Güncel

Kemal Kurkut’u katleden polis yine tutuklanmadı

Kemal Kurkut'u vurarak katleden polise ilişkin tutuklanma talebi bir kez daha reddedildi

Diyarbakır’da 2017’deki Newroz kutlamasında vurularak katledilen üniversite öğrencisi 23 yaşındaki Kemal Kurkut’la ilgili yeniden görülmeye başlanan davanın ilk duruşması bugün Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde’ydi.

Faili Belli’nin aktardığına göre, mahkeme, İl Disiplin Kurulu’ndan disiplin soruşturması dosyasının istenmesine, tanıklık yapan polis memurlarının yeniden dinlenmesine ve sanığın tutuklanma taleplerinin reddine karar verildi.

Bir sonraki duruşma 15 Eylül’de.

İstinaf: Cinayet “yasal çerçevede”

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi (İstinaf), Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık polis Y.Ş. hakkında verdiği beraat kararına karşı tarafların yaptığı itirazla ilgili bozma kararı vermişti.

Kurkut’un öldürülmesinin “yasal sınırlar içinde olup olmadığını” tartışmaya açan İstinaf Mahkemesi, yargılamayı yapan yerel mahkemenin sanık polis hakkında verdiği beraat kararını bunun üzerine kurmamasını esasa yönelik bir eksiklik olarak kabul etmişti.

İstinaf, Kurkut cinayetinde sanık polise herhangi bir suç yüklenemeyeceğini belirterek, cinayetin “yasal çerçevede” işlendiğini ileri sürdü.

Bilirkişi: Zor kullanma şartları oluşmadı

MA’dan Ömer Çelik’in haberine göre, Kurkut ailesi avukatlarınca talep edilmesiyle, Dr. Timuçin Köprülü’nün hazırladığı raporda, cinayette devletin etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği sonucu yer aldı.

İstinaf mahkemesinin kararını değerlendirdiği raporunda, zor kullanmanın şartlarının oluşmadığı yönünde bir kanaatin varlığı ortaya çıktığını belirten Köprülü, bu kanaatin İçişleri Bakanlığı Başmüfettişliği’nin ilgili raporuna da yansıdığına işaret etti:

“Diğer yandan zor ve silah kullanmanın şartlarının oluştuğu kabul edilse bile çantasını kontrol noktasında bırakan, elinde, üzerinde patlayıcı bir madde taşımadığı veya bulundurmadığı aşikar olan, üstü çıplak ve elinde kendi göğsüne dayadığı bıçaktan başka bir şey bulunmayan maktulün onlarca polisin, TOMA, Akrep gibi müdahale araçlarının bulunduğu olay mahallinde PVSK 16. Maddede belirtilen, örneğin gaz ve su sıkma veya maktulü yere düşürmeye yönelik ayaklarına jop fırlatma gibi diğer maddi güç yöntemleriyle ele geçirilmesi mümkünken bu yola gidilmeyip ateş edilmesiyle yukarıda atıf yapılan Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi zor ve silah kullanımının ölçülülüğünün, orantılılığının, son çare ve mutlak zorunlu olması unsurlarının olayda gerçekleşmediği görülmektedir.”

Raporda ayrıca keşif yapılmaması, tanık polislerin ifadelerinin kopyala-yapıştır olması gibi hukuksuzluklara da dikkat çekildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu