H.Merkezi: Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, devam eden ablukalara karşı Sur için çağrı yaptı.
58 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildiği ve 290 kişinin yaşamını yitirdiği hatırlatılan açıklamada, Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde sokağa çıkma yasağı ve ablukanın 91 gündür sürdüğü hatırlatıldı. Diyarbakır Valiliği tarafından, hiçbir yasal ve Anayasal dayanağı olmadan 2 Aralık 2015’te ilan edilen son ablukadan bugüne kadar kimliği tespit edilebilen 24 kişinin yaşamını yitirdiği de hatırlatıldı.
“Ortamda çocuklar, kadınlar ve yaşlılar birer birer tüm dünyanın gözü önünde yaşamlarını yitirmektedir”
“Ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın durduğu, elektrik ve suyun olmadığı, eczane ve fırınların kapalı olduğu bir ortamda çocuklar, kadınlar ve yaşlılar birer birer tüm dünyanın gözü önünde yaşamlarını yitirmektedir” denildi Cizre’deki vahşet bodrumlarında 178 kişinin cenazesinin çıkarıldığını hatırlatan HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Sur’da da aynı vahşetin yaşanmaması için ablukaların bir an önce kaldırılması gerektiğini vurguladı.
“En acımasız katliamlarından biri olan Cizre katliamının Sur’da da tekrarlanmaması için ablukanın acilen kaldırılması gerekiyor”
Açıklamada, şunlara vurgulandı “Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan ve insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olan Cizre katliamının Sur’da da tekrarlanmaması için ablukanın acilen kaldırılması gerekiyor. Askeri abluka kalkmalı ve hayati tehlike içinde olan insanlar güvenli bir şekilde tahliye edilmelidir.
Sur’da yaşananlar ve yaşanacaklar tüm insanlık ailesini ilgilendirmektedir. Türkiye’de ve bölge genelinde istikrarın sürdürülebilir olabilmesi için uluslararası siyasi aktörlerin ve kamuoyunun duyarlılık göstermesi gerekmektedir.
Türkiye’deki gelişmeler karşısında özgürlük, barış ve demokrasi ekseninde bir tutum belirlemek artık son derece acil bir ihtiyaç haline gelmiştir.”
HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve Birleşmiş Milletler’e bağlı kurumlara, Avrupa Parlamentosu başkanlığı ve tüm parlamenterlere, Avrupa Komisyonu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği, büyükelçilikler ve yurtdışında bulunan tüm siyasi partilere mektup göndererek, Sur’da yaşanan siyasi ve insani krize karşı açık bir şekilde tepkilerini ifade etmeye, Sur halkıyla dayanışmaya çağırdı.
