GüncelManşet

Kürecik Özgür Yaşam Festivali’nden notlar

Bu yıl yöresel konser ve festivaller tek çatı altında toplanarak Nurhak ve Arimazin topluluğu tarafından Meletî (Malatya) bölgesini temsilen Kürecik, Maraş (Gumgum)’ı temsilen Elbistan (Hasanalili, Sevdilli, Kantarma) bölgelerinde gerçekleştirilen festivallerde yapılan konuşmalarda sık sık çevre sorunları tartışıldı.

19 Temmuz gününe bir takım aksiliklerden dolayı geç başlayan yolculuğumuz Kürecik merakı ve araçta beraber yolculuk yaptığımız yurtsever arkadaşlar ile yaptığımız sohbetlerle başladık. Bunlar bize yola çıkmadan önceki yaşanan aksaklık ve eksiklikleri bize unutturdu. Özellikle Dersimli olduğunu söyleyen kadın yurtsever arkadaşın Kaypakkaya’nın ardılları olduğumuzu öğrendikten sonraki diyalog unutulmazdı bizler açısından…

12 Eylül AFC’si öncesinde kendini Kaypakkaya’nın yoldaşı olarak tanıtan Kaypakkaya’nın Türkiye ve Kürdistan devrimindeki yerinin gerçekten ayrı olacağını ifade etti. Özellikle Kaypakkaya yoldaşın Kürt ulusal sorunu ve Kemalizm’e eleştirisini kendisine anlattığımızda epeyce şaşırdı. Çünkü kendisini Kaypakkaya’nın ardılları olarak tanıtan bazı kurumlardan doğru Kaypakkaya ve Mao’yu çok daha farklı tanıdığını ve bu yüzden de Kaypakkayacılardan uzak durduğunu anladık yaptığımız sohbetlerde.

 

ozgur yasam festivalinden notlar2Kürecik halkından sitem

Sonunda merak dolusu yolculuğun başladığı Kürecik Cemevi avlusundaki festival alanındayız. Hemen gazete ve kitap standımızı kurduk ve tutsak 4 YDG’li yoldaşımızın özgürlüğü için pankartımızı hazırlayarak pankart ve flamalarla standımızı süsledik. Standımızı açtığımız andan itibaren standımıza halkımızın “Neredeydiniz? Niye hiç gelmediniz?” sitemleriyle karışık ilgi yoğundu.

Standımıza gelenlerden biri de kendisini TKP/ML davası ölüm orucu gazilerinden birinin babası olarak tanıtan bir dostumuz, yoldaşımızdı. Dostumuz, yarı sitemli yarı sevinçli bir şekilde Proletarya Partisi şehitlerinden İbrahim Polat’ın ardından uzun zamandır bölgede Kaypakkaya’nın ardıllarından kimseyi göremediğini söyledi ve “Kürecik’te birkaç kişi kaldık. Bugün sizi burada görünce Kaypakkaya yoldaşın halen Kürecik’te yaşadığını gördüm. Bu bölgelere sık sık gelmeli, örgütsel çalışma yürütülmelisiniz aslında” dedi.

Dostumuzun da katılımı ile Kürecik’teki tüm köylere giderek kitle çalışması yürüttük. Köylülerle sohbet ederek gazete, dergi dağıtımı gerçekleştirdik.

Deneyimlediğimiz kadarıyla Proletarya Partisi içerisindeki darbeci akımların, tasfiyeciliğin Kürecik’te ciddi yansımaları olmuş; ancak tüm bu yıpranmalara, yansımalara rağmen burada halkın Proletarya Partisi’ne olan sevgisi ve desteği hala çok nettir.

 

Kızılbaş isyanı liderlerinden Mamadali için anıt

Köy ziyaretlerinin ardından yeniden standımızın başına döndük. Bu sırada 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı sırasında zaten 400 yıldır Osmanlı Devleti’ne asker vermeyen ve bu savaşta da asker vermeyerek isyan ettiği için idam edilen Kızılbaş Kasımoğlu aşireti lideri Mehmet Ali (Mamadali)’nin anıt mezarının yapılacağını öğrenince biz de slogan ve flamalarımızla bu anmada yerimizi aldık.

Açılış CHP Malatya milletvekili Veli Ağbaba ve HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel’in konuşmalarından sonra gerçekleştirildi. Milletvekilleri konuşmalarında sisteme muhalif Kürt ulusu ve Alevi inancından insanlara tarihte uyguladığı katliamların sürdüğüne değindiler ve artık katliamlara doğa katliamlarının da eklendiğini belirttiler.

 

ozgur yasam festivalinden notlar3Asmin ile siz de tanışın!

Anma sona ererken küçük bir kız çocuğu gözümüze çarptı. Çocuk hem ağlıyor hem de bizden tarafa doğru yürüyordu. Kaybolmuş ya da kalabalıkta acaba birisi ayağına mı basmış diye düşünürken; çocuk standımızın önüne geldi ve konuşmadan ağlamasını sürdürdü.

Yoldaşlardan biri eğilerek neden ağladığını sordu ama yine çocuğun ağlamasından başka yanıt alamadık. Ne yapsak acaba diye düşünürken imdadımıza çocuğun ablası yetişti ve “Sizin için ağlıyor” dedi. Meğerse isminin Asmin olduğunu öğrendiğimiz bu ufaklık, Partizan yazılı yelek ve şapkalarımıza göz koymuş ve vermeyeceğimizi düşündüğü için ağlıyormuş. Bir yoldaş hemen üzerindeki şapka ve yeleği Asmin’e giydirdi ve Asmin’ciğin ağlaması şıp diye kesildi. Şimdi yüzler gülüyordu.

Ama Asmin için gitme vakti geldiğinde yeni bir kriz daha yaşandı. Asmin bizi bırakmak istemiyordu (aslında biz de onu) ama ailesinin de gitmesi gerekiyordu. Çözümü bir yoldaş buldu. Hatıra fotoğrafı çektirecektik. Fotoğrafın ardından Asmin şapkanın parasını da vermek istedi, ailesi de ısrar etti ama dostluğumuzun bir nişanesi olarak almayacağımızı söyledik Asmin’e… Mutlu bir şekilde ayrıldı Asmin ve ailesi yanımızdan…

 

Çalışmalardan çıkardığımız deneyimler

Bunca güzel anıyı yaşadığımız doğa festivalinde elbette çeşitli çıkarımlarımız oldu. Özellikle bölgede etkili olan o darbeci ve tasfiyeci anlayışa ve önyargılara karşı politik bir mücadeleye ihtiyacımız var bölgede. Elbette bunun yolu da köy ve mahallelerde sürdürebileceğimiz istikrarlı bir kitle çalışması ile mümkün olabilir. Ayrıca bölgede çok sayıda şehidimizin mezar yerleri bulunmaktadır, buraların düzenlenmesi bizler için önemli ve değerlidir. Keza şehidimiz Seyit Külekçi için bu çalışma şimdiden başlamıştır.

İsteğimiz ve arzumuz odur ki; Gezi İsyanı şehitlerinden Mehmet Ayvalıtaş’ın ekonomik sorunlarından kaynaklı daha önce gelemediği Elbistan-Demircilik kasabasına Mehmet için bir anıt yapmak… Bu arzumuzu Ayvalıtaş ailesine iletme kararı aldık ve aileden onay aldığımız durumda gerçekleştirmek için adım atacağız.

 

Elbistan’da Özgür Gelecek okurları

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu