“Onların mermileri bizi korkutamaz”

Kendi kaderini tayin hakkı için Hindistan’a karşı özgürlük mücadelesi veren Keşmir’de [1] geçen yıl Temmuz ayında şiddetlenen protesto gösterilerinde 36 kişi hayatını kaybetmiş 2 binden fazla kişi yaralanmıştı.[2] Keşmir’de onlarca yıldır devam eden çatışmalarda 100 binden fazla kişinin işkence gördüğü, 10 bin kişinin ise zorla kaybedildiği biliniyor.

15 Nisan’da güvenlik güçlerinin Keşmir’in güneyindeki Pulwama bölgesinde bir üniversiteye baskın yapması ve öğrencilere saldırması sonrası protesto gösterileri yeniden alevlendi. Altmıştan fazla öğrenci CRPF ve Pulwama kolejindeki polis personeli tarafından yaralanırken, öğrenciler kampüsteki polis güçlerine karşı direndiler.

Durumu kontrol altına almak için Keşmir’de okullar kapatıldı, sosyal medya kullanımı yasaklandı. Ancak bu tedbirler protesto gösterilerinin yaygınlaşmasını engelleyemedi. Yaralılarla dayanışmak ve mücadeleyi büyütmek için yaşananlara öfke duyan farklı üniversitelerden öğrenciler sokağa çıktılar ve polisin gaz bombalı, coplu saldırısına karşı taşlarla kendilerini savundular.

“Erkekler çıkıp direnebiliyorsa bizde öyle yapabiliriz “

Protestolar sırasında okul üniformaları ve sırt çantalarıyla gösterilerde yer alan, ellerindeki taşlarla kendilerini savunan ve beyaz başörtüleri ile yüzlerini kapatan kadın öğrenciler direnişin sembolü oldular. Keşmir’deki protesto gösterilerinde genç kadınların ilk kez sokağa çıktığı ve erkeklerle birlikte direndiği belirtiliyor. “Hindistan defol” ve “özgürlük” sloganları atan genç kadınlar, üniversitelerin ve öğrencilerin hedef alındığını belirterek “Korkmuyoruz! Eğer erkekler çıkıp direnebiliyorsa bizde öyle yapabiliriz. Onların mermileri bizi korkutamaz,” diyorlar.

Ailelerinden Kunan-Poshpora toplu tecavüz ve katliam hikayelerini dinleyerek büyüyen, öfkeli genç kadınlar “Güvenlik güçleri eliyle yapılan insan kaçakçılığına ve öğrencilere dayak atılmasına karşı sokağa çıktık. Hükümetin eğitim sistemini hedef almasına sessiz kalmayacağız, onlar bize saldırırsa bizde tüm gücümüzle onlarla savaşacağız,” diyorlar.

Tecavüzcü Devlet

1991 Yılında Kunan ve Poshpora [3] köylerinde 100’e yakın kadın, Hintli askerlerin toplu tecavüzüne uğramıştı. Aynı dönemde erkeklere de tecavüz edildiği biliniyor. Hindistan hükümeti olayı değersiz bularak soruşturma açma gereği bile hissetmedi. Ancak 2013 yılında olayın mağduru iki kadın Hindistan Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak toplu tecavüz olayının yeniden soruşturulmasını talep etti ve mahkeme mağdurlara tazminat ödenmesine hükmetti.

Kunan-Poshpora 1980’lerdeki çatışmalar sırasında direnişe lojistik destek sağlayan kadınlara karşı yapılan bir darbeydi. Toplu tecavüz, Keşmir’de kadınların burka giymesini ve hareketlerinin kısıtlanmasını beraberinde getirdi. Tecavüz özellikle devlet tarafından militan ailelere gözdağı vermek için kullanılmaya devam ediyor.

Kaynak:  isyandan.org

Notlar