Makaleler

IŞİD bahane, faşizm “şahane”!

Ortadoğu’da katliamlarına devam eden IŞİD dünya kamuoyunun gündeminden düşmezken, IŞİD’e destek veren ülkeler kendi iç politikalarında kendi bekalarını üretmenin çabası içindeler. IŞİD bahanesi ile örgütlenen faşizm dünyanın birçok ülkesinde en demokratik taleplere ve demokratik mücadelelere dönük saldırı anlamına gelmektedir.

IŞİD ile birlikte “Batı-Ortadoğu çatışması”, “Müslüman-Haçlı çatışması” adıyla manipüle edilen emperyalizmin bölgesel ekonomi politikaları örtülmek istenmektedir. Bu da yetmezmiş gibi IŞİD’e dönük her hamle ile demokrasi ve kurtarıcı kimliğine bürünen emperyalistler, kendilerini üretme savaşımında süreci iyi işletmektedir.

Son olarak Selefilerin faaliyetleri ve özellikle IŞİD’in kanlı eylemlerine Almanya’dan da Selefi gençlerin katılması tepkilere neden oluyor. Kendisine HoGeSa adını veren bir grup neo-faşist futbol taraftarı, Selefilere ve IŞ(İD)’e karşı genel tepkiyi ırkçı ve faşist eylemleri için değerlendirmeye çalışıyor.

Köln’de yapılan 4 bin kişilik neo-faşist HoGeSa yürüyüşünde Hitler selamı eşliğinde “Heil Hitler” bağırtıları, HoGeSa’nın sıradan holiganlardan çok faşistlerden oluştuğunu gösteriyor. Grubun oluşumunda büyük etkisi olduğu ileri sürülen Siegfried Borchardt, namı diğer “SS-Siggi” Almanya’da ırkçı örgütlenmelerin önde gelen isimlerinden birisi olarak tanınıyor. Almanya çapında tanınan diğer faşistlerin de bu örgütlenmenin içinde yer aldığı biliniyor. Köln yürüyüşünün başarısından güç alan neo-faşistler, Almanya’da Berlin veya Hannover’de benzeri yürüyüşler düzenleyecekler.

 

Polis ve faşistler el ele!

Neo-faşist HoGeSa yürüyüşünün genel bir ırkçı ve faşist saldırgan yürüyüşe dönüşeceği önceden bilinmesine rağmen Köln polisinin hazırlıksız ve tutuk tutumu dikkat çekti. Birçok kişinin ve 44 polisin yaralandığı çatışmalarda Kuzey RenWestfalya (NRW) İç İşleri Bakanı’nın, polisin konseptinin başarılı olduğunu iddia etmesi tepkilere neden oldu. Başka eylemlerde saldırıdan taviz vermeyen polisin Neonazilere geldiğinde pasif tutum sergilemesi burjuva basında dahi sert eleştirilere neden oldu.

İçişleri Bakanı’nın neofaşist tehlikeyi görmesi ve buna karşı kayıtsız kalması da Almanya’da tartışılan başlıca gündemlerin başından geliyor. Irkçı faşist HoGeSa yürüyüşüne karşı Köln’de, 2 Kasım’da yaklaşık 2 bin antifaşistin sokaklara dökülmesinin özellikle Almanya’nın mülteci politikaları ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.

Facebook üzerinden 4 günde toparlanan faşistlerin, özellikle mülteci bölgelere yönelmesi ihtimali Almanya’daki devrimci demokratik kurum ve mülteci örgütlenmeleri tarafından değerlendirilmeye alınmaktadır.

 

Futbol taraftarı kılıfı

Faşistlerin böylesi bir şekilde çıkışları ve örgütlenmeleri ciddi bir tartışma konusu. Ukrayna’da Dinamo Kiev taraftarları adıyla örgütlenen faşistler gibi bugün de Almanya’da faşistlerin Dortmund Taraftarı adıyla örgütlenmesi dikkat çekici. Son yıllarda özellikle futbolda tırmanan milliyetçilik Almanya’da da ciddi bir ivme kazanmış durumdadır.

Hannover Üniversitesi’nde futbol taraftarlarıyla ilgili bilimsel çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Günter Pilz, HoGeSa’nın 17 holigan grubunun ortak girişimiyle kurulduğunu belirtmektedir. Dr. Pilz, söz konusu oluşumda 300 kadar şiddet eğilimli faşist ve holiganın yer aldığını da vurgulamaktadır.

Dr. Pilz, geçtiğimiz günlerde Dortmund’da gerçekleştirilen bir etkinlikte HoGeSa’nın sözcülüğünü-Dortmund’un aşırı sağcı belediye meclisi üyesi Dominik Roeseler’in yaptığını da belirtmektedir. Taraftar grubu görüntüsü altında ırkçı zihniyeti yaymak için örgütlenen bu gruba dikkati çeken Pilz, “Bunlar eski holiganlarve Neo-naziler’in bir karışımı.Şimdi futbol çevresinden insanlarıçekmeye çalışıyorlar” diyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu