Güncel

NUBAR OZANYAN -2 | Ararat sevdalısı yoldaşa, FEDAKAR’a!

edakârlık kavramı ve anlamı birçok yerde ve şeyde aranabilir. Ancak en kısa ve anlamlı yanıt NUBAR OZANYAN yoldaştır. Fedakârlık onun kimliği ve kişiliğiyle buluşur. Onun duruşu ve pratiğiyle örtüşür. Fedakâr ismi sanki onun için tanımlanmıştır.

Bir gün gideceğiz.

Er ya da geç.

Ateşle olsa silahla olsa.

Ateşle olsa türküyle olsa gideceğiz.

Araratın zirvesine özgürlük bayrağımızı dikeceğiz*

Bir devrimcinin en anlamlı ismidir fedakâr. Bir devrimcide en başta olması aranması gereken vazgeçilmez niteliktir dürüstlük ve fedakârlık.

Peki iyi bir devrimci ne yaparsa fedakarlık yapmış olur? Fedakârlık denince aklımıza ne gelir? Bir devrimcinin fedakârlık ölçütü ve düzeyi ne olmalıdır? Bu ve buna benzer sorular sorup yanıtlar aramaya çalışabilinir. Fedakârlık kavramı ve anlamı birçok yerde ve şeyde aranabilir. Ancak en kısa ve anlamlı yanıt NUBAR OZANYAN yoldaştır. Fedakârlık onun kimliği ve kişiliğiyle buluşur. Onun duruşu ve pratiğiyle örtüşür. Fedakâr ismi sanki onun için tanımlanmıştır.

Nubar Ozanyan ismi ne kadar gerçekse fedakâr ismi de onunla özdeşleşmiş bir gerçekliktir. Onunla herhangi bir yerde, herhangi bir biçimde tanışan, karşılaşan, ona dokunan, onunla faaliyet yürüten her yoldaş, her devrimci mutlaka onun fedakârlık pratiğine tanıklık etmiştir. Başka türlü olması onun doğasına, var oluş nedenine ters olurdu!

NUBAR OZANYAN yoldaş sahici bir komutan, bileği bükülmez korkusuz bir Partizan’dı. Battaniyesini, montunu, ekmeğini yeni gelen bir yoldaşına anında bırakacak, rahatını ve zamanını düşünmeyecek kadar fedakârdı. Savaş alanına yeni gelen bir yoldaşa elindeki silahını verecek kadar örnekti. Nöbet için onu uyandırmaya gelen yoldaş daha nöbet yerine dönmeden ondan önce nöbet yerine gidecek kadar hızlı, duyarlı ve çevikti.

Ağır yaralı haldeyken ilk müdahale yapılarak arkası açık araca bindirildiğinde kendisinden çok daha hafif yarası olan yoldaşının da araca bindirilmesi için sağlam eliyle yaralı yoldaşına yardım ettiğini gören yoldaşları, bu hayranlık uyandıracak davranışı karşısında sadece sessiz bir saygı tepkisi verdiler. Bahsedilen sıradan bir yaşamın sıradan öyküsü, sıradan bir pratiğin anlatımı değildir. Ararat kadar görkemli Munzur suyu kadar derin ve erdemli gerçekliğin dürüst bir öyküsüdür. Komutanın bitmeyen yaşamı ve savaşıdır.

Dağ koşullarında uzun yoldaş yolculuğu esnasında bir devrimci ayağını burkar. Varılacak yere kadar Nubar yoldaş onu kah omuzunda kah sımsıkı ellerinden tutup bir an olsun bile bırakmadan bütün engelli araziyi geçinceye kadar sırtında taşır. Ona getirilen, verilen en yeni askeri ve sivil elbise ve ayakkabıyı mutlaka bir gün ihtiyaç sahibi bir yoldaş olur diye saklardı. Onun yeni elbise giydiği görülmezdi. Kolundaki saati (çok zaman koluna takmaz cebinde saklardı) savaş alanına yeni gelen bir yoldaşa anında çıkarıp verecek kadar mülkiyetsiz bir yoldaştı.

Komutan Nubar yoldaşla karşılaşan, tanışan her yoldaş, her devrimcinin onunla ilgili mutlaka anlatacağı bir fedakarlık öyküsü vardır. Ekmeğini-yemeğini- harçlığını-battaniyesini-elbisesini-yeni ayakkabısını mutlaka yoldaşıyla paylaşırdı. Etrafına bakıp paylaşmak onun vazgeçilmez karakteriydi. Karargaha en yakın köyün çobanı, yalın ayak çocuklarıyla önce ekmeğini, sevgisini, zamanını bölüşür ve sonra yoldaşlığını paylaşırdı.

DAİŞ çetelerinden ele geçirilen hemen her “ganimeti” mutlaka diğer devrimci örgütlerle paylaşırdı. Bu bazen nitrik asit, bazen dinamit, bazen farklı cinsten patlayıcı yapımında kullanılan malzeme, bazen el bombası, patlamamış havan mermisi olurdu. Hemen her şey özellkle askeri her malzemeyi büyük bir dikkat ve özenle saklar, ayarlar ve kollardı. Mutlaka bir gün yoldaşlara ve devrime lazım olur diye gözü gibi korur ve saklardı. Dersim’e giden gruba verdiği patlayıcı ve elektrikli fünyeleri bir anne özeniyle sarar ve yoldaş çantalarına yerleştirirdi.

Kış boyunca karargaha olası bir saldırı ihbarı ve tehdidini ciddiye alır. O tek başına derme çatma yaptığı tek kişilik sığınak altında düşmana çevrili BXC silahını kurmuş vaziyette nöbet tutardı. En ufak bir sese hışırtıya karşı silaha en hızlı şekilde sarılıp kullanacak kadar yakın dururdu. Sırf yoldaşları güvende olsun ve uyusunlar diye kendi canını, sağlığını dikkate almadan tehlikeye atacak şekilde kar yağmur altında “orhan”yus sığınağında bekler ve bazen aşırı yorgunluktan gözleri küçülmüş bir vaziyette yoldaşlarının bakışlarına yakalanırdı. Hiçbir yoldaş olmamıştır ki, onun koruma alanı içine girmeden onunla iş yapsın ya da yürüsün. Her yoldaş farkına varmadan onun koruma mevzisi alanında bulurdu kendisini. Bu bazen bakışla, bazen ona yönelebilecek düşman saldırısına karşı konumlanma ve mevzilenmeyle, bazen elinden düşürmediği silahıyla olurdu.

Karargahta onu “boş” gören olamazdı. Kimse onu işsiz ve görevsiz görmezdi. Tüm zamanını ve anını paylayıcı hazırlığı, silah şarjör tamiri, dipçik onarımı ya da çevre düzenlemesi içinde geçirirdi. Katılım sağlayan ilk yoldaşa daha ayağının tozunu bile silmeden ona silah nasıl kullanılmasını, sökülüp takılmasını ve sonunda mutlaka nasıl atış yapılması gerektiğini öğretirdi. Onun silah ve patlayıcı kullanımını ve yapımını öğretmediği yoldaş yoktur. Bir devrimci, bir komutan emeğini, bilgi ve becerisini, tecrübe ve yoldaşlığını ancak bu kadar güçlü bir şekilde yanındaki yoldaşına sunabilir. Bir insan, bir militan ancak bu denli partiye, devrime, halkına ve yoldaşlarına bağlı olur.

Bir devrimci kaç yıl halkına hizmet etse o gerçek devrimci olur? Bir yıl, on yıl, yirmi-otuz-kırk-elli yıl? O bütün yaşamını, bütün çocukluk ve gençliğini, orta yaş ve ileri yaşın hepsini devrime, partiye ve ille de KAYPAKKAYA yoldaşın yoluna feda etti. Kaypakkaya yoldaş dendiğinde gözleri parlar, ona yönelik en ufak bir eleştiri karşısında o derin tertemiz saf çocuksu gözleri bir anda sertleşirdi.

Evi, yatağı, ceketi, saati, parası, mülkü ve adresi olmayan yoldaş ölümsüzdür! Partinin, devrimin, Kaypakkaya yoldaşın yolundan tereddütsüz, hesapsız ve çıkarsız yürüyen, ölüme ve düşmana meydan okuyan kahraman Martager ölümsüzdür! Kendisinden en fazla bahsedilmesi, en çok örnek alınıp peşinden yürünmesi gereken Martager yoldaş ölümsüzdür! (Bir Partizan)

* Martager yoldaşın en çok sevdiği Ermeni fedai türküsü

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu