkında toplatma kararı verilmesini istedi.
Mahkeme, “Ele geçirilen materyaller üzerinde yapılan incelemede terör örgütünün cebir, şiddet yahut tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, suç işlemek için alenen tahrikte bulunduğu, şunun ve suçlunun övüldüğü” gerekçesiyle 4 Aralık’ta Hasan Cemal’in “Delila Bir genç kadın gerillanın dağ günlükleri” kitabı ile Tuğçe Tatari’nin “Anneanne ben aslında Diyarbakır’a değildim” kitaplarına toplatma kararı verdi.
Tuğçe Tatari’nin avukatı Aslı Kazan Gilmore, verilen bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunun apaçık ortada olduğunu belirtti. Karara itiraz edeceklerini söyleyen Gilmore, kitabın toplatılmasından doğan maddi zararın da tazminini talep edeceklerini açıkladı.
