Güncel

İstanbul’da deprem ve seçim başlıklı halk toplantısı

6 Şubat’ta Maraş merkezli depremlerle ortaya çıkan yıkım karşısında örülen dayanışma çalışması bir halk toplantısıyla ele alındı.

Partizan, YDG ve Kaypakkaya geleneğinden kitle örgütleriyle birlikte başlatılan ve hala devam eden dayanışma çalışması düzenlenen bir halk toplanısı ile tartışıldı.

Diğer illerden dayanışma çalışmasına katılan aktivistlerinin de katıldığı toplantı sabah saatlerinde kahvaltı ile başladı Ardından deprem dayanışması sürecini örgütleyen aktivistlerin moderatörlüğünde deprem süreci, deprem bölgelerinde yaşanan yıkım ve buna karşı örülen dayanışma çalışmaları konuşuldu.

Bu başlıkta moderatörler arasında depremi Antakya’da yaşayan ve ailesinden çok sayıda insanını kaybeden, dayanışma çalışmasına katılan bir depremzede yer aldı. Maraş, Elbistan, Malatya, Antep ile Antakya’da deprem dayanışması sürecine katılanlar gördükleri ve yaşadıklarını aktardı.

Akabinde depremi Antakya’da yaşanan depremzede söz aldı ve bölge hakkında geniş bir bilgi verdi. Katılımcılar depremzedeye bölgede devletin tutumu, AFAD ve Kızılay’ın tavrı, yıkımın boyutları vb. başlıklarda çok sayıda soru sordu.

Antakya ve Samandağ’a dair aktarımlar, basına yansıyan tablodan gerçekte çok daha ağır bir yıkımın olduğu, devletin bölge halkını kaderiyle baş başa bıraktığı, halkın yaralarına melhem olmaya çalışanların gönüllüler, sosyalist ve devrimciler olduğuna ilişkindi.

Deprem dayanışma koordinasyonunda yer alanlar diğer illerden deprem bölgesiyle dayanışma adına nasıl bir çalışma yürüttüklerini dile getirdi. Diğer devrimci kurumlarla nasıl bir ortaklaşma yakaladıkları, sosyalist güçler genel çalışması hakkında da bilgi verdi.

Konuşmacıların ortak vurgusu bu sürecin ezilenlerin, halkın arasındaki dayanışmanın, küçük küçük dokunuşların ne kadar büyük fark yarattığı ve önemli olduğu etrafında şekillendi.

Yoğun bir ilgi gören ve çok sayıda insanın söz alarak soru sorduğu ve konuştuğu bu başlık, devam eden deprem dayanışma çalışmalarına ilişkin bilgilendirme ve dayanışmanın sürmesi gerektiğine ilişkin çağrılarla sona erdi.

Verilen aradan sonra ikinci başlık olan seçimler oturumuna geçildi.

Bu bölümde cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri, son politik gelişmeler ele alındı. İlginin ve tartışmaların yüksek olduğu bu bölümde, TİP’ten katılımcılar TİP’in yaklaşımlarına ilişkin bilgilendirme yaptı. Bu konuda TİP’li katılımcıya çok sayıda soru soruldu. Sorular ağırlıklı olarak TİP’in Emek ve Özgürlük İttifakı (EÖ) içindeki durumu ve tutumu üzerineydi. Söz alan ve soru soranlar çoğunlukla TİP’in HDP ile kurduğu ilişki ve çıkışlarına ilişkin eleştiriler getirdi.

Toplantıda tartışmanın kilitlendiği nokta ise C. Başkanlığı seçimleri oldu. Kılıçdaroğlu’nun, AKP iktidarının yarattığı korku ve dinci tahakküm karşısında bir seçenek olabileceği, gerçek karakterine rağmen nefes almak adına ona oy verilebileceği, Erdoğan-AKP’nin gitmesi adına bu sefer böyle bir adım atılabileceğine ilişkin yorumlar yapıldı.

Bir kısım katılımcı ise EÖ’nün tutumunu destekleyerek parlamento seçimlerine yoğunlaşmak gerektiğini dile getirdi. Diğer illerden gelen katılımcılar ise Cumhur ve Millet İttifakı arasında esaslı bir farkın olmadığı, Kılıçardoğlu’nun eski AKP artıkları ve faşist partilerle kuşatıldığı, CHP’nin karakterinin bilindiği, nefes alma iddiası ve söyleminin doğru olmayacağını dile getirdi.

Partizan ve YDG adına alınan sözlerde ise, iki klik arasında yapılacak bir tercihin işçi sınıfı ve ezilenlerin lehine herhangi bir şey kazandırmayacağı, ezilenlerin kendi bağımsız duruşlarını ve programlarını dile getirmesi gerektiği ifade edildi. Erdoğan’ın gidebileceğini ancak yaşanacak sürece dair geçmiş tarihi tecrübelere yaslanmak gerektiğini ifade etti.

Parlamento seçimleri hususunda söz alan katılımcılar, bu sürecin örgütlenme ve politika yapma, kitlelerle buluşma adına bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. C. Başkanlığı başlığının aksine bu konuda katılımcılar açısından büyük bir eğilim ortaya çıktı.

Deprem dayanışma çalışmasının açığa çıkardığı deneyimin, kendi öz gücüne dayanmanın, kitleyle birlikte yürümenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattığı bu anlamda bu sürecin devam ettirilmesi gerektiği konusunda da baskın bir ortaklaşma sağlandı.

Yoğun bir katılım yaşandığı toplantıda, tartışmalara katılım ve ilgi yüksekti.

*Resim depremin 40. gününde kaybettiklerini anmak için Samandağ’da kadınların eyleminde çekilmiştir.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu