GüncelMakaleler

PUSULA | Militana Mektuplar-5

"Kitlelerle birlikte devrimin güncel sorunlarına kafa yormakla ve süreci birlikte ele almakla, onlara yön verebilme zeminimizi güçlendiririz. Grevde olan bir işçinin sürece dair değerlendirmeleri içinde muazzam dersler vardır"

Amasra’da maden ocağında yaşanan patlama, burjuvazinin kanlı cinayetlerinden birisini daha tüm çıplaklığı ile karşımıza çıkardı. Siyasi soykırım operasyonları tüm hızı ile devam ediyor.

İran’da Mahsa’nın katillerine karşı mücadele sürerken, protestoların daha bir cesaretle devam ettiğini görebiliyoruz. Verilen her bedel, bir şeylerin yakınlaştığını fısıldıyor. Bu fısıltı, Molla rejiminin kulaklarına onların sonlarını haykırıyor.

Ruken ve Sara’nın düşmanın üzerine fedaice gidişi, faşist sistemin kalelerine/saraylarına kara bulutları çağırıyor. Tüm bunlar bize bazı soruları yanıtlamamızı dayatıyor. Daha derinlikli kafa yoruşlarımız, nitelikli sonuçlar çıkarsın diyedir, bu seslenişlerimiz bizleri duymak isteyenleredir. Yine merhaba…

Etrafımızda cereyan eden birçok hadise, belirli zaman aralıkları ile oluşur ve sonrasında sona erer. Bu hadiselere katılır ya da öncülük ederiz. Uğraşır ya da uzaktan seyrederiz. Yanından geçer veya ortasında buluruz kendimizi. Nasıl olursa olsun gerçekleşen her fiil, bizi az ya da çok etkisi altına alır. Üzerinde fikir yürütmek, algılamak ve bir tahlile varmak için yoğunlaşmayı şart koşar. Bu yapılmadığında elde edilen sonuç derinlikli olamaz, sınıf mücadelesine katılımımız aynı temelde yüzeysellikten kurtulamaz.

Kitlelerin özgürlük, kimlik, sömürüsüz ve insanca yaşam talepleri komprador burjuvazinin kanlı pençeleri ile yok edilmek istenince, önce korkutulan kitleler belli bir süre sonra cesaretle ve öfke ile ayağa kalkmasını biliyorlar. Daha cesaretli eylemler daha nitelikli sonuçları çıkarır mı? Bu süreçte sınıfın öncüleri daha ileri mevzileri yaratabilir mi? Partisi daha da güçlenir mi? Bu soruların cevaplarını arıyoruz.

Her pratiğimiz doğru bir sonuçla tahlil edilmediğinde mücadelenin sonrası için de daha nitelikli sonuçlar beklemek saflık olur. Sınıf mücadelesinde derinleşmek için yoğunlaşmak gerekir. Kavrayışta derinlik, yüzeysellikten derinliğe adım atmakla olur.

Yüzeysellik olguları kabaca irdelemekten öteye geçemez. Kaba bir değerlendirme, mücadelemize yapılabilecek kötülüklerden birisidir. Hatalardan arınamayız. Bu anlamda bir meselede olduğu gibi bir eylemden, yürüyüşten ve etkinlikten; bir süreçten veya bir dönemden çıkarılabilecek yığınlarca ders vardır. İleriye yönelik adımlarımızı daha doğru atmamızın tek koşulu içinde bulunduğumuz süreç üzerinde yoğunlaşma ile sağlanır.

Yoğunlaşma ayrıntıları karşımıza çıkarır. Her ayrıntı ipucu demektir. Ayrıntıların toplamı, perspektif olur, yön olur. Her ayrıntı yönelime hizmet etmeyebilir. Onların ayrıştırılması gerekir.

Bu yoğunlaşma salt bireysel algılanmamalı; bilakis örgüt olarak kitlelerle birlikte ele alındığında nitelikli sonuçlar doğuracaktır. Değerlendirmelerin bireysel yapıldığı durumlarda kolektif sonuçlar, daha doğru sonuçlar çıkarmak zorlaşır. Bu anlamda “kitlelerden kitlelere” yöntemi elimizdeki en değerli fener olur.

Özellikle kitlelerin süreçlere katılım sağladığı durumlarda; yoğunlaşma kitlelerin tecrübeleri, değerlendirmeleri, görüş ve önerileri doğrultusunda yapıldığında hareketin ileri olan yönü noktasında daha netleşmiş oluruz. Bu durum bizlere politika yapma konusunda büyük bir zemin sunacaktır. Her dönemin politikası, sonrası sürecin politikasının ön aşaması anlamına gelir. Bu nedenle, derinlikli bir politika için kitlelerle birlikte yoğunlaşma ve süreci daha derinlikli kavrama metodundan vazgeçmeyeceğiz. Yani kitlelerden kitlelere ilkesinden taviz vermek demek devrimci dinamiğimizi sönümlendirmek anlamına gelir.

Burjuvazinin yoğun saldırıları zihinlerimizi kuşatma altına alma amaçlıdır. Bilgi alanında gerçekleşen teknolojik gelişmeler, sosyal medyanın alabildiğine yaygın hale gelmesi, beyinlerimize adeta bilgi bombardımanı yapılmasını beraberinde getirdi. Bir günde beynimizin karşılaştığı yığınlarca bilgi içerisinden en esas olanın ne olduğu, bu bilginin nasıl işlenmesi gerektiği konusunda yeterince yoğunlaşma yapamayız çoğu zaman.

Bilgi karmaşası, kirliliği ve dezenformasyonu karşısında en sağlam yolumuz, kitlelerle birlikte onların mücadelesine atılmak, onlarla sürece yoğunlaşmak, sonuçlar çıkarmak ve bu sonuçları değerlendirebilmekten geçer. Kitlelerden bağımsız, mücadeleden yalıtık bir yoğunlaşma değildir bahsi geçen. Tam da onların içinde, onlarla birlikte olandan derinlikli sonuçlar çıkarmamız asıl olandır.

Sınıf mücadelesinde sağlanan derinlik mücadelenin niteliğini artırdıkça, örgütlenmenin daha nitelikli olmasını beraberinde getirecektir. Dışımızda gelişen onlarca örgütlenmeden azade olmadığımıza göre reformist, revizyonist ve devrimci olmayan birçok akım, görüş ve politikalara karşı mücadele kaçınılmaz hale gelir. Öngörmek demek yoğunlaşmak demektir, devrimci çizgiyi güçlendirmek demektir. Kitleleri doğru temelde örgütlemek demektir.

Oradan oraya koşturuyorsun, çok çeşitli pratiklerin var hatta okumaya bile zaman ayıramıyorsundur. Devrimci mücadelede çok karşılaşılan sözlerdir bunlar. Çok koşturmak, çok sonuç demektir ancak doğru sonuçları çıkardığımızı düşündük mü? Çok pratik çoğu zaman çok yanlışı içinde barındırır. Doğru ve yanlışlar ayrıştırılmadığında, hareketin yönü kavranmadığında devrimci mücadelenin gelişmesi beklenebilir mi? Çok koşturma reformizme veya revizyonizme hizmet etmişse doğru yolda olduğumuz söylenebilir mi?

Şapkamızı önümüze koyup bir tartışalım. Neyi nasıl örgütledik, perspektifimiz neydi, nasıl katılım sağladık, kitleyi katabildik mi, hangi sloganları öne çıkardık, neyi gözden kaçırdık, saldırılar karşısında nasıl davrandık? Ve uzayan daha birçok soru…

Kitlelerle birlikte devrimin güncel sorunlarına kafa yormakla ve süreci birlikte ele almakla, onlara yön verebilme zeminimizi güçlendiririz. Grevde olan bir işçinin sürece dair değerlendirmeleri içinde muazzam dersler vardır. Aynı durum bir Kürt, Alevi, Kadın veya LGBTİ+ bireyler içinde geçerlidir. Sisteme karşı büyük öfkeler birikiyor. Değişimleri zamanında yakalamak için onların yanında onlarla kavgaya atılmak, onlarla yoğunlaşma sağlanırsa, sınıf mücadelesinde bir derinlik yakalanabilir. “An”a müdahale edebilir, gelecek kavgalara yön verebiliriz.

Yoğunlaşma sürecin teorik, örgütsel ve kitlesel çıkmazlarına bir çıkış noktası yakalamak içindir ve her militan bu şiarla donanmıştır. Grizu patlaması ile işçi kardeşlerini burjuvazinin cinayetine kurban vermiş işçilerle birlikte yaşanacak bir yoğunlaşma bir çıkış kapısı aralayacak. Bugün katliama uğrayan işçilerin kabaran öfkesini heybemizde taşıyor ve uzun bir yolculuğa çıkmak için ilk adımı atmayı bekliyoruz.

Görüşmek dileğiyle…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu