Güncel

Hasta tutsaklar için yapılmak istenen açıklamaya polis saldırısı: 17 gözaltı

TDİ'nin Yenibosna ATK önünde yapmak istediği açıklamaya polis saldırdı

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nin hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla 20 Ocak’ta başlattığı ve her perşembe günü Yenibosna’da bulunan Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde devam edeceği nöbetin ikincisine de polis saldırdı.

20 Ocak’ta yapılan ilk nöbete Bahçelievler Kaymakamlığı tarafından yasak getirilmişti. Ancak yasak “oturma eylemi” yapılmasına yönelikti. Yasak kararına HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, tutsak yakınları ve TDİ üyeleri tepki göstermiş. ATK önünde fiili bir açıklama yapılmıştı.

Bu hafta nöbetini ikincisini tutmak üzere çok sayıda kişi ATK önünde buluştu. Tutsaklara Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) üyelerinin yanı sıra, Birleşik Mücadele Güçleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Zeynel Özen ile çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi de destek verdi.

Açıklama öncesi ATK’nin bulunduğu sokak polisler tarafından zırhlı araçlarla ablukaya alındı. Bahçelievler Kaymakamlığı, TDİ’nin ATK önünde yapacağı nöbet eylemi için özel olarak bir aylık yasak kararı getirdi. Kararı bahane eden polis, açıklama için bir araya gelen kitleyi kalkanlarla çembere aldı.

Basın emekçileri de darp edilerek çemberin dışına itildi.

Tepki gösteren tutsak yakınlar, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydetti. Tutsak yakınları, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Hasta tutsaklar onurumuzdur” ve “Kahrolsun faşizm, tutsaklara özgürlük” sloganları attı.

Çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan ismi öğrenilenler ise şöyle:

Toğay Okay, Nurgül Uci, Ertan Çıta, Mercan Doğan, Hüseyin İldan, Elvan Özerli ve Hıdır Sabur.

Polis saldırısı ve gözaltılara tepki gösteren HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, iktidarın hapishaneler konusunda nasıl bir katliamcı çizgi uyguladığının bir kez daha gözler önüne serildiğini vurguladı. “Çocuklarımız cezaevlerinde öldürülüyor bunu durdurun” demek için ailelerin özel olarak ATK’yı seçtiğini çünkü ölüme yaklaşan, tedavisi mümkün olayan tutsaklar için dahi ATK’nın “hapishanede kalabilir” raporu verdiğini hatırlatan Gülüm, “ATK aslında idam kararı veren yerlerden biridir. Bir tıp kurumu olmaktan çıkmıştır. Cezaevleri bir katliam evlerine dönüştü; ATK, siyasi iktidar, kendine bağımsız diyen ama doğrudan iktidara bağımlı mahkemeler nedeniyle” dedi.

Tutsakların, “Bizim hakkımızda intihar etti haberi gelirse ikna olmayın, biz asla intihar etmeyeceğiz, bilin ki ölmüşsek cezaevinde ki bir cinayettir” haberi yolladıklarının altını çizen Gülüm, “Böyle bir durumdayken, insanlar çocukları için feryat ederken, bir açıklama yapmamız dahi iktidar tarafından yasaklanıyor. Hukuka uygun değil. Burada bir basın açıklaması yapılması neyi engelliyor. Hangi hakkı engelliyor. Arkadaşlarımız, ‘hasta mahpuslar ölmesin’ dedikleri gözaltına alındı. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Gözaltına alınması gereken birileri varsa suç işleyen ATK görevleri suç işleyen cezaevi kurumu suç işleyen yargı kurumu görevlileri ve talimatı veren iktidardır” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu