GüncelKadın

Kadınlar dayağa karşı kampanya eylemin başladığı yerden haykırdı: Vazgeçmiyoruz

İstanbul Sözleşmesi'nin hikayesinin 34 yıl önce Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü'ne dayandığını kaydeden İstanbullu kadınlar, Yoğurtçu Parkı'nda kadınların direniş tarihini aktaran zaman tüneli oluşturdu.

İstanbul’da  İstanbul Sözleşmesi Uygulansın Kampanya Grubu kadınlar, Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 34. yılında “Haklarımızı kolay kazanmadık, vazgeçmeye niyetimiz yok” şiarıyla etkinlik düzenledi.

Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda düzenlenen etkinlikte, üzerinde kadınların mücadele tarihine ait fotoğrafların olduğu, “Dayağa Karşı kampanyadan bugüne; haklarımızı kolay kazanmadık, vazgeçmeyeceğiz” yazılı pankart açıldı. Etkinliğin gerçekleştiği alan mor kurdeleyle şeride alındı, kurdelenin üzerine 17 Mayıs 1987’de yapılan ilk eylemden bugüne kadar süren kadın direnişine ait kesitlerin yer aldığı fotoğraflardan oluşan dövizler asıldı.

Etkinliğe Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Dilşad Canbaz ve Züleyha Gülüm ile çok sayıda kadın katıldı. Zaman tüneli oluşturan kadınlar, Dayağa Karşı kampanyasının ilk eyleminin yapıldığı Yoğurtçu Parkı’nda, her bir fotoğrafa konu eylemlerin hikayesini anlattı. Kadınlar, “Dayağa Karşı kampanyadan, İstanbul Sözleşmesi’ne haklarımızı kolay kazanmadık, vazgeçmiyoruz” diye haykırdı.

Fotoğrafların hikayesinin anlatıldığı sırada sık sık, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Trans kadınlar, kadındır”, “Neredesin aşkım, buradayım aşkım”, “Kadınlar sokağa özgürleşmeye”, “Bedenimiz, hayatımız, kimliğimiz, cinselliğimiz bizim senin mi sandın?”, “Jin, jiyan, azadi”, “Kürtaj hakkı engellenemez”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “İstismarı aklama, suça ortak olma” sloganları yükseldi.

Dayağa Karşı Kampanya’nın ilk gününden itibaren kadın direnişinde yer alan Ayşe Düzkan, mücadele tarihini hatırlattı. Düzkan, “O yıllarda şiddeti sadece dayaktan tanımlıyorduk, bugün geldiğimiz nokta ne kadar yol kat ettiğimizi gösteriyor” dedi. Mücadele içinde yer alan tüm kadınlara teşekkür etti.

Basın metnini okuyan Nupelda Çelik, geçen haftanın Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nün 34. yılı olduğunu hatırlattı. Binlerce kadının Yoğurtçu Parkı’nda buluştuğunu kaydeden Çelik, “O günden bugüne bu mahalle, bu sokaklar sayısız kadın eylemi gördü. İsyan ederek çıktığımız evlere bir daha dönmedik” dedi.

Bir gece yarısı kararnamesiyle feshedilmek istenen İstanbul Sözleşmesi’nin hikayesinin 34 yıllık mücadelenin hikayesi olduğunun altını çizen Çelik, “İktidar bize diyor ki bu düzen bir gasp düzenidir artık. Haklarımızın, hayatlarımızın gasp edildiği, katillerin sırtının sıvazlandığı bir düzendir. Yeldana’yı, Nadira’yı, Gülistan’ı öldürenlerin cezasızlık zırhıyla korunduğu, homofobinin, transfobinin, nefretin, kadın düşmanlığının körüklendiği, emeğimize, bedenimize, hayatımıza el koymanın ‘aile bütünlüğü’ diye yüceltildiği, bizleri korumakla yükümlü olanların en önce haklarımızı ihlal ettiği bir düzendir” ifadelerini kullandı.

Resmi Gazete’de 1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılacağına dair yapılan açıklamaya dikkat çeken Çelik, şöyle devam etti: “1 Temmuz’a kadar bulunduğumuz her yerde, tüm araçlarımızla İstanbul Sözleşmesi’nin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlar ve LGBTİ+’lar için neden bir hayat mücadelesi olduğunu anlatıyoruz.  1 Temmuz’da ise sokakta buluşuyoruz. Haklarımız bizim. Hayatımız bizim. Mücadelemiz bizim. İstanbul Sözleşmesi bizim. Eşit ve özgür yaşama hakkımızdan vazgeçmiyoruz.”

Açıklamanın ardından etkinlik coşkulu halay, şarkı ve zılgıtlarla devam etti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu