GüncelKadın

KONDA: Kürdüm diyenlerin oranı 2 kat arttı, çalışan erkekler sadece 10 dakika ev işi yapıyor…

KONDA, Türkiye'de Toplumsal Ciniyet Raporu Hayat Tarzları Araştırması'nın tamamını yayımladı.

KONDA, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Raporu Hayat Tarzları Araştırması 2018 raporunun tamamını yayımladı.

Toplumsal Cinsiyet temalı 174 sayfalık araştırma 31 Mart – 1 Nisan 2018 tarihlerinde Türkiye genelinde; 36 ilde toplam 5793 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.

Araştırmanın nüfus, kadınların toplumsal hayattaki yeri, dinin toplum üzerindeki etkisi, ekonominin yanı sıra etnik aidiyetler, yaşam alanları, spor taraftarlığı gibi konu başlıkları altında da dikkat çekici sonuçları bulunuyor.

KONDA’nın 2008 verileri ile 2018’de elde edilen rakamlar karşılaştırıldığında Türkiye nüfusunda yaşlanma ve doğurganlık oranlarında düşüş son yıllarda dikkat çekiyor.

Son 10 yıl içinde şehirleşme, apartmanlaşma, eğitim ve kadın istihdamının artmasına rağmen çalışanların oranının hiç değişmemiş görünüyor.

Son araştırma kadınların istihdamının arttığını,  erkeklerin ise düştüğüne işaret ediyor.

2008 yılında 15 yaş üstü nüfustaki erkeklerin yüzde 67’si çalışırken bu rakam 2018’de yüzde 62’ye inmiş durumda.

Araştırmaya göre bunun en önemli iki nedeni emekli olan ve öğrenci olan erkeklerin artmış olması.

Araştırma eğitimi de ele alıyor.

Buna göre Türkiye’de kadınlar erkeklerden daha az eğitimli.

Kadınlar ortalamada 7,8 yıl, erkekler ise 9,3 yıl eğitim görüyor.

KONDA raporunda eğitim ile ilgili şu tespiti yapıyor:

Kadınların yüzde 10’u okuryazar değildir, yüzde 51’i ortaokul seviyesinde, yüzde 25’i lise seviyesinde eğitim almış Buna karşılık erkeklerin yüzde 3’ü okuryazar değildir ve ortaokul ve lise seviyesinden eğitimi olanlar sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 33 oranındadır.

10 yıl içinde müstakil evden apartmana geçtik

Hayat Tarzı araştırmasında bir dikkat çekici kısım da ‘Oturulan evin tipi’ ile ilgili.

Ortaya çıkan sonuç, Türkiye’nin inşaata dayalı ekonomisinin bir nevi sonucu gibi görünüyor.

Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun yüzde 60’a yakını apartmanda, üçte biri ise geleneksel, müstakil evlerde yaşıyor.

KONDA’nın 10 yıl önce görüştüğü kişilerin yüzde 60’a yakını müstakil evlerde oturduğunu söylemiş, yüzde 30’un biraz üstü ise apartmanda oturduğunu belirtmişti.

10 yıl sonrasında ise bu oranlar tam tersine dönmüş durumda.

Müstakil evlerde oturanların oranı yüzde 30’a düşerken; apartmanda yaşayanların oranı ise yüzde 60’a yaklaşmış halde..

“Görücü usulü evlilik en sık başvurulan yöntem, dini nikâh şart”

Medeni hallerine bakıldığında evli kadınların oranı evli erkeklerin oranından daha yüksek.

KONDA’nın 2018 Hayat Tarzları araştırmasında kadınların yarıdan fazlası erkeklerin ise yarıya yakını görücü usulüyle evlendiğini belirtiyor.

Ev kadınlarında görücü usulü ile evlenme oranı ise yüzde 60’lara ulaşıyor.

KONDA araştırmasında kadın ve erkeğin görücü usulü evliliğe bakışlarında farklılık olabileceğini ise şöyle izah ediyor:

Görücü usulü ile evlendiğini belirten kadın ve erkeklerdeki oranın kısmen farklı olması kadın ve erkek arasında görücü usulüne bakışta nispeten bir farklılık olabileceği izlenimini uyandırmaktadır. Burada erkek evlenmeden önce görüp beğenip evlendiği için karşılıklı karar verdiklerini düşünürken, kadın ailesinin ona uygun bulduğu kişiyle evlendiği için önceden görüşse bile görücü usulü ile evlendiğini düşünebilir.

Toplumun çok büyük çoğunluğu bir erkekle bir kadının beraber yaşamaları için dini nikâhı bir şart olarak görüyor.

Bununla beraber son 10 yıl zarfında daha özgürlükçü bir tavra doğru kayma da dikkat çekiyor.

“Kadın çalışmak için eşinden izin almalı”

Araştırmanın bir diğer öne çıkan bulgusu da “Kadın çalışmak için eşinden izi almalıdır” ifadesine yönelik verilen cevaplardan açığa çıktı.

Araştırmaya göre “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” şeklinde ifadeyi toplumun yarısından biraz fazlası, yaklaşık yüzde 54’ü onaylıyor.

2008 ile 2018 yılında bu ifadeyi onaylayanlar karşılaştırıldığında son 10 yılda kayda değer oranda bir azalma olduğu göze çarpıyor.

Kadınların yarısı çalışmak için eşlerinden izin almaları gerektiğini düşünüyor.

Erkekler ise bu görüşe daha da fazla katılıyor.

Çalışan kadınlar bu görüşe ortalamada katılmazken, çalışmayan kadınlar izin almaları gerektiğine inanıyor.

İzin alma gereğine üniversite mezunu kadınların çoğu karşı, üniversite eğitimli erkekler ise bu konuda ortalamada “ne doğru ne yanlış” demektedir.

10 yıl içinde ‘Kürdüm’ diyenlerin oranı 2 kat arttı

“Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, ama değişik etnik kökenlerden olabiliriz; Siz kendinizi, kimliğinizi ne olarak biliyorsunuz veya hissediyorsunuz?”

Araştırmada dikkat çeken bir diğer soru da bu.

Ortaya çıkan etnik yapıya bakıldığında KONDA’nın görüştüğü kişilerin dörtte üçünden fazlası kendini Türk olarak tanımlıyor.

Kendini Kürt olarak tanımlayanların oranı kadın ve erkeklerde yüzde 16 ile eşit seviyede, Arapların oranı yüzde 3 görünüyor.

Ev kadınlarında kendini Kürt olarak tanımlayanların oranı yüzde 19 ile ortalamanın üzerinde.

10 yıllık süre içinde Kürt olduğunu belirtenlerin oranında neredeyse iki katı bir artış görülüyor.

Çalışan erkekler ortalama 10 dakika ev işi yapıyor, yük kadınlarda

KONDA’nın araştırmasında kadınlar daha fazla ev işi yapıyor, yemeğe ve alışverişe zaman ayırıyor.

Buna karşılık erkeklerin 24 saatinde ev işi ve alışveriş neredeyse görünmeyecek kadar az zaman alırken, çoğunlukla işe ve kısmen ulaşıma zaman harcıyorlar.

Kadınlar çalışsalar dahi çalışan erkeklerden daha fazla ev işi yapıyor, erkekler çalışmasalar dahi pek ev işine bulaşmıyor.

Çalışan kadınlar ortalamada 1,5 saat ev işi yaparken, çalışan erkekler sadece 0,2 saat, yani yaklaşık 10 dakika ev işi yapıyorlar.

Araştırmaya bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu