Güncel

“Marmara bölge hapishanelerinde 1 yıl içinde en az 2 bin 186 hak ihlali yaşandı”

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından 2019 yılında Marmara Bölge hapishanelerinde yaşanan hak ihlalleri raporu paylaşıldı.

İstanbul: İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hapishanelerdeki hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu sundu. Hazırlanan raporun 2019 yılına ait verileri barındırdığı belirtilirken hak ihlallerinin artarak devam ettiği kaydedildi.

Raporun sunulduğu basın toplantısında ilk olarak İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri konuştu. Hapishaneler Komisyonu adına konuşan Gülseren Yoleri, hapishanelerde başta darp ve işkence olmak üzere sorunların 2019 yılında da devam ettiğini vurgulayarak buna karşın herhangi bir çözüm üretilmediğini de sözlerine ekledi:

“Bu diğer aylarda olduğu gibi bu ayda da birçok başvuru yapıldı. Ağırlıklı olarak Tekirdağ 1 ve 2 No’lu hapishanelerde, Maltepe, Kandıra, Bakırköy, Metris ve İzmir Aliağa’nın başvuru sayısı bakımından öne çıktığını görebiliyoruz. Aylık dağılım açısından özellikle Şubat ve Ağustos aylarında bir artış gösterdiğini görüyoruz. Bunlar da yeniden yargılama ve açlık grevlerinin olduğu dönemde daha fazla başvurunun yapıldığını gösteriyor”

“Kadın ve LGBTİ+ tutsaklara yönelik hak ihlallerinde artış yaşandı”

Yoleri yapılan başvurularda kadın ve LGBTİ+ tutsakların başvurularında bir artış gözlendiğini de kaydetti. LGBTİ+ tutsakların özellikle cinsiyet uyum ameliyatlarının engellenmesi başta olmak üzere farklı cinsel yönelimi olan tutsakların hak ihlaline maruz kaldığını vurguladı.

İHD’ye yapılan toplam başvuru sayısını da paylaşan Yoleri, yıllık tabloda 502 tutsağın başvuru yaptığını, bu başvurularda ise en az 2 bin 186 hak ihlali yaşandığını söyledi. Yoleri yapılan bu ihlal başvurularında her geçen yıl artış kaydedildiğini söyleyerek şunları belirtti:

“İşkence, darp ve kötü muamele şikayetlerinin artış gösterdiğini görüyoruz. Ve bu şikayetlerin sadece cezaevinde değil mahpusların cezaevi dışına her çıkartıldığında yaşandığını görüyoruz. Özellikle hastaneye sevkler sırasında, duruşmaya götürülüp getirilirken ve hatta en son Bakırköy’de Esin Kavruk olayında olduğu gibi mahkemenin verdiği kararla kişilerin zorla hapishaneden alınıp şiddet uygulandığı vakaları da görüyoruz.”

Yoleri 2019 yılında hasta tutsakların durumuna dair herhangi bir iyileşme yaşanmadığını da söyledi. Hazırlanan raporda hasta tutsakların her başvurusunun reddedildiği, bakımlarının yapılmadığı ve tedavilerinin engellendiği vurgulanarak şunları belirtti:

“Yaşam hakkı ihlali önemli bir sorun ve yaşam hakkı ihlalini ağırlıklı olarak hasta mahpuslar üzerinden tartışıyoruz. Komisyonumuzun yaptığı tespitlere göre 2019 yılında hasta mahpus olarak cezaevlerinde hayatını kaybedenlerin sayısı 49 olarak açıklandı. Yine 2020’nin ilk ayında da önemli sayıda hasta mahpusun hayatını kaybettiğini biliyoruz.”

“Yaşanan hak ihlallerini görünür kılmak gibi bir sorumluluğumuz var”

Yoleri açıklamada hapishanelerde gazete, dergi ve yayın yasaklarının da devam ettiğini, bununla birlikte bu uygulamaların tecrit koşullarını artırdığını söyledi. Siyasi tutsaklar üzerinde yaşanan bu koşullara karşı tutsakların bu duruma karşı İHD’ye yazmak istedikleri mektupların engellendiğini, telefon haklarının kısıtlandığını da vurguladı. Tutsakların bu koşullar altında yapabilecekleri yegane eylemin de açlık grevi ve ölüm orucu olduğunu belirten Yoleri, 2019 yılında devam eden açlık grevi ölüm orucu direnişlerinden söz etti:

“Açlık grevleri 2019’un önemli bir ihlal başlığıydı. Aslında önemli bir ihlale tepki olarak çıkmıştı. Grevler en son bitirildiğinde 3 bin 65 kişi açlık grevindeydi ve bu mahpuslardan bir bölümü de ölüm orucundaydı. Sonrasında da Şakran Cezaevi’nde Mustafa Koçak kendi hakkında adil bir yargılama olmadığı için açlık grevine başladı ve daha sonra ölüm orucuna çevirdi. Yine Grup Yorum üyelerinin yapılan baskılara karşı başlattığı açlık grevini devam ettirdiğini söyleyebiliriz.”

Yoleri son olarak bugün en önemli talebin adalet talebi olduğunu söyleyerek şunları söyledi:

“Mahpusların sorunları başka bir türlü çözülemediğinden dolayı bugün ellerindeki en kıymetli şeyi masaya sürüyorlar. Canlarıyla mücadele ediyorlar. Ve bizim böyle bir durumda onları görünür kılmak gibi bir sorumluluğumuz var. Biz de İHD Hapishaneler Komisyonu olarak bu sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz”

Yaşanan hak ihlallerinin raporu sıralandı

Açıklamanın ardından İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Davut Aslan, yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı:
Kötü muamele, darp, işkence ve ters kelepçe 371
Sağlık ve Tedavi Hakkına Erişim Engelleri: 361
Çıplak arama: 64
Disiplin cezaları: 45
Muayene sırasında kelepçelerin çıkarılmaması: 73
Sürgün sevk: 45
Hücre cezası: 62
Tehdit, küfür, ırkçı söylem ve onur kırıcı davranışlar: 156
Süreli-süresiz yayınlar ile kitap ve mektup yasakları: 175
Sohbet-spor hakkı ve ortak alan kullanımının kısıtlanması: 57
Açık cezaevlerinde mahpusların düşük ücretle çalıştırılmaları: 2
Yer değişikliği ve sevk talebi için iyi hal zorunluluğu getirilmesi: 61
Resmi kurumlara yazılan yazılar ve suç duyurusu dilekçelerinin gönderilmemesi, dilekçe hakkının kısıtlanması, şikâyet dilekçesi vermekten vazgeçirme yönündeki baskılar: 79
Süngerli hücreye koyma: 22
Hücreli ring aracıyla mahkeme ve hastaneye götürülme: 68

Görüş yasağı, görüş saatlerinin kısaltılması, görüş yerinde gardiyanların bekletilmesi ve telefon görüşmelerinin keyfi olarak kesilmesi/yasaklanması: 72

Yeni gelen eşyaların (giysi vb.) alınırken eski giysilerin toplanarak çöpe atılması: 15

Özel alanların kamerayla izlenmesi: 39

Keyfi gerekçelerle infaz yakma: 22

Kantin sorunları; bozulmuş sebze ve meyvelerin satılması, çeşit azlığı, pahalı satılması, resim kalemleri ve renkli kırtasiye malzemelerinin yasak olması, temizlik maddelerinde kısıtlama: 39

Kürtçe konuşma yasağı, Kürtçe yazılmış mektupların gönderilmemesi, Kürt oldukları için ayrımcılığa ve kotu muameleye maruz bırakılma: 11

Havalandırmaların üzerinin tel örgüyle kapatılması: 19

Görüşçülerin ziyaret yerine hücreli ring aracıyla götürülmesi: 2

Açlık grevinde kullanılması gereken karbonatın amaç dışı kullanım gerekçesiyle verilmemesi: 2

Yemeklerin az verilmesi, diyet yemeklerinin verilmemesi: 20

Görüşe, revire vb. çıkarken “terörist” ibareli kimlik taşıma zorunluluğu ve tek sıra halinde yürüme dayatması: 11

Avukat görüşmelerinin personel denetiminde ve kameraya alınarak yapılması: 2

Hücre aramalarında eşyaları dağıtma ve yazılı her şeye el koyma: 13

Mahpusları, örgütten ayrıldığına dair dilekçe imzalamaya zorlama: 3

MİT ve istihbarat elemanları eşliğinde ajanlık dayatması: 3

Dışarıdan gönderilen havlu, çorap ve iç çamaşırlarının alınmaması: 1

Adil yargılanma hakkı ihlali: 8

Yeniden yargılanma taleplerine ayrımcı yaklaşım: 86

Yerde yatırma: 1

Aç bırakma: 5

İç postalaşmaya izin verilmemesi (aynı hapishanede bulunan mahpusların kendi aralarındaki mektuplaşmalar için zarfa posta pulu yapıştırarak postaneden gönderme zorunluluğu getirilmesi): 2

İdarenin izni ile alınmış şarjlı tıraş makinesine keyfi olarak el konulması: 1

İHD’ye yazılan mektuplara el koyma: 4

Radyoların toplanması: 3

Koli yasağı: 1

Hücre değişikliği talebinin keyfi olarak reddi: 6

(Mahpuslar arası şiddete ortam yaratılması )
Politik mahpusları adli mahpusların bulunduğu koğuşa koyarak kışkırtıp provokasyon ortamı yaratma: 2

Ailelere çıplak arama dayatılması: 1

Hasımların aynı cezaevine konulması: 1

İŞİD’lilerle aynı hücreye konulma: 2

Mahkemeye götürülürken ve nezarethanede çift kelepçe uygulaması: 6

Mahpuslar tarafından şişlenme: 1

Denetimli serbestlikten yararlanabilmek için örgütten ayrıldığına dair imzalı yazı dayatması: 5

Mahkemede elleri kelepçeli halde mahpusların savunma yapmaya zorlanması: 1
Hapishane üzerinde insansız hava aracının uçurulması: 1
Cinsel taciz: 1
Zorla DNA örneği alma: 1
Kalabalık koğuşta tutma: 6
Uzun tutukluluk ve adil yargılanmama: 18
Cinsiyet değişikliği tedavisi engeli: 2

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu