İstanbul: “Sağlıkta Dönşüm Programı” adı altında devlet özel sektör lehine yeni bir karara imza attı. Özel sektör lehine kanunun yrülüğe girmesinin ardından sağlıkçılar İstanbul Tabip Odası(İTO) binasında yapılan açıklama ile “yürülüğe giren kanunla birlikte özel sektörde çalışan 26 bin hekimin hak gaspına uğrayacağını” belirtti.
Devletin hak gaspı uygulaması olarak “Dönüşüm”
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında 2002 yılından itibaren uygulanmaya başlanan değişim, devlet tüm olanaklarını özel sağlık sektörü lehine kullanılırken, hekimler sürekli gelir ve hak gaspları ile karşı karşıya kalmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre 6654 Sayılı saya ile eklenen madde sonucu hekimle sağlık kurumu arasındaki ilişkinin “İş sözleşmesi” çerçevesinde olduğu gözardı edilerek işverenin ihtiyaçlarını karşılamak için hekimden zorunlu olarak şirket kurması ve sağlık kuruma hizmet satması yani taşeron çalıştırma ile karşı karşıya bırakmaktadır.
Devletin saldırı biçimlerinden “Özelleştirme”
İTO Özel Hekimlik Komisyonu adına Dr. Kemal Özer yaptığı açıklamada “Hekimler özel sağlık sektöründe çalışırken emeğinin karşılığını alabilmek için artık şirket sahibi(taşeron) ve bu şirkette çalışan(taşeron çalışan) olmak durumuyla karşı karşıya bırakılmıştır” diye kaydetti.
“Siyasi iktidar ve sağlık sermayesinin Sağlıkta dönüşüm Programı kapsamında hekim emeğini ucuzlatmak ve işveren sorumluluklarını asgari dzeye indirmek için birlikte oluşturduğu bu yasal düzenleme ile çalışan hekim 4/a statüsünden çıkarılarak 4/b statüsüne geçirilmiştir” diyen Özer bunun değimle birlikte hekimlerin “Kıdem tazminatı, İzinler, Hastalık halinde istirahat, Analık durumu, Örgütlenme hakkı, İş sağlığı ve güvenliğine dair haklar, işçilik alacakları ve diğer haklarını” kaybedeceğini açıkladı.
Yürütmenin durdurulması için dava açıldı
“Hekimlere baskı uygularak bu süreci hızlandırmaya çalışan devlet ve özel sağlık sermayenin düzenlediği bu kanunla, temel hukuk anlayışına da aykırı hareket etmiştir” diyen Özer, Türk Tabipler Biriliği, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanmış olan 2015/19 sayılı Genelge’nin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle 28.09.2015 tarihinde dava açmıştır” dedi. Ayrıca SGK ve özel sağlık kuruluşları tarafından hekime ek sözleşme dayatmasını da yargıya taşınacağını ifade eden Özer “Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlere yönelik her türlü baskı, zorlama, hak kaybı durumlarında yasal ve demokratik haklarının savunucusu ve destekçisi olarak yer alacaklarını” belirterek açıklamayı sonlandırdı.
Ayrıca İTO’nun yaptığı bir ankette yürürlüğe giren bu yeni düzenlemede özel sağlık çalışanlarının %70’inin haberinin olmadığına dair de bir sonuç ortaya çıkmıştır. Anket sonucuna bakarsak devlet ve özel sağlık sektörü sermayesi bu işi oldu bittiye getirmeye çalışıyor.
