İstanbul: 100 küsur gündür OHAL ve KHK’ları sonucu işinden çıkarılan Kenan Güngördü, mücadelesine işe iade edilene kadara devam edeceğini dile getiriyor.
Güngördü ile 100 günden fazladır devam eden direniş ve yeni KHK’ları, ismi değişecek OHAL’i konuştuk. Güngördü, “Biz özgücümüzle birer birer değil, birleşerek mücadele etmek gerekiyor. Birer birer ezilmemek için birleşmek ve sokakta kararlı şekilde mücadele etmek dışında başka çare yok” şeklinde mesaj verdi.
Güngördü, Zeytinburnu önünde başladığı direnişi farklı şekillerde sürdürürken desteğe gelen farklı kurumlarla eylemlerine de devam ediyor. “İşimi geri istiyorum” yazan önlüğü ile Zeytinburnu’da bir çok kahve gezerek halka süreci hakkında bilgilendirme yapan Güngördü, önlüğü ile esnaf sendika dernek gibi bir çok yere giderek, mücadelesini bir çok kesime aktardığını bundan sonra da farklı eylemlerine devam edeceğini dile getiriyor
Güngördü, taşerona kadro müjdesiyle işten çıkarılmış, gerekçe olarak ise güvenlik arşiv denilmiş soruşturması gösterilmiş ancak bu güvenlik arşivde olduğuna dair herhangi bir açıklama yapılmadı henüz. Güngördü, açıklama yapılmamasının nedenin aslında güvenlik arşivde bir şey olmadığına bağlıyor. Bundan kaynaklı gizlilik kararı alındığını dile getirerek, savcılıktan temiz kağıdı aldığını ancak bunun dan sonuç alamadığını ekliyor.
İşten çıkarıldıktan kendisinin durumu anlamak, gerekçesi öğrenmek için büyük çaba harcadığını, ancak sonuç alamayınca direnişe başladığı, bunun bir şaşkınlık yarattığını sözlerine ekliyor. Zeytinburnu Belediyesinde yaşanan hak gasplarına dair bugüne kadara bir girişim ya da haklarına dair bir talep olmadığı için bu şaşkınlığın yaşandığını söylüyor.
Güngördü AKP’nin tek başına hükümet olduğunu ve istediği yapabilmesine rağmen yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları halka hiçbir zaman anlatamayacaklarını sözlerine ekliyor. Güngördü ilk bakışta halkın bakış açısının “acaba?, mutlaka bir şeyi vardır” vb şeklinde mesafeli olduklarını ancak sonrasında İlçe emniyetin söylemi ile “Evet bir şey yokmuş” denilecek noktaya gelindiği dile getirdi. Direniş sürecinde OHAL’in OHAL’ini yaşadığını dile getirerek “Tüm baskıya ve polis ablukasına rağmen beni engelleyemediler çünkü haklıyım, kararlılığımdan alıyorum” şeklinde yaşadığı süreci özetledi.
“OHAL’i kaldırıyoruz ama OHAL’i arayacaksınız”
Güngören’e OHAL’in kaldırılma algısı ile yapılmak istenen nedir, bundan sonra sizce işçi ve emekçileri neler bekliyor? Sorusu yönelttiğimizde cevabı iki kelime ile net oluyor; “Sokakta birleşik mücadele”
Güngördü muhalif kimliğinin hedef alındığını bundan sonra da bunun herkes tarafından alacağını dile getirerek, “OHAL’in kaldırılma aşaması da ilginç, sanırım ismi ile ilgili bir ‘düzenleme’ olacak. Bugün okudum meclis genel kuruluna 100 maddelik bir ‘düzenleme’ geliyormuş, bir karikatür okumuştum, OHAL’in kaldırıyoruz ama OHAL’i arayacaksınız şeklinde, sanırım OHAL’i aratacak bir ‘düzenleme’ geliyor.
Daha sıkıntılı, daha zor bir süreç bizi bekliyor, çünkü iktidarın ‘terör önlemi’ adı altında getireceği düzenleme ile bugün anlattığımız kimi Barış Akademisyenlerine, muhalif kesimlere yönelik olacak. ‘Terörle Mücadele Yasaları’ hep vardı ve katıydı, daha başka nasıl bir düzenleme olabilir diye soruyor insan kendi kendine?
Ama bizim “terörist” olmadığımız bilinmesi gerekiyor, biz sadece işimizi geri istiyoruz. Tek çare birleşmek ve mutlaka örgütlenmek”
“Birer birer değil birleşerek bu süreci anlatabiliriz”
Güngördü sözlerine şu şekildeki çağrı ile devam ediyor; “Bizim özgücümüzle ancak birer birer değil, birleşerek mücadele etmemiz gerekiyor. Birer birer ezilmemek için birleşmek ve sokakta kararlı şekilde mücadele etmek gerekiyor. Ben şuna inanmıyorum, sendika, parti binalarında basın açıklaması ile bir şey elde edemiyoruz, halkın olduğu sokakta, siyasi renklerimiz bir kenara bırakarak, tek çatı altında bu süreci anlatabileceğimize inanıyorum.
