GüncelManşet

Mehmetçik Lisesinden Bir Eylem Deneyimi!.

Gece saat 22.00 okulun çevresinde bulunan kapalı bir depoda 3 yoldaşımla beraber hazırlıklara başladık.

Yanımdaki yoldaşa çantayı açar mısın diyorum ve çantayı açıyoruz. Yüzümüzü kapatmak durumundaydık. Çünkü okulun içi, bitişiğinde bulunan halk eğitim merkezi ve Askeriyenin kameraları yaklaşık yaptığımız çalışmalara göre 2 adet Mobeseden 8 kamera, toplam 54 tane bulunmaktaydı.

Hazırız içeri girmek için etrafı gözetliyoruz. Kimselerin olmadığına kanaat getirerek Halk Eğitim Merkezi sınırlarından okula 2.35 cm boyundaki duvar ve 1.5 metre uzunluğundaki jiletli tel örgülerin üzerinden ellerimizin kesilmesine rağmen atlıyoruz.

Ve okula girdik. Okulun 3 cephesi askeriye ile çevrilmiş olması ve askerlerin nöbet tutmalarını görüyorduk. Gerektiği yerlerde tıpkı gerillanın yaptığı gibi sürünerek geçmemiz ve askerlere görünmeden eylemimizi gerçekleştirmeye başladık.1 yoldaş etrafı kontrol ederken 2. yoldaş kamera(fotoğraf) görevini almıştı.Ben ise Lice katliamı ve Berkin kardeşimizin katili Faşist devlet olduğunu belirtmek amacıyla duvarlara yazılamaları tek tek nakşediyordum.

”Berkin’den Lice’ye Katleden Devlet”, “Biji Berxwedana Lice”, “Berkin’in Katilleri Sınıfta Kaldı” ve “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya Kaypakkaya Ölümsüzdür!” yazılamalarının sonuna gelirken bir şey oldu…!

1. yoldaş bize asker bizi gördü ve tetiği çekti dedi.Görmüşlerdi bizi.Ben son hamleyle fotoğraflama işini gerçekleştirdikten sonra acilen çıkmamızı söyledim.Çünkü gördükleri an polise haber verdiklerini bildiğim için..

Girdiğimiz yerden çıkamazdık, çıktığımız takdirde askerin bize G3 silahla sıkması(Ki daha önceki bu tip eylemde sıkmıştı.) yüksek ihtimaldi. Daha güvenli olabileceğini düşündüğüm başka bir duvardan üstelik bu duvar girdiğimiz duvardan daha yüksek ve jiletli tellerin 4 kat olduğu(toplam 4 buçuk metre civarı) yerden atlamak zorundaydık.

Zor bir şekilde elbiselerimizin, ayakkabılarımızın yırtılması üzerine atladık. Bir kapı daha vardı ama.Oraya ilk ben çıktım etrafı gözetlemek için.Düşman olabilirdi çünkü.Hızlı bir şekilde Halk eğitim merkezinin büyük kapısından atladığım anda yaklaşık 50 metre uzağımda bulunan polis ekibi beni gördü ve ben yoldaşlara ”Yoldaşlar çabuk, çıkıyoruz!” dememin üzerine karşı sokağa hızlı bir şekilde girdim ve planımda düşmanı peşime takmak böylelikle diğer yoldaşlarımı oradan gözaltı olmadan güvenli bir şekilde çıkmalarını sağlamaktı.

Evet, polis arabasını peşime taktım.

Diğer 2 yoldaşım başka yönden koşarak uzaklaştılar. Artık güvendeler bundan eminim sıra bende. Sokaktayım arkamda polis aracı ve bir ara koşarken arkama baktığımda silahını arabanın camından çıkarmış bana doğrultup ”Dur!Kaçma!” demesi üstüne gaza basması bunun sonunda bende var olan ani refleks ile birden ters yöne doğru koşmaya başlamam ile (Ki ters kaçmasam yaklaşık 3 saniye sonra arabayla önümü kesip düşman kolluk güçlerinin eline düşmem kaçınılmazdı) frene bastılar.

Ama hızıma yetişemediler. Bende diğer yan sokağa girerek daha önce bulunduğum başka bir eylemde kullandığımız güzergâhtan ilerledim. Ve artık güvenli bir yerdeyim.

Oturdum; sadece nefes alış-verişlerim, hızla çarpan kalbim ve kan ter içinde (mecazi anlamda değil gerçekten kanlar damlıyordu jiletli telin kestiği ellerimden) kalışım ile yarım saat hiç çıkmadım.

Çünkü olay yerine gelen 4 ekip otosu,1 sivil araç ve bir Akrep adı verilen zırhlı polis aracı gelmişti. Bulunduğum yerden çıkmam gerekiyordu çıktım ve daha güvenli bir yere gittim. Çok uzaktan izliyordum okulun ön tarafını. Ve birden helikopter sesi duydum. Gelen Polis Helikopteriydi…

Eylem başarıyla gerçekleşmişti. Bundan sonra ki süreçlerde de faşist düşmandan korkmayacağımızı siz yoldaşlarımıza buradan söylüyoruz.

Çünkü Biz’ler var olan ‘Kaypakkaya Ruhu” ile bu mücadeleyi tüm gücümüzle savunmak, onu yükseltmek ve halk gençliğine kavuşturmayı en temel gayemiz olarak görüyoruz…

(Liseli Bir YDG’li)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu