GüncelManşet

“Kurbağalıdere zehir değil, yaşam aksın!”

Kartal: Yıllardır ıslah çalışmaları bir türlü tamamlanmayan ve her geçen gün siyaha boyanarak köpürmeye başlayan Kurbağalıdere etrafa zehir saçıyor. Buna karşı Kadıköy Kent Dayanışması çeşitli eylemler örerek ıslah çalışmalarının başlaması için mücadele başlatmış durumda. Kadıköy Kent Dayanışması adına Eymen Demircan, bu mücadelenin uzun bir süredir verildiğini fakat artık derenin biriken gazdan dolayı patlayacak duruma gelmesinin yaşananı çekilmez hale getirdiğini ifade ediyor. Demircan, Kurbağalıdere sorununun 30 yıldan fazla süredir sürdüğünü fakat son iki yıla gelindiğinde daha da kötüye gittiğini belirtti.

Son iki yıl içerisinde Fikirtepe’de gerçekleşen kentsel dönüşüm ile birlikte derenin yanındaki kanalizasyon borularının kırıldığını belirten Demircan, boruların kırılması ile birlikte lağımın olduğu gibi dereye aktığını ifade etti. Ardından Kurbağalıdere’nin bu hale geldiğini vurgulayan Demircan,“Bugünkü durum Fikirtepe’de yürütülen ranttan dolayı ortaya çıktı. Yalnızca Fikirtepe değil, İstanbul için de geçerli. Çünkü İstanbul’un nüfusu 10 yıl önce daha azdı. Şimdi ise katlanarak artıyor. İstanbul’un yer altı kaynakları, yer altı tekniği kaldırmıyor artık. Çünkü lağım bu nüfusu kaldıracak düzeyde değil” dedi.

 

“Art niyetle mi yapılıyor?”

Demircan, musluk sularının kirliğini “İstanbul’un her yerinde sular kokuyor artık. Melen’den gelen su dahi fabrika atıkların toplandığı bir yer” diyerek açıklıyor. Kurbağalıdere’nin atık su havzası olarak belirlenmiş olmasını ikinci bir atık suyun İstanbul’dan çıkabileceği havza olmamasına bağlayan Demircan, “Ümraniye’den, Üsküdar’dan, Ataşehir’den, Maltepe’den gelen atık su burada toplanarak denize dökülüyor” diyor. 

Büyükşehir Belediyesi’nin buradan da rant etmesi halinde usulü yerine getireceğini ifade eden Demircan, atık suyun denize döküleceği yerde bir biyolojik arıtma tesisi kurmanın önemini açıkladı. Arıtma tesisi yerine atık suların denizle buluştuğu yerde bir otopark ve bir cami yapımının planlandığını dile getiren Demircan, alınmayan her önlemin daha büyük bir felaket getireceğinin altını çizdi.

Kentsel dönüşümle yaşanacak nüfus artışının önemli bir etkisinin olduğunu belirten Demircen, “Kadıköy’ün nüfusu şimdi 500 ve 600 bin arasındayken Fikirtepe’deki kentsel dönüşümün tamamlanması ile 1 milyona çıkacak” diyor ve “Atık suyun deniz ile buluştuğu noktada filtre sistemi de bulunmadığı için bu kirlilik açıkça görülüyor. Rant alanı olan Kadıköy’den Marmara Denizi açıkça kirletiliyor!” şeklinde gerçekliği bir kez daha dile getiriyor.

Röportajı yaptığımız esnada Büyükşehir Belediyesi derede ıslah çalışmalarını başlatmış bulunuyordu. Bu durumu “ya art niyetli ya da aptallık!” olarak açıklayan Demircan, şirketin çözüm olarak dere yatağını değiştirmesini de bu şekilde yorumlamış oldu.

 

mansete kurbagalidere02Kurbağalıdere hastalık yayıyor!

Yoğurtçu Parkı’nın hemen yanından geçen Kurbağalıdere’de önceden yüzüldüğünü ve balık tutulduğu söyleyen Demircan, artık bu durumun mümkün olmadığını, suda patlamaların gerçekleştiğini aktararak dünden bugüne Kurbağalıdere’nin geldiği boyutu açıkladı.

Demircan son olarak,“İstanbul Anadolu yakasında bulunan sahillerde yapılan tahlil sonuçlarına göre koli basili oranı Kadıköy’de 7 ayrı yerden alınan örneklerden elde edilen sonuçlara göre oldukça yüksek ve 6 bölgede denize girmek son derece tehlikeli. Tahlil sonuçlarına göre sınır değeri azami 100 olması gereken E.Coli Sayımı Caddebostan plajında 150, Moda Deniz Kulübünde 190, Fenerbahçe Burnunda 1.500, Kalamış Marina’da 2.200, Yoğurtçu Parkı bitiminde ise 3.900” dedi ve durumun geldiği boyutu verilerle belirterek durumun vahametinin ne boyutta olduğunu açıklamış oldu.

Tabii bu plajlardan Caddebostan’ın ayrı bir önemi var çünkü geçen aylarda Büyükşehir Belediyesi tarafından turnike koyularak ücretli hale getirildi. Demircan bu durumun anlaşılır bir durum olmadığını “Ücretli hale getirilen plaj aslında hastalık saçıyor. Hatta Fenerbahçe Burnu, Kalamış Marina ve Yoğurtçu Parkı’nda denizde hiç olmaması gereken ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olan diğer bakteri guruplarının da (Fekal Streptokok) tespit edilmesi, Marmara denizindeki tehlikenin bir başka boyutunu da ortaya çıkarmış oluyor” diyerek ifade etti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu